Bursa Barosu BaÅŸkanı Av. Gürkan Altun, 696 nolu OHAL KHK’sini eleÅŸtirdi. Altun, “Barışçıl eylemlerde bir anlık yanlış yönlendirme ile yapılacak katliamların tüm sorumluluÄŸu bundan böyle bu düzenlemeyi yapanların üzerindedir. Ülkemizde ne yazık ki demokratik iÅŸleyiÅŸ terk edilmiÅŸ, hukuk ve demokrasi ciddi hasar görmüÅŸ ve milletin iradesinin temsil edildiÄŸi TBMM iÅŸlevsiz hale getirilmiÅŸ, TBMM binasının kapısına adeta OHAL nedeniyle kapalıyız tabelası asılmıştır” dedi.
Bursa Barosu Yönetim Kurulu üyeleriyle avukatların katıldığı toplantıda BaÅŸkan Av. Gürkan Altun konuÅŸtu. OHAL sonrasında çıkarılan KHK’ların, darbe giriÅŸimi ve FETÖ terör örgütüne iliÅŸkin tüm gerçekleri ortaya çıkarmak yerine, muhalifleri sindirmek, hak ve özgürlükleri kısıtlamak için kullanılır hale geldiÄŸini savunan Altun, ÅŸunları söyledi:
“Bugüne deÄŸin çıkarılan 30 adet KHK’da yer alan temel hak ve hürriyetleri ilgilendiren düzenlemelerin, Anayasa’da ve Avrupa Ä°nsan Hakları SözleÅŸmesi’nde temel hak ve hürriyetlere iliÅŸkin yazılı olan güvenceleri askıya aldığı ortadadır. KHK’lerin kalıcı hale gelmesi yanında, OHAL süreci ile ilgisi olmayan ve yasal düzenlemeye ihtiyaç duyan birçok konunun torba KHK’ler ile düzenlenmesi ve yine hukuka aykırı yapılan bir çok düzenleme nedeniyle kiÅŸi ve kurumlarda ağır, telafisi güç zararlara ve hak ihlallerine yol açmıştır. Son çıkarılan 696 sayılı KHK Anayasaya, Hukuk devleti ve Anayasal devlet ilkelerine açıkça aykırıdır. Bu KHK ile ülkemizde Anayasal güvence, hukuk ve iÅŸ güvenliÄŸi ortadan kaldırılmış, yasama dokunulmazlığı, yargı bağımsızlığı ve tarafsızlığı büyük yara almış, masumiyet ilkesi, adil yargılanma hakkı, lekelenmeme hakkı ve savunma hakkı ihlal edilmiÅŸ ve savunma mesleÄŸinin icrasını adeta imkansız hale getirecek ölçüde kısıtlayan düzenlemeler yapılmıştır.”
TEK TÄ°P KIYAFET GÖRÜNMEYEN CEZA!
Savunma hakkına getirilen sınırlamaları da madde madde anlatan Bursa Barosu BaÅŸkanı Altun, “Terörle mücadele için ilan edilen olaÄŸanüstü halin ilanına neden olan olayların kapsamı dışında KHK çıkarılması Anayasa’ya aykırılığı tartışmasız olmasına raÄŸmen Anayasa Mahkemesi’nin, OHAL kapsamında çıkarılan KHK’leri, içeriÄŸi ne olursa olsun inceleyip denetleyemeyeceÄŸine iliÅŸkin hatalı karar vermesi ve bunda ısrar etmesi en temel hukuksal problemimizdir. Anayasa Mahkemesi verdiÄŸi bu hatalı karar ile yürütmenin KHK çıkarırken yetki aşımı ve olası hatalarının önüne geçilmesini saÄŸlayacak denetim yolunu kapatmıştır. Bu durum dahi yürütmenin çıkardığı OHAL KHK'lerinin hukuksal meÅŸruiyetinin tartışılması sonucunu doÄŸurmuÅŸ ve yürütme organı yara almıştır” dedi.
Tutuklu ve hükümlülere tek tip kıyafet zorunluluÄŸuna da deÄŸinen Altun, dayatmanın masumiyet karinesine, adil yargılanma ve savunma hakkına, kadın erkek eÅŸitliÄŸine aykırı olduÄŸunu, AÄ°HM nezdinde ülkemizi zor durumda bırakacağını, yapılan yargılamaların aleyhine olumsuz algı operasyonlarına neden olacağını belirtti. Uluslararası sözleÅŸmelere aykırı olan uygulamanın, ceza yargılamasının kiÅŸiyi topluma kazandırma ve ıslah amacına da aykırı olduÄŸunu kaydeden Gürkan Altun, “Tek tip elbise uygulaması kiÅŸiyi topluma kazandırmaya hiçbir katkıda bulunmadığı gibi, tutukluların insanlığa özgü haysiyetine ve deÄŸerine saygı gösterme yükümlülüÄŸünün ihlali anlamında cezanın ötesinde, ‘görünmeyen bir ceza’ niteliÄŸindedir” diye konuÅŸtu.
OLASI KATLÄ°AMLARIN SORUMLULUÄžU DÜZENLEMEYÄ° YAPANLARINDIR!
Bursa Barosu BaÅŸkanı Av. Altun, paramiliter örgütlenme ve cezasızlık düzenlemesiyle ilgili olarak da ÅŸöyle konuÅŸtu:
“Bu düzenleme ülkede büyük kaos, iç karışıklık, saldırı, etnik, dinsel veya mezhepsel her türlü çatışmaya yol açacak niteliktedir. Bu düzenleme bu tür fiillerden maÄŸdur olduÄŸunu iddia edenlerin yargıya baÅŸvurusunun önüne set çekerek adil yargılanma hakkını ihlal edeceÄŸi gibi iÅŸkence ve benzeri muameleye tabi olmama hakkı ve elbette en temel hak olan yaÅŸama hakkı gibi anayasal temel hakları korumasız bırakmıştır.
21.07.2017 tarihinde bizzat Ä°çiÅŸleri Bakanlığı'nca hazırlanan bir kitapçıkta terör örgütleri ile iltisaklı olduÄŸu vurgulanan Semih Özakça 5 Aralık 2017 tarihinde üzerine atılı terör örgütüne üye olma suçundan beraat etmiÅŸ, yargının yetki ve görev alanına yönelen müdahalelerin ne denli tehlikeli sonuçlarının olabileceÄŸi görülmüÅŸtür. Åžimdi Bakanlığın giriÅŸtiÄŸi bu haksız müdahalenin herhangi bir sivil tarafından yapılması durumuna da ve üstelik bu müdahalenin yaÅŸam hakkına yönelmesi dahi mümkünken cezasızlık hali getirilmiÅŸtir. Barışçıl eylemlerde bir anlık yanlış yönlendirme ile yapılacak olası katliamların tüm sorumluluÄŸu bundan böyle bu düzenlemeyi yapanların üzerindedir.”
TBMM Ä°ÅžLEVSÄ°Z, OHAL NEDENÄ°YLE KAPALI!
Gürkan Altun, “Ülkemizde yönetim ÅŸeklinin yalnızca fiili olarak deÄŸil hukuki olarak da deÄŸiÅŸtirilmeye çalışıldığını idrak etmiÅŸ bulunuyoruz. Ancak bu deÄŸiÅŸiklik biz hukukçulara raÄŸmen yapılamaz! Bugün kamuoyunu yatıştırmak ve düzenlemeye meÅŸruiyet kazandırmak amacıyla 15 Temmuz olgusuna sığınılması genel anlamda OHAL döneminin ruhunu anlatmaktadır. Darbecilerin cezalandırılması ve güvenliÄŸin saÄŸlanması tüm halkın sempatisini desteÄŸini kazanacak görünüÅŸte hedef olarak gösterilirken aslında yalnızca Anayasal haklarını kullandıkları için yargılanan binlerce muhalif susturulmaya çalışılmakta, taleplerini dile getirmek üzere toplandıklarında öldürülmelerinin dahi cezalandırılmayacağının bilinci ile hareket etmeye zorlanmaktadır. Oysa suç teÅŸkil edebilecek bir eyleminden ötürü bir kimsenin asla hukuken sorumlu tutulamayacağına dair genel af mahiyetindeki ‘cezasızlık’ düzenlemeleri Anayasanın deÄŸiÅŸtirilemez ve deÄŸiÅŸtirilmesi teklif dahi edilemez nitelikteki 2.maddesinde yer alan ‘hukuk devleti’ ilkesine, Anayasaya, her türlü insani ya da ahlaki deÄŸerlere aykırıdır.
Ä°çinde bulunduÄŸumuz günlerde artık ne hukuk devletinin iÅŸlerliÄŸinden ne de hukukun üstünlüÄŸünden bahsedebiliyoruz. Ülkemizde ne yazık ki demokratik iÅŸleyiÅŸ terk edilmiÅŸ, hukuk ve demokrasi ciddi hasar görmüÅŸ ve milletin iradesinin temsil edildiÄŸi TBMM iÅŸlevsiz hale getirilmiÅŸ, TBMM binasının kapısına adeta OHAL nedeniyle kapalıyız tabelası asılmıştır.
Bugün her zamankinden daha çok milletçe birlik olmaya, hukukun üstünlüÄŸüne, demokrasiye, tüm kurum ve kurallarıyla hukukun esas alındığı, hukuka saygının hakim olduÄŸu, yargının tarafsız ve bağımsız olduÄŸu, yasaların asıl yeri olan TBMM’nde yapıldığı bir yönetim biçimine ihtiyacımız var. Bu sebeple; Sayın CumhurbaÅŸkanı’nı ve Bakanlar Kurulu’nu 696 Sayılı KHK’yı geri çekmeye ve OHAL’i kaldırmaya davet ediyoruz.”