Bursa

Bursa’da SARS COV-2’ye karşı nano-solüsyon çalışması

Bursa Çekirge Devlet Hastanesi’nde görevli Op. Dr. Ahmet Ümit Sabancı, nano teknoloji ile viral ve bakteryel enfeksiyonlardan korunma maksadıyla nano-solüsyonlar geliştirdi.

Bursa’da SARS COV-2’ye karşı nano-solüsyon çalışması
04-09-2020 15:17

Bursa Çekirge Devlet Hastanesi’nde görevli Op. Dr. Ahmet Ümit Sabancı, nano teknoloji ile viral ve bakteryel enfeksiyonlardan korunma maksadıyla nano-solüsyonlar geliÅŸtirdi. GeliÅŸtirilen bu solüsyonların antimikrobiyal ve antivirütik etkileri ise, Bursa UludaÄŸ Üniversitesi ve Çukurova Üniversitesi’nde görev yapan akademisyenlerin iÅŸ birliÄŸi ile gösterildi. Çalışmada solüsyonların bakteri ve virüslerin üremesini ve çoÄŸalmasını durdurduÄŸu ispatlandı.
BUÜ Tıbbî Mikrobiyoloji Anabilim Dalı öÄŸretim üyesi Prof. Dr. Cüneyt Özakın tarafından bakterilerde, Translasyonel Tıp, Tıbbî Genetik Anabilim Dalı öÄŸretim üyesi Doç. Dr. Åžehime Gülsün Temel ve Çukurova Üniversitesi Tıp Fakültesi Agantem Genetik AraÅŸtırma Merkezi öÄŸretim üyesi Doç. Dr. Atıl BiÅŸkin tarafından ise Covid19 ile mücadele kapsamında yapılan in vitro çalışmalar doÄŸrultusunda bu nano-solüsyonun SARS COV2 virüsünün replikasyonunu normal dokuya zarar vermeden durdurduÄŸu gösterildi.
Covid19 ile yapılan mücadeleler kapsamında çalışan araÅŸtırma ekibi çalışmayı projelendirerek TÜSEB’in hastalıkların önlenmesi, erken tanı ve tedavisi, destek ve izlemesinde kullanılabilecek ve hastaların maÄŸduriyetini azaltacak her türlü tıbbî cihaz ve biyomalzemenin geliÅŸtirilmesine yönelik açtığı çaÄŸrısına baÅŸvurdu. Akademisyenler, projenin deÄŸerlendirme sürecinin devam ettiÄŸi bilgisini verdi.
Åžiddetli akut solunum sendromu (SARS) ile olan yakın genetik iliÅŸki sebebiyle koronavirüs (SARS-CoV), Uluslararası Virüs Taksonomisi Komitesi tarafından SARS-CoV-2 olarak yeniden adlandırılmıştır. Ä°lk vakanın raporunda, SARS-CoV-2’nin hayvandan insana bulaÅŸma potansiyeline sahip olduÄŸu ileri sürülmüÅŸtür. Koronavirüsler hayvanlar ve insanlar arasında bulaÅŸma riski taşıyan, zoonotik patojenlerdir. GeçmiÅŸte MERS-CoV adıyla bilinen Orta DoÄŸu Solunum Sendromu’nun develerden, SARS adıyla bilinen Åžiddetli Akut Solunum Sendromu’nun ise misk kedilerinden insana geçtiÄŸi düÅŸünülmektedir. Åžubat ayında yayımlanan bir çalışmada ise pangolinin, SARS-CoV-2 için potansiyel bir ara konakçı olduÄŸu ileri sürülmüÅŸtür. Yarasalar zoonotik virüslerin genellikle önemli doÄŸal rezervuarlardır. Genellikle yarasa kökenli virüslerin doÄŸrudan insanlara bulaÅŸması zordur. Ä°nsanlara bulaÅŸmak ve insan hastalıklarına neden olmak için potansiyel bir ara konaÄŸa ihtiyaçları vardır.
2019-20 koronavirüspandemisi, ÅŸiddetli akut solunum sendromukoronavirüs 2’nin (SARS-CoV-2) neden olduÄŸu 2019 koronavirüs hastalığı salgınıdır (COVID-19). Hastalık ilk olarak Aralık 2019’da Wuhan, Hubei, Çin’de tanımlanmıştır. Covid-19 enfeksiyonu sıklıkla kuru öksürük, ateÅŸ ve halsizlik belirtilerine yol açmaktadır. Daha az sıklıkla ise aÄŸrı, sızı, boÄŸaz aÄŸrısı, ishal, konjunktivit, baÅŸ aÄŸrısı, tat veya koku kaybı, ciltte kızarıklık veya el veya ayak parmaklarında renk deÄŸiÅŸikliÄŸi gibi belirtilere yol açar. Ciddi belirtiler arasında nefes almada zorluk veya nefes darlığı ve göÄŸüs aÄŸrısı vardır.
Sars-Cov2 bulaÅŸtıktan sonra ilk hastalık belirtilerinin ortaya çıkması yaklaşık 14 gün sürmektedir. Enfeksiyon, çocuklar dahil olmak üzere çoÄŸu insanda hafif belirtiler ile seyrederken, bazı hastalarda solunum problemleri ve zatürre ile daha ağır bir kliniÄŸe yol açmaktadır. Yeni tip korona virüsten korunma saÄŸlayacak aşı çalışmaları halen devam etmektedir. Bu çalışmalardan bazıları insanlarda denenme aÅŸamasına geçebilmiÅŸtir. Hastalığın halen etkin bir tedavisi yoktur. Ve Sars-Cov2 ile enfekteolmuÅŸ bazı bireylerde yeniden enfeksiyon görülebilmektedir. Ülkemizde SaÄŸlık Bakanlığı verilerine göre bugüne kadar 270.133 enfekte , 244.926 iyileÅŸen vaka ve 6374 ölüm olmuÅŸtur.
Yeni tip korona virüs insandan insana temas yoluyla bulaÅŸabilmektedir. Ana bulaÅŸma yolu solunum damlacıkları iledir. Virüs üst solunum yolları mukozaları aracıyla doÄŸrudan (ağız, burun gibi) konakçıya girebileceÄŸi gibi ,yine ağız, burun ya da göz konjunktivasına el teması yoluyla dolaylı olarak da girebilmekte ve enfeksiyona yol açabilmektedir.
Enfeksiyonun önlenmesi için hastyla yakın temastan kaçınmak; elleri sık sık sabun ve suyla yıkamak; yıkanmamış ellerle gözlere, buruna veya aÄŸza dokunmamak; ve iyi solunum hijyeni uygulaması gerekmektedir. El ve yüzde antisepsi ve iyi bir solunum hijyeni saÄŸlanması, virüs giriÅŸ yolu olan burun, boÄŸaz ve göz mukozasının korunması son derece önemlidir. Bu amaçla ağız, boÄŸaz, burun spreyleri, göz damlaları, ve yıkamanın yapılamadığı zamanlarda el/yüz antisepsi solüsyonlarının korunma amaçlı kullanımı gündemdedir.

SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?
KÖŞE YAZARLARI TÜMÜ
BUNLAR DA İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR
ÇOK OKUNAN HABERLER