Avrupa Yüksek Yetenek Konseyi (ECHA) Yürütme Kurulu Üyesi Prof. Dr. Christa Bauer, Bursa Kent Konseyi Özel Yetenekliler Çalışma Grubu’nun konuğu oldu. Bursa Kent Konseyi Başkanı Şevket Orhan’ın ‘Bursa’da kurulması planlanan tam zamanlı özel yetenekliler okulu hakkında’ bilgi verdiği toplantıda, Prof. Dr. Christa Bauer deneyimlerini paylaştı.
Prof. Dr. Christa Bauer’e katımlarından dolayı teşekkür eden Bursa Kent Konseyi Başkanı Şevket Orhan, bir ülkenin kalkınmasında özel yetenekli çocukların büyük önem taşıdığını vurguladı. Günümüzde bir ekonomiyi dev haline getirmek için gerekli temel kaynaklardan birinin özel yetenekli çocuklara verilen önem olduğunu ifade eden Orhan, “Güney Kore gibi birçok ülkede özel yetenekliler için tam zamanlı okullar kuruldu ve gelişimlerine hız verildi. Bizler de özel yetenekli çocuklarla ilgili son 2 yıldır Bursa’da konunun uzmanları ile saha çalışmaları yapıyoruz. Bursa’ya baktığımızda, İl Milli Eğitim Müdürlüğü kayıtlarına göre yaklaşık 600 bin öğrencimiz eğitim-öğretim görmekte. Yapılan araştırmalar doğrultusunda bu öğrencilerin en az yüzde 2’sini özel yetenekli kabul edersek, bu şekilde yaklaşık 12 bin öğrencimiz var. Uygun eğitimi alamadıklarında, bu çocuklarımız ya fark edilemiyor ya da köreliyorlar. Bu sebeple Bursa’da tam zamanlı özel yetenekliler için planladığımız okul çalışmalarında belirli bir aşamaya geldik” dedi.
Prof. Dr. Christa Bauer ise özel yeteneklilerin eğitim modelinin ülkeden ülkeye fark gösterdiğini söyledi. Kendisinin Avusturyalı olduğunu dile getiren Bauer, “Avusturya’dan örnek vermek gerekirse, 9 milyon nüfusumuz var. Ülkede sadece 1 tane okul var ve o da IQ seviyesi 130’un üzerinde olanları alıyor. Bursa’da kurmak istediğiniz tam zamanlı okulun iyi örnek olacağına inanıyorum. Türkiye’de çok iyi öğretmenler var” diye konuştu. Çocukların ‘insanı değerlerle birlikte’ karakterinin geliştirilmesinin önemine değinen Bauer, öncelikle çocukların duygu ve tutkusunun anlaşılması gerektiğini, burada motivasyonun da önemli olduğunu dile getirdi. Avrupa’daki özel yetenekliler ile ilgili eğitim modelleri hakkında da bilgiler veren Bauer, “Avusturya’da öğrencilere, okuduğu okuldan mezun olmadan üniversiteye gitme hakkı tanıyoruz. Onlar için neyin doğru olduğuna kendileri karar veriyor. Mesela İngiltere’de çocuklar, üniversite sınavına girmeden önce birkaç bölüme girip tecrübe edebiliyor. Ayrıca kendi ülkemizde de akran öğrenmesi modeli var. Yani öğrenciler belirli dönemlerde öğretmenlik yapıp, kendi yaşıtlarına bilgilerini aktarıyorlar” şeklinde konuştu.