Kimi üniversite eğitimi, kimi ise çalışmak için Bursa’ya gelen Filistinliler, ağızlarından çıkan her sözle adeta dünyaya insanlık dersi veriyor. Kayıplarının haberlerini televizyondan öğrendiğini söyleyen Filistinli bir genç, “Ölüm haberi alacağız diye sabah uyanmaktan korkuyoruz” derken, Bursa Filistin Evi Derneği Başkanı ise, “Cennet bize Sina’dan veya başka bir ülkeden çok daha yakın” diyerek, vahşetin boyutlarını gözler önüne seriyor.
Sivil katliamının durdurulması yönünde dünyadan yükselen çağrılara rağmen İsrail güçleri, günlerdir ayrım yapmadan Gazze'yi bombalamaya devam ediyor. Bebek, çocuk, kadın demeden dünyanın gözü önünde tarihin en büyük katliamlarından birini yapan İsrail, 5 binden fazla insanı öldürürken, 15 binden fazla insanın da yaralanmasına sebep oldu. Amerika ve Avrupa’nın desteğini alarak soykırım suçu işleyen İsrail, hastane, konut, cami, kilise, pazar yeri ayırt etmeksizin Gazze’ye bomba yağdırmaya devam ediyor. Dünya genelinde vatandaşlar nezdinde tepkiler çığ gibi büyürken, kan ve gözyaşı ile yoğrulan topraklardan binlerce kilometre uzaktaki Bursa’daki Filistin Evi Derneği’nde de bölgedeki gelişmeler an be an takip ediliyor. Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Alinur Aktaş da Filistin Evi Derneği’ni ziyaret ederek yakınları şehit edilen Filistinlilere taziyede bulundu. Türk ve Filistin bayraklarıyla donatılan dernek binasında, şehitler için dualar okundu.
Müslüman dünyası sessiz
Filistin halkına çok geçmiş olsun dileklerini ileterek baş sağlığı dileyen Büyükşehir Belediye Başkanı Alinur Aktaş, Gazze’de yaşanan insanlık dramının dünyanın neresinde olursa olsun kabul edilemeyeceğini vurguladı. Filistin Devleti’ni tanımadan ve Doğu Kudüs’ün başkenti ilan edilmeden kalıcı çözümün elde edilemeyeceğini kaydeden Başkan Aktaş, “Bunların gözü dönmüş. Kadın, çocuk, cami, hastane, pazar yeri, mülteci kampı her yeri vuruyorlar. ‘İki tane fok balığı buzullarda mahsur kaldı diye’ dünyayı ayağa kaldıranların hepsi sessiz. Hastanedeki patlamayla alakalı sanki teknik bir arıza varmış da bir patlama olmuş, hatta bunu Filistinliler kendileri yapmış gibi bir açıklama yaptılar. Dünya basını da bunu böyle geçti. Müslüman dünyası maalesef genel anlamda konuyla alakalı sessiz. Son günlerde ortaya tepkiler konmaya başlandı ama liderler çok sessiz” dedi.
Kalıcı çözüm getirilmeli
Hiçbir Müslümanın hangi dine mensup olursa olsun masum bir vatandaşa işkence yapmayacağını kaydeden Başkan Aktaş, “İsrail ise acımasızca saldırılarını sürdürüyor. Hepimiz biliyoruz ki onların derdi Müslümanlar. Bu yapılan hamlenin Müslümanlara yapıldığını biliyoruz. Zaten içimizi yaralayan da İslam dünyasının gerekli reaksiyonu göstermemesidir. İnşallah en kısa zamanda bu katliam, bu acı dursun ve kalıcı bir çözüm getirilsin. Acı büyük. Ne konuşursak konuşalım şehit edilen çocukları, kadınları, insanları geri getiremeyiz. Bizler 85 milyon nüfuslu bir ülkeyiz. Zor bir coğrafyada yaşıyoruz. 3 tarafımız denizlerle, 4 tarafımız sorunlu ülkelerle çevrili. Bunun büyük bir oyun olduğunu bilmeliyiz. Bu oyunu Türkiye görüyor. Cumhurbaşkanımızın iliklerine kadar bu sorunu hissettiğine eminim ve şahidim” diye konuştu.
“Cennet, bize Sina’dan daha yakın”
Bursa Filistin Evi Derneği Başkanı Muhammed Alyazı ise, İsrail’in sadece bir gecede 350 hedefi vurduğunu ve 400 Müslümanın o gece şehit olduğunu ifade etti. İsrail’in kullandığı bütün roket, silah ve uçakların Amerika tarafından gönderildiğini anlatan Alyazı, İsrail ve Amerika’nın ortaklaşa Gazze’de Müslümanlarla savaştığını dile getirdi. Gazze’deki acının çok büyük olduğunu, şehit ve yaralı sayısının çok fazla olduğunu söyleyen Alyazı, “Tüm bunlara rağmen Gazze’de moralimiz çok yüksek. Dünyadan sadece iki şey istiyoruz. Dua ve destek. Filistinliler tüm katliama rağmen Gazze’den çıkmayacaktır. Filistinliler, ‘Cennet, bize Sina’dan ve başka ülkeden daha yakındır’ diyor. O yüzden Gazze’de ya şehadet ya da zafer elde edeceğiz. İsrail tarafından atılan fosfor bombası yapılanların yanında çok küçük bir şey. Hastaneleri, okulları, sivilleri, çocukları vurdular. Çocukların savaşla ne ilgisi olabilirdi? Gazze’de yapılanlar, Filistinliler tarafından tek tek kaydediliyor. İnşallah İsrail’e karşı katliam ve soykırım sebebiyle büyük bir dava açacaklardır” dedi.
“Çocuklar sadece şehadet ve ölüm görüyor”
Dünyanın farklı farklı ülkelerindeki halklara Filistin’e verdikleri destekten dolayı teşekkür eden Alyazı, “Ancak devletlerden resmi bir destek göremedik. Gazze’yi hükümetler yalnız bıraktı. Gazze şuanda tek başına İsrail’le savaşıyor. Biz onlardan ne insan, ne para istiyoruz. Bizim kendi askerimiz var. Sadece silah istiyoruz. Ukrayna, Karabağ ve Libya’da yapılan silah yardımlarının aynısını istiyoruz. Bizler ancak o zaman hakkımızı alabiliriz. Nasıl alabileceğimizi de biliyoruz. Geçen gece eşimin ailesi de vurulmuş. İki şehidimiz oldu. Eşimin annesi, babası, çocukları ve akrabaları yaralanmış. Haberi aldığımızda kendimi tutmak istedim ama tutamadım. Yaşadıklarımız çok ağır. Oradaki çocuklar ellerindeki oyuncaklarla ‘şehit, şehit’ diyerek oynuyor. Küçük bebekleri kucaklayıp ‘şehit’ diyerek oynuyorlar. O çocuklar neden böyle oynuyor? Çünkü sadece şehadet ve ölüm görüyorlar” diye konuştu.
“Bu savaş Müslümanlar uyanınca biter”
İsrail’in birkaç gün önceki gece saldırısında abisiyle birlikte aynı aileden 17 kişiyi şehit veren Filistinli Gazi Aruki, Gazze’deki insanların artık sadece şehadetlerini ve rahmete kavuşmayı beklediğini belirtti. İsrail’in şuan kimseye itibar etmediğini dile getiren Aruki, “Asker, çoluk, çocuk, ev, hastane demeden, ayrım yapmadan herkesi ve her yeri vuruyor. Şiddetli bir saldırıyla acımadan vuruyor. Gazze’de başlayan savaşın ne zaman biteceğini hiç bilmiyoruz. İsrail tek başına hareket etmiyor. Amerika ve Avrupa’nın desteğiyle savaşıyor. Bu savaş ancak Müslümanlar uyanınca biter. Filistin meselesi sadece Filistinlilerin meselesi değildir. Bütün Müslümanların meselesidir. Müslüman olan herkes sorumludur” dedi.
“İnsanların kaybedeceği hiçbir şey kalmadı”
Filistinli Muhammed Salih Abdullah Sulayeh ise, son saldırılarda dayısını, amcaoğullarını, arkadaşlarını ve yakın çevresindeki birçok insanı aynı anda kaybettiğini söyledi. Ailesinin yaşadığı mahallenin tamamen ortadan kaldırıldığını anlatan Sulayeh, “Hiç bir şey kalmadı. Evler, binalar, çocukken oyun oynadığımız yerler tamamen yok edildi. Harabeye çevrildi. Gazze’deki görüntüleri gördükten sonra insan olan herkesin içi parçalanır. Şuanda kendimi ayakta zor tutuyorum. İnsanın psikolojisi artık kaldırmıyor. Ailemle en son savaşın ikinci gününde görüştüm. Bir daha irtibat kuramadım. Gazze’de su, elektrik, yemek yok. Gece uyuyunca sabah uyanmaktan korkuyorum. Haberlere bakınca ailemden birilerini kaybettiğimi öğrenmekten korkuyorum. Dayılarımdan 14 kişinin şehit olduğunu saat 2’de telefondan haberleri izleyince öğrendim. Keşke Gazze’de olsaydım. Bu kadar eziyet çekmezdim. Ailemin yanında olmak istiyorum. Yeter ki yollar açılsın, durumlar düzelsin ve aileme kavuşayım. Şehadet olursa şehit olurum hiç fark etmez. Zaten insanların kaybedeceği hiçbir şey kalmadı. Filistin’de çocuk da kalmadı. Çocukluk mu var Filistin’de? O kadar zahmet, zorluk ve savaştan sonra tüm çocuklar adam gibi oldu. Gazze sanki kıyamet günü gibi. Orada herkes savaşlarda, çatışmalarda büyüdü. Çocuklar da maalesef adam gibi konuşacak. Şuanda en yüksek ses Türkiye’den geliyor. Bütün Müslümanlara sesleniyorum. Bizim harekete geçmemiz gerekir. Amerika utanmadan İsrail’e destek veriyor. Müslümanlar Gazze’ye gıda, tıbbi malzeme gönderiyor. Amerika bomba gönderiyor” diye konuştu.
“Ya silah ya kefen”
Filistinli Musab Aruki, Gazze’de çok sayıda enkaz altında insan bulunduğunu dile getirerek, “Çok sayıda insan yakınlarının nerede olduğunu, yaşayıp yaşamadığını bilmiyor. Dünyanın harekete geçmesi için kaç kişinin daha ölmesi gerekiyor? Gazze’nin ihtiyacı ya silah ya kefen. Başka bir ihtiyacı yok” dedi.
Ziyaretin sonunda Başkan Alinur Aktaş, şehitler için dua okuyarak Filistinlerin görüş ve düşüncelerini dinledi.