Bursa

Bursa'da minik Cem Muhammet'e yapılan korkunç işkenceler

Bursa'da kaçırdığı öne sürülen yeğeni Cem Muhammet A.'yı (11), çöp ev haline gelen dairede kilitli tuttuğu suçlamasıyla yargılanan Kamuran Pınar A.'nın (46) tahliyesine tepki gösterip, itiraz eden anne Yasemin A. (50), oğlunun yaşadığı ağır işkenceleri anlattı.

Bursa'da minik Cem Muhammet'e yapılan korkunç işkenceler
08-02-2024 15:23
08-02-2024 15:28

Bursa'nın Nilüfer ilçesi Görükle Sakarya Mahallesi'ndeki bir apartmanda, çöp eve dönen dairede 2022 Temmuz'da belediye ekiplerinin baygın bulduğu ve teyzesi Kamuran Pınar A.'nın 1 yıl alıkoyduğu iddia edilen Cem Muhammet A., Antalya'ya gönderildi. Aile ve Sosyal Hizmetler İl Müdürlüğü ekiplerinin korumaya aldığı ve Akdeniz Üniversitesi'nde tedavi gören Cem Muhammet A., ardından, Antalya Çocuk Evleri Sitesi'ne yerleştirildi. Cem Muhammet, fiziki ve psikolojik tedavisi sonrası da annesine teslim edilip, Antalya'da yeni bir yaşam kurdu.

YENİDEN DEVLET KORUMASINA ALINDI

Bursa 10'uncu Ağır Ceza Mahkemesi'nde 'İhmali davranışla kasten öldürmeye teşebbüs' suçlamasıyla yargılanan Kamuran Pınar A. ise 6'ncı duruşmada, üzerine atılı suçun vasfının değişme ihtimali göz önünde bulundurulup adli kontrol şartıyla tahliye edildi. Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı'nın da taraf olduğu davada, tahliye kararına itiraz geldi. Bakanlık avukatları, Kamuran Pınar A.'nın adli kontrol şartına rağmen yurt dışına kaçma ihtimali olduğu, çocuğun can güvenliği olmadığı ve kaçırılma riski bulunduğu gerekçesiyle savcılığa itirazda bulunarak, sanığın yeniden tutuklanmasını istedi.

İtiraz dilekçesi, bir üst mahkeme olan Bursa 11'inci Ağır Ceza Mahkemesi'ne gönderilirken, Antalya'da annesiyle yaşayan Cem Muhammet de tedbir amacıyla yeniden devlet korumasına alındı. Yasemin A., kendi avukatının da karara itiraz ettiğini, oğlunun yeniden devlet korumasına alındığını söyleyerek, "Muhtemelen kişi, cezaevine girene kadar kalacaktır. Normal görüşmelerimiz devam ediyor. Ailelerin 3 haftada 1 çocukları yasal olarak görme hakları var. Ancak şu anda böyle bir tedbir gerekti" dedi.

'KAN DONDURUCU İŞKENCELER'

Tahliye kararını duyan oğlunun öfke nöbetine girdiğini söyleyen Yasemin A., "Kuruma teslim etmeden 1 gün önce uygun şekilde söyledim. O akşam, boks torbasını aldı, sürekli tekme attı. Çocuk bir şeylerden öfkesini çıkartmak istiyor, bunu doğru bulmuyor. 'Nasıl olur?' diyor. 'Düzeltileceğine inanıyorum. Mutlaka cezasını çekecek' dedim. Söz verdim" diye konuştu.

ODADAKİ ÇÖPLERDEN 

Haftada 1 gün yemek verdikleri çocuğun, acıkınca odadaki çöplerden yemek artığı yediğini ve zehirlenip ölümden döndüğünü söyleyen Yasemin A., oğlunun kendisine anlattıklarına dayanarak çocuğun, kız kardeşi ve yeğeni tarafından organ mafyasına satılmak istendiğini öne sürdü. Yasemin A., oğlunun balkondan atlamayı da düşündüğünü ancak, gördüğü örümcekten korktuğu için atlamadığını belirtti. Yasemin A., 2020'de de götürüldüğü hastanedeki doktorların da Cem Muhammet'in kaçırıldığından şüphelendiğini ve ihbarda bulunduklarını ancak Sosyal Hizmetler yetkilileri gelene kadar çocuğun teyzesi tarafından kaçırıldığını belirtti.

Cem Muhammet'in teyzesini öz annesi, annesini de teyzesi sandığını söyleyen Yasemin A., oğluyla, anne-çocuk ilişkisini de sonradan kurduklarını anlatarak, "Hastanede, ilk bulunduğunda, ona sordum, dedim ki, 'Oğlum bak, savcı seni bana vermezdi Bursa'da. Sen beni ilk görünce 'Bu kim' diye sorduklarında, 'Annem' dedin. Peki onu niye söyledin?' 'Çünkü baktım bir başka şansım yok. Seni teyzemsin diye biliyorum ama bana yemek verirsin, su verirsin diye düşündüm. Gerçek annem olduğunu öğrenince de çok sevindim' dedi."

'ARTIK HER ÇOCUK GİBİ OLMAYA BAŞLADI'

Oğluyla hayallerinden de bahseden Yasemin A., Sosyal Hizmetler tarafından da takibinin yapıldığına dikkat çekerek, "Her 3 haftadaki görüşmelerimizde, 1,5- 2 yıl boyunca sürekli video verdik. Fotoğraf çekildi, video çekildi. Anne-çocuk uyumuna bakıldı. Biz oğlumla çok iyi arkadaşız. Her şeyi beraber yapıyoruz. Geziyoruz, eğleniyoruz, beraber yemek yapıyoruz. Bahçemiz var, bahçeden portakal, limon, ayva topluyoruz. 2 kedisi, 1 köpeği var. Çiçeklerle, doğayla mutlu. Arkadaşları var. Artık her çocuk gibi olmaya başladı. Futbolu çok seviyor. Otobüs şoförü olmak istiyor. Bazen hukuk okumak istediğini söylüyor. Avukat olmak istiyor. Böyle adaletsizlikleri görünce, 'Anne hangisi daha üstte, hakim mi savcı mı? Ben ne olayım?' diyor. Çok güçlü, çok akıllı bir çocuk. Çok güzel bir hayatı olacağına inanıyorum ve bunun için de elimden gelen her şeyi yapacağım" diye konuştu.

'ÇOK BÜYÜK AYRIMLARLA BÜYÜDÜK'

Annesinin hayatını kaybetmesinden de kız kardeşi Kamuran Pınar A.'yı sorumlu tutan ve kardeşiyle ayrımlarla büyüdüklerini anlatan Yasemin A., "Ailem ona çok destek verdi. Beni tam tersine çok itti anne-baba. Ben sürekli ayaklarımın üstünde durmak zorunda kaldım. O her düştüğünde kaldırdılar. Çok şımarttılar. Herhangi bir psikolojik rahatsızlığı bulunduğuna inanmıyorum. Zaten o evde annemle yaşamıyordu. Daha sonra boşandı geldi. Ben o geldikten sonra oğlumu çeker alırdım. Ancak kaçırılmadan önce pandeminin patlaması, şehir kapılarının kapanması, sokağa çıkma yasakları, eski eşinden kaçarken sürekli adres gizliliği yapması nedeniyle böyle oldu" ifadelerini kullandı. 

SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?
KÖŞE YAZARLARI TÜMÜ
BUNLAR DA İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR
ÇOK OKUNAN HABERLER