NOSAB Ä°dari Hizmet Binası Konferans Salonunda gerçekleÅŸtirilen seminere; NÄ°LSÄ°AD Yönetim Kurulu ve NOSAB MüteÅŸebbis Heyeti BaÅŸkanı Yalçın Aras, , MARSÄ°FED BaÅŸkanı Ramazan Kaya, BALKANTÜRKSÄ°AD Yönetim Kurulu Üyeleri, iÅŸ insanları Fahrettin Gülener, ve NOSAB’da faaliyet gösteren çok sayıda sanayici ve iÅŸ insanı katıldı.
Toplantının açılışında konuÅŸan NOSAB MüteÅŸebbis Heyeti ve NÄ°LSÄ°AD Yönetim Kurulu BaÅŸkanı Yalçın Aras, “Bugün sekizincisini gerçekleÅŸtireceÄŸimiz DeÄŸerler BuluÅŸuyor, Tecrübe KonuÅŸuyor seminerlerimiz hem kamuoyunda, hem de basında oldukça dikkat çeken, deÄŸerli bir organizasyon oldu. Burada vermek istenilen mesajların, doÄŸru yerlere ulaÅŸtığını düÅŸünüyorum. Bugünkü toplantımızın konuÄŸu, Bursa’nın en önemli markalarından biri olan Ä°skender’i günümüze taşımış olan Sayın Ä°skender Ä°skenderoÄŸlu da, deÄŸerli tecrübelerini ve baÅŸarı öyküsünü bizlerle paylaÅŸacak” dedi.
87 yıldır aynı adreste, aynı lezzet
NOSAB MüteÅŸebbis Heyeti ve NÄ°LSÄ°AD Yönetim Kurulu BaÅŸkanı Yalçın Aras’ın selamlama konuÅŸmasının ardından, gazeteci Erdal Åžen moderatörlüÄŸünde iÅŸ insanlarıyla tecrübelerini paylaÅŸan Kebapçı Ä°skender Turizm ve Gıda A.Åž Yönetim Kurulu Üyesi Ä°skender Ä°skenderoÄŸlu; Ä°skender markasının ortaya çıkışından, Mavi Dükkân’a, iÅŸ hayatından eÄŸitimin önemine, Türkiye ve Bursa’daki aile iÅŸletmelerinin yapılarından, müÅŸterek markaların yönetimine ve gelecek dönemdeki hedeflerine varıncaya kadar çeÅŸitli konularda açıklamalarda bulundu.
Bursa döner kebabının, dedesi Ä°skender Ä°skenderoÄŸlu tarafından, kemikleri ve sinirleri alınmış kuzu etinin dik bir çubuÄŸa oturtulup, dik ÅŸekilde tasarlanmış mangalda, odun ateÅŸiyle piÅŸirilmesiyle ortaya çıktığını söyleyen Ä°skender Ä°skenderoÄŸlu, “Nurettin amcamın, dedemin yanından ayrılıp Atatürk Caddesi’nde bir dükkân açma isteÄŸi vardı. Babamın da iÅŸe dâhil olmasıyla birlikte, 1933 yılında, Heykel’deki Mavi Dükkân’ı açtık. Burada 87 yıldır, aynı adreste, aynı dekorasyonla ve aynı kalitedeki tek ürünle hizmet veriyoruz. Bunun tek başına bir baÅŸarı hikâyesi olduÄŸuna inanıyorum. Oradaki dükkânda, bizim el emeÄŸimiz ve geçmiÅŸimiz var. Bu yüzden Mavi Dükkân bizim göz bebeÄŸimiz” diye konuÅŸtu.
“Kebapçılıkta senkronizasyon vardır”
6 yaşından itibaren iÅŸ hayatı ve kebapçılıkla iç içe olduÄŸuna deÄŸinen Ä°skenderoÄŸlu, “Ailedeki tek erkek çocuktum ve yazla sömestr tatillerimin çocuÄŸunu dükkânda geçirirdim. Orada komilikten garsonluÄŸa, ocaktan, döner kesmeye kadar birçok iÅŸte çalıştım. Kebapçılığın inceliklerini de bu zamanlarda öÄŸrendim. Bunun yanı sıra, dükkânda çalışmam bana iÅŸ hayatı konusunda da sorumluluk sahibi olmayı öÄŸretti. Kebapçılıkta bir senkronizasyon vardır, bu senkronizasyonu saÄŸlamak için ise beyin ve emek gerekir” dedi.
EÄŸitim hayatıyla iÅŸ hayatını nasıl birleÅŸtirdiÄŸini de anlatan Ä°skenderoÄŸlu, “Ailemizde eÄŸitime çok önem verilirdi. Ben ve kız kardeÅŸlerim iyi üniversitelerin, iyi bölümlerinden, baÅŸarıyla mezun olduk. Üniversite bana araÅŸtırmayı, düÅŸünmeyi öÄŸreterek, hayatımda yeni ufuklar açtı. Orada öÄŸrendiklerim elbette ki, iÅŸ hayatımda da oldukça önemli rol oldu; kurumsallaÅŸma ve ÅŸubeleÅŸmede bunun oldukça faydasını gördüm. Her ne iÅŸ yapacaksanız eÄŸitim ve öÄŸreniminizi de, o iÅŸin içine sokmalısınız ve merdivenleri teker teker çıkmalısınız” ÅŸeklinde konuÅŸtu.
“Markamıza deÄŸer katacak yerlerde ÅŸubeleÅŸmek istiyoruz”
Aileden kalan sorumluluk bilinciyle Türkiye’nin en iyi döner kebabını yapmayı hedeflediklerini ve ÅŸubeleÅŸmelerini de bu yönde gerçekleÅŸtirdiklerini ifade eden Ä°skenderoÄŸlu, ÅŸöyle konuÅŸtu; “Biz Carrefour AVM’deki restoranımızdan tutun, Ä°stanbul NiÅŸantaşı’ndaki ÅŸubemize kadar aynı lezzeti sunmak ve konforu sunmak istiyoruz. 18 yıldır aynı içmimarla çalışıyoruz. Bu yüzden müÅŸterilerimiz herhangi bir ÅŸubemize geldiÄŸinde, oranın bizim restoranımız olduÄŸunu anlıyor. Bizim sadece büyümek ve ÅŸube sayımızı artırmak hedefiyle, büyüme arzumuz yok. Markamıza deÄŸer katacak yerlerde, kapasitemizin yeteceÄŸi kadar ÅŸubeleÅŸmek istiyoruz.”
“Dünyanın en iyi döner kebabını yapmaya devam edeceÄŸiz”
Döner kebapla, Ä°skender’in çok iç içe olduÄŸunu ve bunun da ürünle marka isminin karıştırılmasına yol açtığını vurgulayan Ä°skender Ä°skenderoÄŸlu, “Ä°smin markalaÅŸması çok iyi bir ÅŸey deÄŸil. Döner kebap bir ürün, Ä°skender ise bir markadır. Ama insanlarımız bunu çoÄŸunlukla karıştırabiliyor. Böyle olunca da Ä°skender markası zarar görüyor. Biz 150 yıldır aynı kalitede ürün üretiyoruz. Turistler 87 yıllık bir restoranda yemek yiyor. Dedelerinin, anne babalarının oturduÄŸu sandalye ve masalarda, eÅŸleriyle veya çocuklarıyla aynı yemeÄŸi yiyorlar. Bu parayla satın alınamayacak, müthiÅŸ bir deneyim. Ä°skender’in dünyada tanınan bir marka olması ve Bursa turizmine deÄŸer katması bizleri onurlandırıyor. Fakat biz müÅŸterek bir markaya sahibiz. Böyle olunca, markanın kendimize düÅŸen kısmını ayırt etmek için, logomuza ve markamıza ‘Cevat Ä°skenderoÄŸlu Varisleri Ä°ÅŸletmeleri’ ibaresini koyduk. Bu sorumlulukla gerekli tüm kalite belgelerine sahip ÅŸekilde, müÅŸterilerimize en iyi hizmeti sunmayı çalışıyoruz” dedi.
Yeni jenerasyonların iÅŸ hayatına hazırlanmasıyla ilgili deÄŸerlendirmelerde de bulunan Ä°skenderoÄŸlu sözlerini ÅŸöyle noktaladı; “Çocuklarımızın ne olmasını istiyorsak onları öyle yetiÅŸtirmeliyiz. Biz dünyanın en iyi döner kebabını yapmaya devam edeceÄŸiz. Ä°ÅŸimizi devam ettirmek isteyen, genç kuÅŸakların da aynı istekle bu iÅŸi sürdüreceklerse edeceklerse, kebapçı olmalarını isterim. Bunun yanı sıra gençlerin mutlaka bir STK’ya üye olmasını, sanatın herhangi bir dalıyla uÄŸraÅŸması gerektiÄŸine de inanıyorum. Ve mutlaka, kendilerine birer anayasa yazmaları; bu doÄŸrultuda kendilerine koydukları kurallar çerçevesinde yaÅŸamaları gerektiÄŸini düÅŸünüyorum.”
Toplantının sonunda katılımcıların sorularını da yanıtlayan Kebapçı Ä°skender Turizm ve Gıda A.Åž Yönetim Kurulu Üyesi Ä°skender Ä°skenderoÄŸlu’na, NOSAB MüteÅŸebbis Heyeti ve NÄ°LSÄ°AD Yönetim Kurulu BaÅŸkanı Yalçın Aras tarafından, adına dikilen fidanın sertifikası takdim edildi.