Dün…
Yağmur, Bursa’da etkili oldu.
Bursa derken…
Bazı bölgeler, çok etkilendi.
Osmangazi’nin güneybatısındaki Dobruca ve Hüdavendigar ile Nilüfer Vadisi’nin açıldığı ve dağ ilçeleriyle ulaşımı sağlayan ana yol, kâbus yaşadı.
Yaşananlara bakarsak…
Konut ve ticarethaneleri, sular bastı.
Dağ yolunda, heyelan oldu.
Aslında…
Zihniyeti su bastı.
Bir yanda…
Yamaçlardan heyelan ve çayın uzantısı dere yatağının risklerini düşünmeden süregelen yapılaşma.
Diğer yanda…
Dağ ilçeleriyle ulaşımı sağlayan, ancak tam çözüme ve iyileştirmeye kavuşamayan ana yoldaki bilimsel ve teknik çalışmaların yeterlilik tartışması.
Tüm bunlarla…
Ortaya, dün çıkıyor.
Elbette ki…
Dünyanın en modern ülke ve kentlerinde de, yağmur ve kar yağışları nedeniyle afet olayları oluyor, ancak…
İmar ve planlama disiplininin tam anlamıyla olmayışı ve uygulanmayışı, kaçak yapılaşmadan doğma mahallelerle dünler bitmiyor.
Bakınız ki…
‘İmar Barışı’ gerekçesiyle kaçak yeni yapıları ve katları meşrulaştıran bir yasal düzenlemenin yürürlüğe girmesi, belediyeleri memnun ettiği de söylenemez.
Kentsel dönüşüme odaklanırken…
Olduğu yerde kalan, devasa kaçak yapılaşma.
Umarız…
Kentsel dönüşümler, bölgesi ve havası güzel, rantı yüksek apartman ve siteler yerine, kaçak yapılaşmaya odaklanır.
Maalesef…
Ders almıyor, ders çıkarmıyoruz.
En önemlisi…
Dünlerdeki afetleri unutuyoruz.
Nitekim…
Afet riskine karşı yapıların sigortalanmasına bile kayıtsız kalınca, satış ve altyapı abonelikleri için zorunluluk getirildi de, artış sağlandı.
Bursa’daki her yeni dün…
Yeni uyarıdır!
