Türkiye ekonomisinin lokomotif kenti Bursa’da arsa fiyatlarının enflasyondan çok daha yüksek düzeyde arttığına dikkat çeken gayrimenkul temsilcileri, kentin konut üretimi ve yeni sanayi yatırımları ihtiyacının had safhaya çıktığını söyledi.
BTSO Ana Hizmet Binası’nda gayrimenkul sektör temsilcilerini buluşturan BTSO 54. Meslek Komitesi Genişletilmiş Sektör Analiz Toplantısı’nda konuşan İsmail Duyar, “Bursa’da gayrimenkul fiyatları enflasyonun üzerinde artıyor. Artışın bu şekilde büyük olmasının sebebi sadece enflasyon kaynaklı değildir. Bunun gayrimenkule yönelik taleple de bağlantılı olduğunu unutmamak gerekiyor. Gayrimenkule yönelik talep ise ihtiyaçla doğru orantılı” ifadelerini kullandı.
Bursa’da gerek konut, gerekse de konut dışı gayrimenkullerde ciddi bir ihtiyacın ortaya çıktığını belirten İsmail Duyar, şöyle devam etti;
“Yeni arsaların konut imarına açılmaması sebebiyle, vatandaşlar konutlara istediği fiyatlarda ulaşamıyor. Aynı durum ticaret tarafında da geçerli. Sanayicimizin ucuz, ulaşılabilir ve rekabetçiliğini destekleyecek alanlara ihtiyacı var. Ancak mevcut şartlar sebebiyle sanayici, elindeki parayı arsa ve binaya harcamak zorunda kalıyor. Oysa üreticilerimizin kaynaklarını işletme sermayesi, araştırma geliştirme faaliyetleri ve pazarlamaya ayırmasını sağlamak zorundayız. Çünkü üretim, istihdam ve ihracatı da geliştirecektir.”
"Sanayide değer artışı var, rant olarak anmak doğru değil"
Sanayi yatırımlarının önemli bir altyapı ile gerçekleştirildiğine işaret eden İsmail Duyar, değer artışının da bunun neticesinde ortaya çıktığını söyledi. Planlanmamış, altyapısı olmayan, ölçülemeyen ve vergilendirilemeyen toprak ile elde edilen gelirin rant olarak anıldığını ancak planlı sanayi alanlarında böyle bir durumun olmadığını kaydeden Duyar, şöyle devam etti:
“Biz diyoruz ki, bu ciddi kontrol edilebilir, planlanmış, altyapısı hazırlanmış araziler sanayiciye konut üreticisine verilsin ki sanayici, emeğini, sermayesini toprağa, inşaata ve binaya harcamadan üretimine ve ihracatına baksın. Bugün konuta erişememek sosyolojik sorunları da beraber getiriyor. Bu konuyu lütfen rant çerçevesinde değil, sosyolojik ve ekonomik anlamda değerlendirelim.”
"Son 5 yılda konut fiyatları bin 23 arttı"
BTSO Meclis Üyesi İsmail Duyar, toplantıda sektör temsilcilerine kentteki arazi ve konut fiyatlarındaki değişime ilişkin bir sunum yaptı. Buna göre, Bursa’da satılık konut metrekare birim fiyatı 2019 yılının Ocak ayından bu yılın Nisan ayına kadar geçen yaklaşık 5 yıllık dönemde yüzde bin 23, yani on kat arttı. Satılık konut metrekare birim fiyatı, son 2 yılda yüzde 250, son 1 yılda ise yüzde 55 artışla 22 bin 272 lira oldu. Bursa’da konut imarlı arsa metrekare birim fiyatı son 5 yılda yüzde 760, son iki yılda yüzde 298, son bir yılda ise yüzde 80 arttı. Kentte arazi, bağ, bahçe ve tarla metrekare birim fiyatı ise son 5 yılda yüzde bin 162, son 2 yılda yüzde 440, son bir yılda ise yüzde 111 arttı. Türkiye İstatistik Kurumu’nun açıkladığı verilere göre Türkiye’nin Nisan ayı enflasyonu yıllık bazda yüzde 69,80 olarak açıklanmıştı.
"Mahalle araları üretim tesisleriyle doldu"
BTSO 54. Komite Başkanı Özkan Aydemir ise, Bursa’nın 17 sanayi bölgesinin yanı sıra, küçük sanayi siteleriyle üretime, istihdama ve ihracata çok büyük katkı sağladığını söyledi. Son 5-6 yılda kentteki sanayi bölgelerinin yetersiz kaldığını gözlemlediklerini belirten Aydemir, “Bursa’ya yatırım yapmak isteyenler için büyük ölçekli sanayi arsaları bulunmuyor. O yüzden Bursa Büyükşehir Belediyesi’nin ve ilçe belediyelerinin mutlaka bazı bölgeleri sanayi yatırımları için açması gerekiyor. Bu yapılmadığı takdirde Nilüfer ilçesinde olduğu gibi kaçak yapılaşmanın da önü açılacak.” dedi.
Konut ve sanayi alanlarının hızla planlanması gerektiğini ifade eden Özkan Aydemir, “Bursa’nın merkez ilçeleri Yıldırım, Osmangazi ve Nilüfer’de mahalle aralarında atölyeler oluştu. KOBİ ölçeğindeki firmalar, uygun üretim yeri bulamadıkları için mahalle aralarındaki dükkânlara yöneldi. Çalışan sayısını da dikkate aldığımızda şehir içinde sıkışıp kalan üretim tesislerinin kente aslında büyük bir zarar verdiği de bir gerçek. Bu firmaların mutlaka toplu olarak bir yerlere çıkarılması gerekiyor. Hem altyapısı hem de lojistik imkânlarıyla yeni sanayi bölgelerinin oluşturulması Bursa’ya büyük değer katacaktır” şeklinde konuştu.