Bursa Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından aralarında eski Vali Şahabettin Harput'un da bulunduğu 36’sı tutuklu 60 sanık hakkında ‘silahlı terör örgütü yöneticisi olma ve terörizmin finansmanının kanununa muhalefet’ suçlarından 20’şer yıla kadar hapis cezası talep edilen iddianame, geçtiğimiz günlerde 8. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından kabul edilmişti. İddianamede, Harput ve örgütün firari imamı Cansun Sarıyıldız’ın FETÖ adına kurulan üniversite, hastane gibi kuruluşlarla yaptıklarına dair detaylara yer verildi.
Tutuksuz yargılanan F.K., Ren Tıp Hastanesinin yüzde 75'lik hissedarının M.T. ve yüzde 25'lik hissedarının da B.O. olduğunu söyleyerek, “Bahar Hastanesinin başhekimi tutuklu Davut Baykan ve örgütün hastanelerden sorumlu elemanı firari Dr. Ömer Kurt bu hastane ile ilgilenmeye başladılar. Harput, M.T.'yi makamına çağırmış. Odada Cansun Sarıyıldız, Ömer Kurt ve Davut Baykan varmış. Burada M.T.'ye Ren Tıp'ın fiyatı konusunda çok cüzi bir miktar para teklif etmişler. M.T. de 'Tamam da bu fiyat bana ceketini al çık demek' gibi bir şey demiş. Onlar da 'Nasıl anlıyorsan öyle anla' demişler. M.T. bu duruma çok bozulmuş. O sırada hastanenin piyasa değerinin 60 milyon lira civarında olduğu söyleniyordu. Bu hususta Ömer Kurt'a tam yetki verildi. Ren Tıp Hastanesi daha düşük fiyata satın alındı. Tüm hisseler Karçiçeği A.Ş'ye geçti. Ömer Kurt ve Davut Baykan bana 'Cemaat olarak biz olmasaydık M.T.'den bu hastaneyi kimse alamazdı. M.T, bizden çekindiği için Ren Tıp Hastanesini satmaya razı oldu' dediler” dedi.
O dönemde Karçiçeği A.Ş'nin yönetim kurulunda olduğunu ifade eden F.K, “Ren Tıp alınırken yönetim kurulu üyelerinin şahsi kefaletiyle kredi çekilecekti. Bana da son imzaya getirdiler. Ben kendilerine 18-20 milyon liranın az para olmadığını, nasıl ödeneceğini, büyük sorumluluk gerektiğini, imzalayamayacağımı belirttim. Bu durumda Cansun Sarıyıldız bana, 'Abi vali biz, başsavcı biz, vergi dairesi başkanı biz, emniyet müdürü biz, sen neden çekiniyorsun? Bu para ödenir, sen imzala' dedi. Ben de bunun üzerine son kişi olarak sözleşmeyi imzalamak durumunda kaldım. O tarihte vali Şahabettin Harput, başsavcı Namık Yılmaz, emniyet müdürü Ali Osman Kahya, vergi dairesi başkanı da İbrahim Saydam'dı” şeklinde konuştu.
“Hastaneyi tehditle satın aldılar”
İddianamede yer alan ‘Kartal’ adlı gizli şahit ise “Vali Harput'un üstün destekleriyle bu hastaneyi M.T.'den satın aldılar. M.T.'yi tehdit ettiler. Vali Şahabettin'in makamında M.T.'yi de azarladılar. En sonunda yine Orhangazi Üniversitesinde Cansun Sarıyıldız'ın odasında M.T.'yi tehdit ettiler. Ren Tıp Hastanesini tehditle satın aldılar. Anladığım kadarıyla çok düşük bir bedelle satın aldılar. Zira M.T. 'hastanenin değeri sizin verdiğiniz fiyatın en az 3 katı değerdedir, siz bana ceketini al çık diyorsunuz' demiştir” dedi. (İHA)