Posta gazetesi yazarı Nedim Şener, Hrant Dink cinayeti soruşturmasında ortaya çıkan 'C5' bürosuyla ilgili yeni bilgileri yazdı. C5’in Ergenekon operasyonunun planlandığı illegal bir büro olduğunun kesin olduğunu yazan Şener, 5 Mart 2009’da helikopter kazasında ölen dönemin BBP lideri Muhsin Yazıcıoğlu'nun da C5 tarafından takip edildiğini belirtti. Yazıcıoğlu hakkında 9 Eylül 2008-23 Mayıs 2012 arasında 61 belgenin C5'e gönderildiğini kaydeden Şener, ayrıca o büroda Malatya Zirve cinayeti ile ilgili 3 belgenin bulunduğunu yazdı. Şener'in yazısı şöyle:
"Hrant Dink cinayetinde devlet görevlilerinin ihmal, kusur ve kasıtlarıyla ilgili soruşturma tamamlandı, iddianame yazıldı. Dün basına yansıdı; Hrant Dink cinayeti planlandığı 2006’da Trabzon’da Emniyet Müdürü, öldürüldüğü 2007 yılında da İstihbarat Dairesi Başkanı (İDB) olan Ramazan Akyürek ile aynı dönemlerde C Şube Müdürü olan Ali Fuat Yılmazer’in hakkında ‘kasten öldürme’ iddiasıyla müebbet hapis cezası istendi.
İddianamede suçlanan isimler arasında şu andaki İstihbarat Dairesi Başkanı Engin Dinç, dönemin İstanbul Emniyet Müdürü Celalettin Cerrah, İstanbul İstihbarat Şube Müdürü Ahmet İlhan Güler’in isimleri de var. İddianamede Hrant Dink’in öldürülmesinin ‘araç suç’ olduğu yazılı.
‘Amaç suç’ ise Ergenekon ve Balyoz gibi soruşturmaları başlatmak için zemin hazırlamak. İstihbaratçılar başından beri öldürüleceğini bildikleri Hrant Dink cinayetine sırf Ergenekon operasyonunu başlatabilmek amacıyla göz yummakla suçlanıyor. Bu nedenle bazı isimler hakkında ‘kasten öldürme’ gibi ağır bir suçlama da bulunuyor.
Yazıcıoğlu dosyası da çıktı
Bu suçlamanın dayandırıldığı delilerden birisi de Ali Fuat Yılmazer’in Ramazan Akyürek ile işbirliği yaparak 2006 yılı Haziran ayında Ankara’da İstihbarat Dairesi Başkanlığı bünyesinde yasadışı olarak kurduğu ‘C5’ isimli büro gösteriliyor. Azınlıklar ve sağ terör örgütleriyle ilgilenen İstihbarat Daire Başkanlığı C Bürosu’nda ‘C5’ isimli illegal büro Ramazan Akyürek’in Trabzon’dan İDB Başkanlığı’na atanmasından sonra kuruldu. ‘C5’ isimli şube daha sonra Ergenekon operasyonuna dönüştürülecek ve kısaca ‘Ulusalcılar’ denilen, ‘Milli hassasiyetleri istismar faaliyetleri, aşırı sağ...’ gibi konuları takip için kurulmuş.
İlginç olan bu şubede aynı dönemde Hrant Dink cinayeti, Malatya Zirve Yayıncılık, Ergenekon yanında BBP Genel Başkanı Muhsin Yazıcıoğlu’nun ölümü ile ilgili belgeler de bulundu. Bu büroya Hrant Dink ile ilgili olarak 1 Haziran 2006 ile 9 Eylül 2006 arasında toplam 29 adet rapor ve belge gelmiş. Bu belgelerin 19 Ocak 2007’de işlenen Dink cinayetinden sonra bu büroya gelmiş olması normal karşılanabilir. Yok eğer Dink öldürülmeden önce bu belgeler C5’e alınmışsa çok daha farklı bir sonuç ortaya çıkar.
Yine aynı tarihler arasında Malatya Zirve cinayeti ile ilgili 3 belge, ulusalcılarla ilgili 6 bin 260 belge bu büroya girmiş. Tuhaf olan ise 25 Mart 2009’da helikopter kazasında ölen Muhsin Yazıcıoğlu hakkında da 9 Eylül 2008-23 Mayıs 2012 arasında toplam 61 belge ve rapor bu büroya gönderilmiş. Bu büro 25 Mayıs 2012 tarihinde yasallaştırıldı. C5’in Ergenekon operasyonunun planlandığı illegal bir büro olduğu kesin. Anlamadığım, Dink ve Zirve cinayetleri ile Ergenekon arasında ilişkiyi ortaya çıkarmak için büro kuranların bu iki soruşturmayı neden birleştirmedikleri. Aslında istihbaratçılar hakkındaki iddianame bizi cevap konusunda aydınlatıyor. Neyse bu karanlık büronun başka ne için kullanıldığını yargılama sırasında öğrenebileceğiz."