Bursa

Bursa'da ikinci el ayakkabıları onarıp satıyor

Bursa'da, galericilik yaparken 10 yıl önce iflas eden 72 yaşındaki kişi, ucuza temin ettiği ikinci el ayakkabıları onarıp satarak geçimini sağlıyor. 

Bursa'da  ikinci el ayakkabıları onarıp satıyor
17-12-2015 15:13

Demirtaşpaşa Metro İstasyonu yakınındaki bir alt geçitte açtığı dükkanda, çöpten topladığı ve vatandaşlardan aldığı ayakkabıları tamir eden Mehmet Yavuz, kendi yaptığı küçük teneke sobada kışın soğuğunda ısınmaya çalışıyor. 

İkinci el ayakkabı satıcısı Yavuz, AA muhabirine yaptığı açıklamada, yalnız başına yaşadığını ve eski ayakkabıları tamir ettiğini söyledi.

Yavuz, insanların 1 lira bile vermeyeceği ayakkabıları alıp yeniledikten sonra 7-15 liraya sattığını belirterek, günlük ekmek parasını çıkarmak için çalıştığını dile getirdi.

Ayakkabıları vatandaşlardan temin ettiğini belirten Yavuz, şöyle konuştu: 

"Yamuk, yumuk, ezik, çürük kopuk yerleri varsa onları yapıyorum. Daha sonra kalıba koyuyorum. Onlara güzelce dekor ve boya yapıyorum. Daha sonrada müşteriye satıyorum. Müşteriye de bir sene garanti veriyorum. Kendimi eğite eğite bu işin ustası oldum. Bir çift ayakkabı boyamasını bilmeyen insandım. Şimdi gözlerim kapalı yapıyorum. Birazcık param olsa çok güzel işler yaparım. Ama kimseden borç istemiyorum. İstesem 'Bak dilencilik yapıyor' derler. Bana biraz para verseler daha fazlasını kazanıp veririm. Benden başka bu işi yapan kimse yok. Ben bu işi devam ettireceğim. Çünkü mecburum."

Yavuz, ayakkabıları yeniledikten sonra sattığını kaydederek, "Ayakkabıların fiyatları 7 liradan 15 liraya kadar gidiyor. Çok şükür günde 3-5 tane ayakkabı satıyorum. Genelde garibanlar ve Suriyeliler daha çok alıyor. Bu sene yaklaşık 150 botu Suriyeliler aldı" dedi. 

Tek dostunun "Osman" adını verdiği kedisi olduğuna da değinen Yavuz, bir arabanın çarptığı bu kediye sahip çıktığını vurguladı. Yavuz, şunları dile getirdi: 

"Aşırı derecede yağmur yağıyordu. Üzerimdeki kazağı çıkardım hemen sardım. Çevredeki herkes bana bakıyordu. Onu aldım getirdim sobanın önüne koydum sonra iyice kuruttum. Gittim bir de sucuk aldım yedirdim karnını doyurdum. Sonra kendine biraz geldi. Kucağıma oturdu, kıvrılıp uyudu. Sabah olduğunda yakınlardaki bir veterinere götürdüm ve 'Bu hayvan benim canım buna bir bak' diye rica ettim. Bana kırık bir tarafı olmadığını ve iyileşeceğini söyledi. Biraz ilaç tedavisi yaptı. Osman ertesi gün sürüne sürüne yürümeye başladı. O gün bu gündür benim yanımdan hiç ayrılmaz. Hangi lokantaya, kahveye gittiğimi bilir. Müşteri geldiğinde beni kahveden çağırır. Sabah evde beni kaldırır. Tezgahın orada kendi yeri var. Kapısını kendi açar girer içeriye."

SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?
KÖŞE YAZARLARI TÜMÜ
BUNLAR DA İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR
ÇOK OKUNAN HABERLER