İshakpaşa Camii'nin İnegöl'ün en güzel tarihi merkezlerinden biri olduğunu belirten İshakpaşa Camii imamı Mehmet Nuri Memiş, “İshakpaşa Camii, İstanbul'da Eyüp Sultan Hazretlerinin olduğu mekan ve cami neyse, bizim için de odur. İnegöl'ün manevi merkezi olarak İshakpaşa Camii ve çevresini sayabiliriz. Dışarıdan çok sayıda misafir camimizi gezmek istiyor. Yapılan şuursuzca restorasyonlar neticesinde şu anda camimizin orijinal bir eser olmadığını kendilerine de ifade etmekteyiz. Özellikle Vakıflar ve Anıtlar Kurulu'ndan gelen görevliler, hatlar ve tezyinatın katledildiğini söylüyor. Üzerinin sıva ve boyalarla kapanması sureti ile şu anda o güzelliklerin örtüldüğünü görmekteyiz” dedi.
TARİH SIVALARIN ALTINDA KAYBOLUYOR
Cami kubbesinin etrafındaki süslemeler başta olmak üzere kemerlerdeki yazılar ve yine bütün cami camlarının etrafındaki kabartma hatlar ve tezyinatın tamamen örtüldüğünü anlatan Memiş, "Böylesine önemli eserlerin ortaya çıkmasını ve insanların bunları görmesini istiyoruz. Bununla alakalı gerekli dilekçeleri sunduk. Ancak henüz herhangi bir cevap alamadık" diye konuştu.
Cami içindeki ağır kokunun ecdadın inşa ettiği şeklinin bozulmasından kaynaklandığını belirten Memiş, “Cami içerisinde bir koku olduğundan cemaatimiz şikayetçi. Halılar yeni değiştirilmesine rağmen, bu koku cami içerisinden giderilememektedir. Burada yapmış olduğumuz çalışmalar neticesinde gördük ki, kıble tarafında, caminin dış tarafından havalandırma kanalı ecdadımız tarafından yapılmış. Ancak buradaki havanın sirkülasyon yapması için çıkış tarafındaki yerlerin zamanla doldurulduğunu, beton atıldığını ve önünün kapatıldığını görmekteyiz. Dolayısıyla cami alttan havalandıralamadığı için camimizde ağır bir rutubet kokusu var. Orijinal hava cereyanı kanalların açılmasını ve camimizin, bu insanların kokudan kurtulmasını istiyoruz. 5 vakit elektrikleri yakmak zorunda kalıyoruz. Çünkü camimizin içerisi karanlık. Aslında camimizin eski resimlerine baktığımızda, bunun özellikle zemin kattaki camların kubbeleri ile birlikte mevcut olduğunu ve caminin ışıklanmasına yeteri kadar katkı sağladığını görmekteyiz. Ancak zamanla caminin o kubbelerinin kesildiğini ve kare şeklinde camların küçültüldüğünü, bundan dolayı da caminin ışık almadığını görmekteyiz. Bizlerin Vakıflar ve Anıtlar Kurulu'ndan talebimiz bu camlarında yine orijinal hale getirilmesi" diye konuştu.
Türbe ve külliyede önemli sıkıntılar yaşandığını ifade eden Memiş, “Sadece camimiz değil, türbemiz de bakıma muhtaç. Türbe kubbesi su almaya başladı. Medresemizde aslına uygun şekilde Kur'an eğitimi verilmektedir. Kız öğrencilerimiz orada haftanın her günü Kur'an eğitimi almaktalar. Ancak onun da birkaç odasının kubbesi neredeyse göçme tehlikesi ile karşı karşıya kaldığı için kullanamıyoruz” şeklinde konuştu.