Çiftçioğlu mahkemede yaptığı savunmada, "Cinayet olayı ile ilgili hiçbir bilgim yok. Beraatimi istiyorum" dedi. Sanık avukatının, müvekkili ile görüşmek ve savunma hazırlamak istemesi için süre talep edince, mahkeme duruşmayı erteledi.
Olay, Nilüfer ilçesindeki Çalı Barajı yakınlarında 2009 yılının mart ayında meydana geldi. Ormanlık alanda yakılmış kadın cesedi olduğunu fark eden belediye işçileri, durumu jandarmaya bildirdi. Gelen ekipler, kimliği tespit edilemeyen kadının 16 bıçak darbesiyle öldürüldüğünü ve daha sonra yakıldığını belirledi.
2019'DA CİNAYET DOSYASI YENİDEN AÇILDI
Geçen yıl polis ekipleri, dosyayı devralarak yeniden inceleme başlattı. Adli Tıp Kurumu raporlarını inceleyen polis, cesedin üzerinde yaptıkları incelemede 2 erkek ve 1 kadına ait 3 ayrı DNA'ya rastladı. Alınan örnekleri polis kriminal laboratuvarına gönderen ekipler, yapılan eşleştirmede örneklerden birinin Bülent Çiftçioğlu'na ait olduğunu belirledi. Çiftçioğlu'nun, cinayetin işlendiği dönemden önce Kapusuzoğlu adına kayıtlı telefon numarası ile sık sık görüştüğü tespit edildi. Aileden ve cesetten alınan örnekleri eşleştiren ekipler, cesedin Ayşegül Kapusuzoğlu'na ait olduğunu tespit etti. Yakılan kişinin kimliğini tespit eden polis, Çiftçioğlu'nun peşine düştü. Polis ekipleri, Bülent Çiftçioğlu'nun daha önce 1990 yılında öz babasını av tüfeğiyle öldürmekten cezaevine girdiğini ve cezasını tamamlamasının ardından dışarı çıktığını, ayrıca 'tehdit' ve 'uyuşturucu' suçlarından kaydı olduğunu öğrenirken, 2012 yılında Zonguldak'ın Ereğli ilçesinde arkadaşı Hasan Kıyar'ı 28 yerinden bıçaklayarak öldürdüğünü ve bu suçtan da cezaevinde olduğunu belirledi. Daha sonra Ayşegül Kapusuzoğlu'nun öldürülmesiyle ilgili Bülent Çiftçioğlu hakkında dava açıldı.
Bursa 7'nci Ağır Ceza Mahkemesi'nde, hakkında 'canavarca hisle veya eziyet çektirerek öldürmek' suçundan ağırlaştırılmış ömür boyu, 'yağma' suçundan ise 15 yıla kadar hapis cezası talebiyle dava açılan Bülent Çiftçioğlu'nun yargılanmasına devam edildi. Duruşmaya, sanığın avukatı Zonguldak 1'inci Ağır Ceza Mahkemesi'nin salonundan, Çiftçioğlu ise Bandırma Cezaevi'nden SEGBİS'le katıldı. Aile Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı avukatı da duruşma salonunda hazır bulundu.
'CİNAYETİ BEN İŞLEMEDİM'
Bülent Çiftçioğlu mahkemede yaptığı savunmada, "Üzerime atılı suçu kesinlikle işlemedim. Ölüm olayını ben Bandırma Cezaevi'ndeyken oraya gelen polislerden öğrendim. İki farklı yerde ifadem alındı. Polis memurları bana karşı suçlamada bulundular. 10 yıl önceki olaya ilişkin tüm bildiklerimi anlattım. Ancak, psikolojik şiddete maruz kaldım. Oradaki avukat hanım da buna şahittir. Benim olayla ilgili herhangi bir ilgim yoktur. Olay yerine gitmedim. Bu tür bir suçu işleyecek bir insan değilim. Cinayet suçundan yattığım için bu olayı da benimle ilişkilendirmek istediler. Polisler ilk ifadem alınırken, Ayşegül'ün öldüğünü söylememişlerdi. Beni çelişkiye düşürmek için her şeyi yaptılar. Beraatimi ve tahliyemi istiyorum" dedi.
DURUŞMA ERTELENDİ
Mahkeme heyeti, sanık avukatının müvekkili ile görüşmek ve savunma hazırlamak istemesi için süre talep etmesi üzerine Bülent Çitfçioğlu'nun tutukluğunun devamına karar vererek, duruşmayı ileri bir tarihe erteledi.
