Edinilen bilgiye göre, 27 Haziran 2015 günü Seyhan ilçesi Narlıca Mahallesi’nde 15 yaşındaki Şehmuz Çiçek, “Arkadaşlarımın yanına gidiyorum" diyerek annesi Çiğdem (38) ve babası Yusuf Çiçek’ten (44) izin alarak öğleden sonra Mersin’e gitti. Oğluyla en son pazar günü görüşen anne Çiğdem Çiçek, aynı gün akşam aradığında ise telefona bir kadın çıktı ve oğluyla görüşemedi. Daha sonra tekrar aradıklarında yine oğulları ile görüşemeyince ve bir süre sonra telefon kapanınca şüphelenen aile, hemen polise ve savcılığa başvurdu. Ancak aradan 5 gün geçmesine rağmen aile çocuklarından bir türlü haber alamadı. Anne Çiçek ve küçük kızı Nursena Çiçek (9) perişan oldu.
"TELAŞLA GİTTİ DÖNMEDİ"
Çiğdem Çiçek, oğlunun cumartesi öğleden sonra Mersin’e gideceğini söyleyip bir telaşla gittiğini belirterek, "Cumartesi günü saat 12.00 gibi uyandı. Saat 13.30 gibiydi ’ben gidiyorum’ dedi, nereye gidiyorsun oğlum dedim, ’Mersin’e gidiyorum anne’ dedi. Hani oğlum Mersin’e gitmeyecektin dedim. ’Anne Mersin’e gitmeyecektim ama o geçen haftaydı, iddiayı kazandık gideceğiz’ dedi. ’Arkadaş gitti, hatta annesi de gitmiş beni de çağırıyorlar’ dedi. Ama bana kız arkadaşım falan demedi sadece ’arkadaşım çağırıyor gideceğim’ dedi. 40 lira da parası vardı, fazla bir para yoktu. Oğlum gitme gitmeye gerek yok dedim. Gideceğim diye ısrar edince tamam oğlum git o zaman dedim. Gitti ama bir telaşla gitti, hazırlanırken bile çok hızlı telaşlı hazırlandı. Şakirpaşa istasyonundan trene bindi, bana da telefon açtı trendeyim diye. 1 saat sonra tekrar aradı Mersin’deyim dedi. Kimliği de yanında yok. Cumartesi günü orada kaldı, pazar günü ben aradım oğlum ne yapıyorsun dedim, geliyor musun dedim, geleceğim anne dedi. O zaman gel oğlum dedim, ne duruyorsun yeter bir gün dedim. Anne kaldığım yerle istasyon arası çok uzak dedi. Ben gelemem dedi. Oğlum seni hayırlarına bıraksınlar. İstasyondan bin evine gel dedim. Sonra telefonu kapattık. Aradan fazla geçmedi, saat 06.30’a geliyordu tekrar aradı babasından izin aldı, babasına dedi ki ’Baba ben bugün burada kalabilir miyim’. Babası da dedi ki ‘Gitme oğlum, kalma, gel.’ Babası ısrarla gel dediği halde oğlumda ’Hayır’ dedi, ‘Ben kalmak istiyorum’ dedi. Biz de dedik ki denize doyamadı kalsın çocuktur eğlensin dedik. 6.30’dan sonra da ses seda yok kendisinden, telefonun çalıyor açan yok. Biz dün saat 13.00’den akşam saat 23.00’e kadar aradık telefon çalıyor ama açan yok. Sonra zaten 23.30 gibi telefon kapandı. O gün bu gündür sesini duyamadık, ölü ya da diri duyan gören varsa bize haber versinler" dedi.
"CİĞERİM PARÇALANDI"
Oğlunun hayatından endişe ettiğini anlatan anne Çiçek, "Yüreğimde çok büyük bir sıkıntı var, ciğerimin parçası düştü. Ölsün ama ölüsü olsun buraya gelsin. Diriyse de gelsin, öldüyse de gelsin. Çünkü çok kötüyüm, ayakta duramıyorum artık. Oğlum yaşıyorsan, duyuyorsan beni bak ne hale geldik yavrum gel, oğlum ne olursun gel. Burada 5 aileyi derbeder ettin, kurban olsun annen gel. Yavrum kurban olayım sana gel. Gel bebeğim gel içim gitti bak, ciğerim parçalandı gel, ciğerimin parçası düştü. Annem gel onu tamir et. Gel kurban olurum seni verene gel annem, baban kardeşin çok üzülüyor. Akşamları yatamıyoruz, gece gündüz seni düşünüyoruz. Neredesin diye ağlıyoruz sızlıyoruz. Öldüysen ölün gelsin, diriysen dirin gelsin yavrum" diyerek feryat etti. Acılı annenin sözleri ise evde bulunanları ağlattı.
Küçük Senanur da gözyaşlarına boğularak ağabeyinin gelmesini istedi.
