Aykut Açkalmaz, gerçekleştirdiği “Pardon İsminiz Neydi?” isimli interaktif sunumunda “İsimler neden önemlidir, ilk kez tanıştığınız bir kişinin ismini doğru olarak hafızamıza alabilmek için kullanılabilecek pratik yöntemler nelerdir?” gibi konu başlıkları üzerinde durdu.
İş hayatında kişilerin birbirine isimleriyle hitap etmelerinin son derece önemli olduğunu ifade eden Aykut Açkalmaz, kişinin karışışındakinin ismini hatırlayamadığı durumlarda samimi görünmek adına ona çeşitli sıfatlarla hitap ettiğini söyledi.
İsimleri kolayca akılda tutabilmek için çeşitli metaforlardan yararlanmak gerektiğini dile getiren Açkalmaz, “Bu yöntem sayesinde daha önce tanıştığımız birinin metaforu zihinde hazır olduğu için onu tekrar gördüğümüzde söz konusu kişiyi çok kısa sürede hatırlayabiliriz” diye konuştu.
Açkalmaz, dünyada bu yöntemin önde gelenlerinden birinin Tony Buzan olduğunu ve Türkiye’de bu yöndeki eğitimleri ilk olarak medya sektöründe verdiklerini kaydederek şöyle devam etti: “Türkiye’de bu yöntem çok fazla tanınmıyor. Oysa yurt dışında isimleri akılda tutmak için adeta bir spor dalı gibi hafıza yarışmaları düzenleniyor. Böyle bir yönteme ne gerek var, hafızamız söz konusu isimlerle boşuna dolmaz ve yorulmaz mı? şeklinde düşünülebilir. Oysa zihnimiz aslında yorulmuyor. Çünkü hafıza kapasitemiz son derece yüksek. Önemli olan söz konusu kapasiteyi doğru ve etkin bir şekilde kullanmak.”
“BEYNİN SOL YARIM KÜRESİ ÖNEMLİ”
Beynimizde sağ ve sol olmak üzere iki yarım küre olduğunu ve genellikle günlük hayatta sol yarım küreyi kullandığımızı ifade eden Açkalmaz, sağ yarım kürenin kullanılması durumunda daha yaratıcı hale geldiğimizi ve tanıştığımız yeni kişilerin sol yarım küre ile değil, sağ yarım küre ile hatırlanması gerektiğini kaydetti.
Açkalmaz, beynin sol yarım küresi strese girdiğinde öğrenmenin durduğuna işaret ederek, sağ yarım kürenin ise eğlenceli olduğu takdirde öğrenmeyi sürdürdüğünün altını çizdi.
Açkalmaz şöyle devam etti: “Karşılaştığımız insanların isimlerini akılda tutmanın çeşitli kazanımları var. Bunların başında mesleki farkındalık geliyor. Öte yandan karşımızdakiyle bir samimiyet köprüsü oluşturuyoruz. Bu yöntem sunum yaparken de kullanılıyor. Söz konusu bir sunumda ele alınacak konuları şekillerle aklımızda tuttuğumuzda duygularımızı kullanarak çok daha rahat anlatma şansı buluyoruz. Öte yandan bir gerçek daha var ki, beyin en hızlı işleme sürecini ayakta geçiriyor ve ayaktayken beynimiz daha aktif düşünüyor. O nedenle son yıllarda bazı firmalar toplantılarını ayakta yapıyor. Biz bu yöntemlerle ilgili 10 bin öğrenci üzerinde çalışma yaptık ve bu öğrencilerin yüzde 80’inin üzerinde hatırlama becerisinde artış olduğunu gördük. Bir ismin ya da konunun hatırlanmasıyla ilgili senaryo size ait olduğunda unutmak kolay olmuyor.”
