Nilüfer Belediye Başkanı Şadi Özdemir, ilçe çalışmaları hakkında gazetecilerin sorularını yanıtladı.
Gerçekleşen programda BGC Başkan Vekili, OLAY Gazetesi Köşe Yazarı Ahmet Emin Yılmaz sorusunda;
"Sorumu Nilüfer’in eski ve yeni fotoğrafını ifade ederek sormak istiyorum. 1986 yılında gazeteci Ahmet Utlu Hakimiyet Gazetesi’nde bir haber getirdi. Belediye Meclisinde kurulan özel bir komisyon yeni bir kent modeli oluşturmuştu. Kooperatifler yoluyla geniş yeşil alanlara, geniş yollara, bisiklet ve yaya yollarına, otoparklara, çocuk parklarına sahip yeni konut bölgesi oluşturulacaktı. Haberi, “Bursa’ya Atakent” kuruluyor diye manşet yaptık. Ama günümüze geldiğimizde bu güzel görüntü bozuldu. Ne oldu da beton Nilüfer’e dönüştük?"
Şadi Özdemir: Yaşanan yoğun yapılaşmaya karşın Nilüfer yine çok güzel bir kent ve Nilüfer halen daha herkesin yaşamak istediği bir kent. Bu gerçekliği görmekte fayda var. Zaten nüfus hareketlerine bakarsanız; Yıldırım ve Osmangazi'nin nüfusu geçen yıla göre düşerken, Nilüfer’in nüfusunun hızla arttığını göreceksiniz. Nilüfer bu hızla büyürse belki 10 yıla kalmaz Bursa'nın en büyük ilçesi de olabilir. Herkes Nilüfer’de yaşamak istiyor. Yaşanan bazı bu olumsuzluklara rağmen Nilüfer Türkiye'nin 8. gelişmiş ilçesi.
Öte yandan, dediğiniz gibi Ataevler bölgesi gerçekten yaşanması çok zor bir bölge oldu. Sosyal donatı alanlarını değiştirmeden, yeni sağlık alanları, eğitim alanları, park alanları, otopark alanları yapmadan nüfusu üç kat arttırırsanız; yaşam kalitesini üç kat aşağı indirirsiniz. Böyle bir gerçeklik var.
Bir bölgenin kentsel dönüşüm alanı olup olmamasına Büyükşehir karar veriyor. Büyükşehir'in verdiği karar ve yetkiler doğrultusunda burada ruhsatlar alınıp işler yapılıyor. Bu modelin tümü yanlış bir model. Konuya partilerin ötesinde bakmak lazım, biraz daha yukarıdan bakmak lazım.
Kentsel dönüşümde, bölgesel değişim yapmadığımız sürece buna benzer sorunları yaşarız. Çünkü insanların ekonomik olarak zaten binalarını yenileme gücü yok. İnsanların yenileme gücü yoksa, yenileme gücüne bir kaynak ayıramıyorlarsa, ama o binaları da yenilemek gerekiyorsa; o binaları çok daha fazla kat vererek yapmak zorunda kalıyorsunuz. Parsel bazında bunu yaptığınız zaman ister istemez binaları yukarı çıkararak yapıyorsunuz ve diğer alanlara dokunamıyorsunuz.
KENTSEL DÖNÜŞÜM YAKLAŞIMI
O yüzden benim görüşüm; 1990'lı yıllarda Sayın Murat Karayalçın'ın Ankara Büyükşehir Belediyesi'nde Portakal Çiçeği Vadisi içine yapmış olduğu Kentsel Dönüşüm Planı’dır. Bursa'da uygulanması gereken plan böyle olmalıdır. O dönem Ankara’da bir şirket kurmuşlardı, Portakal Vadisi’nden gelen bütün o bölgenin insanları o şirketle beraber bir kooperatifte hak sahibi olmuştu. Hak sahiplerinin hepsi yönetimin içindeydi. Üye kooperatif yöneticisi beş kişi, hak sahiplerinden beş kişi, belediyeden beş kişi, bir de Belediye Başkanı, hep birlikte bütünü planlayarak, dış finansman bularak burayı çözmüşlerdi.
Şimdi Ataevler bölgesi bence kaybedilmiş bir bölgedir, ama bizim Çamlıca bölgesini, Beşevler bölgesini kurtarma şansımız var. Hepsini birlikte planlayıp, oradaki 5 mahalleyi birlikte planlayıp bütüncül bir planla ve ortak hareket ederek yeni bir mekanizmayla, belediyenin de doğrudan işin içinde olduğu bir yaklaşımla kentsel dönüşüm yapabiliriz.
Bu konuda yetki elbette büyükşehir belediyesinde. Büyükşehir Belediye Başkanımızın bakış açısı, parsel bazında büyütelim yönünde. Örneğin 20.000 metrekarenin üstünde bir büyüklükte alan planlıyorsanız belli bir yüzde artış verelim, 20.000 metrenin altındaysa farklı bir yüzde artış uygulayalım.
Bence hem ilçe belediyesinin hem büyükşehir belediyesinin içinde olduğu, ortak bir dönüşüm çalışması yapmalıyız.
Ahmet Bey çok güzel bir soru sordu. Buradaki yaşam kalitesi üzerine. İnsanlar burada neden yaşamak istiyor, buna bakmak lazım.
Sosyal, kültürel, sportif alanların hep burada olması, bütün özel okulların, bütün büyük hastanelerin, bütün iyi otellerin, 6-7 tane organize sanayi bölgesinin, 6.000 İşletmesi olan küçük sanayi bölgesinin, tüm bunların Nilüfer’de olması, nüfusun artmasına, yeni konut ihtiyacına neden oluyor.
Hemen yanımızdaki teknoloji organize sanayi bölgesi yaklaşık 100.000 nüfus daha getirecek Nilüfer’e. Burada çalışacak olan insanlar gidip Karacabey'de yaşamak istemeyecekler elbette.