Sağlık hizmetinin kamusal, herkesin eşit ve tam olarak ulaşması gereken bir hizmet olduğunu belirterek konuşmasına başlayan Dr. Ceyhun İrgil, iktidarın yıllarca sağlığa güdük bütçeler ayırdığını, tercihini barıştan yana değil, savaştan ve silahtan yana kullandığını söyledi. 2003 yılında başlatılan Sağlıkta Dönüşüm Programı için, dönemin bakanının “Kendine mahsus bir program” dediğinin altını çizen Dr. İrgil, “Gerçekten de yaşadık ve gördük ki gelinen sonuç itibarıyla kendinize mahsus bir sağlık sistemi oluşturdunuz” dedi.
Sağlık ocaklarının kapatıldığını, köylerde sağlık hizmetinin sıfırlandığını, Kamu Hastaneleri Birliği ile çalışma düzeninin bozulduğunu, sağlık çalışanlarına güvenin azaltıldığını ve bunun sonucunda sağlıkta şiddete zemin hazırlandığını anlatan Dr. İrgil, ölüm oranlarında son dört yılda yüzde 40 oranında artış olduğunu söyledi. 2002 yılında hastaneye başvuru sayısının 209 milyonken bunun 2014 yılında 644 milyona ulaştığını belirten CHP’li vekil, “Milleti hasta ettiniz” dedi.
"ACİL SERVİSE BAŞVURAN SAYISI KAÇ HAKANIM, BİLİYOR MUSUN?
DÜNYADA NÜFUSUNDAN DAHA FAZLA ACİLE BAŞVURAN TEK ÜLKE BİZİZ."
Konuşmanın bu noktasında iktidar sıralarından “Hasta ettik yani” denmesi üzerine Dr. İrgil; “Hem hasta ettiniz hem dert sahibi yaptınız” diye cevap verdi. Genel Kurul’da bundan sonra iktidar mensuplarıyla Dr. İrgil arasında karşılıklı konuşma başladı.
C. İrgil: Acil servise başvuran sayısı kaçtı Hakanım (Hakan Çavuşoğlu) biliyor musun? 100 milyon. Ülkenin nüfusu 70 milyon. Burada dünya rekoru kırdınız. Dünyada nüfusundan daha fazla acile başvuran tek ülke biziz. İnsanlar, düşünün, o 2 lira, 3 lira farkı bile vermemek için geceleri acillere yığılıyorlar arkadaşlar, gerçekçi olun... 2002 yılında bu ülkede 2 milyon kişi ameliyat olmuştu, 2014'te nüfusa oranla baktığımızda kaç kişi ameliyat olmuş? 14 milyon. Sizce normal mi bu? Nedeni ne? Hizmet mi?
AKP sıralarından: Tedavi oluyorlar.
C. İrgil: Değil hanımefendi, ne tedavisi? Performans, performans. Çünkü, ameliyat karşılığı para ödüyorsunuz, insanlar o yüzden habire ameliyata yükleniyor.
AKP sıralarından: Önce bıçak parası veriyorduk ama şimdi artık vermiyoruz.
C. İrgil: Eskiden tek tüktü, şimdi bütün özel hastanelerde... Yüzde 200 fark ödediğiniz zaman, onun adı ne parası Allah aşkına? Bıçak parası işte o, resmî bıçak parası oldu o. (AKP sıralarından gürültüler...) Bu gidişle, bu performans sisteminizle memlekette neşter değmeyen insan kalmayacak! Arkadaşlar, sonuçlarını siz de yaşayacaksınız. Hekim vekiller bilir, madem her şey yolunda, insanlar hastanede yer bulmak için, ameliyat olmak için neden habire bizi arıyorlar? Hatta sizin kendi milletvekilleriniz bile bizi arıyor kanser hastaları için. Demek ki bir sorun var. AKP sadece fark ödeyecek parası olanların hastaneye gidebildiği bir sistem yarattı. “Katkı payı, katılım payı, reçete parası” gibi çeşitli adlarla fark ücreti alınarak herkes müşteri konumuna geldi; eskiden hiç olmazsa bu farklar yoktu. Piyasacı sağlık hizmetiyle anne ve bebek ölüm hızları arttı.
AKP sıralarından: Yanlış bilgi veriyorsunuz, anne ve bebek ölüm hızları…
C. İrgil: Yanlış bilgi vermiyorum... TÜİK, arkadaşlar, sizin kendi İstatistik Kurumunuz, ben evde kendim tek tek “Kaç tane bebek ölüyor?” diye bakmıyorum ki, sizden alıyorum rakamları. Şimdi ne yapıyorsunuz? Şehir hastaneleri... Arkadaşlar, şehir hastaneleri özelleştirmenin Truva atı, bunu hekimler biliyor. Bütün hastaneleri özelleştiriyorsunuz aslında. Böyle bir şey var mı? Adama arsayı buluyorsunuz, üstüne bina yapıyor, yirmi dokuz yıl, kırk dokuz yıl kira... Yüzde 70’lik doluluk garantisi veriyorsunuz, içindeki bütün işletmeler ona ait, doktor sana ait, böyle bir şey nerede var?
AKP sıralarından: Vatandaş memnun sağlık sistemimizden, siz ne derseniz deyin.
C. İrgil: Şehir hastaneleri kamu-özel ortaklığı kisvesi altında "kamu" adını kullanarak sermayeye kaynak yaratıyor. Halkın sağlığını yandaş iş adamlarına pazarlıyorsunuz, özü bu.
AKP sıralarından: Vatandaş memnun, vatandaş memnun...
C. İrgil: 6 bin doktor istifa etti. Şu anda devlet hastanelerinde gerekli, kritik ameliyatları yapacak adam yok. Bursa Devlet Hastanesinde neredeyse beyin ameliyatı yapılmıyor, tümör ameliyatları yapılmıyor.
Bir süre daha karşılıklı konuşmalar sürdükten sonra AKP sıralarından “Konuya gel, konuya” diye laf atılması üzerine Dr. İrgil şunları söyledi: “Konu şu: Eğer bu taşeron kafayla sağlığı yürütürseniz bunun acı sonuçlarını, aynı sıkıntıları bir gün gelecek siz de sevdiklerinizle yaşayacaksınız. Arkadaşlar, bu sağlık... Dünyada sağlıktan, hastalıktan, kanserden daha adaletli, daha demokratik bir şey yok. Bu Parlamento bile kanser kadar demokratik değil.”
Konuşma süresinin bitmesine karşın, laf atmaların devam etmesi üzerine Dr. İrgil, “Bu kadar sataştınız. Benim söylediğim her şey yanlış olsun, tamam. Sizin Sayıştay’ınız incelemiş, SGK için “SGK rapor ve tabloları doğru ve günlük bilgi içermediği için kanuni ve hukuki düzenlemelere aykırılığı nedeniyle olumsuz denetim görüşü verilmiştir” demiş. Bu da size yeter!” diyerek konuşmasını bitirdi.