Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, “Türkiye’nin ve Türk selameti açısından, muhalefetin de, mesuliyet bilinciyle hareket etmesini bekliyoruz. Gazetecisi, yazarı, sivil toplumu, sanatçısı, siyasetçisiyle, tüm muhalefet cenahının artık milli iradeyle barışmasını istiyoruz” dedi. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Anıtkabir’deki törenin ardından ATO’dan başlayarak atlı birliklerle Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’ne hareket etti. Atlı Tören Birliği Söğütözü Caddesi’nde karşıladığı Cumhurbaşkanı Erdoğan’a, Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’nin A Kapısı’na kadar eşlik etti. Öte yandan, Erdoğan’ın süvari birliğiyle Külliye’ye girişi sırasında 101 pare top atışı yapıldı. Ayrıca Hava, Kara ve Deniz Kuvvetleri Komutanlıklarına bağlı ordu karargahlarında da 101 pare top atışı gerçekleştirildi. Törende, Cumhurbaşkanlığı Senfoni Orkestrası, Cumhurbaşkanlığı Devlet Klasik Türk Müziği Korosu, Türk Silahlı Kuvvetleri (TSK) Armoni Mızıkası, TSK Mehteran Takımı ile TSK Tarihi Birlik de yöresel kıyafetleriyle hazır bulundu. Cumhurbaşkanlığı Sergi Salonunda düzenlenen törene 21 devlet başkanı ve 13 başbakan ve uluslararası kuruluş temsilcileri katıldı. Daha sonra şehitler için saygı duruşu ve İstiklal Marşı okundu. Cumhurbaşkanı Erdoğan, daha sonra ise gelen misafirlere hitap etti.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, konuşmasına törene katılan davetlileri selamlayarak başladı. Erdoğan, misafirleri tarihi törende Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’nde milletin evinde 15 Temmuz gecesi gazilikle şereflenen bu mekanda ağırlamaktan büyük bir memnuniyet duyduğunu ifade etti. "Sözlerimin hemen başında Rabbime bizlere bir 5 sene daha Türkiye’ye ve Türk milletine hizmet etme imkanı verdiği için hamd ediyorum" diyen Erdoğan ”Oylarıyla destek ve teveccühleriyle buna vesile olan aziz milletimin her bir ferdine şükranlarımı sunuyorum. Bizleri bir kez daha Cumhurbaşkanlığı makamına layık gören 27 milyon 8 yüz 35 bin kardeşimin hepsine tek tek teşekkürlerimi sunuyorum. İradeleri farklı yönde tecelli etse de sandıklara giderek demokrasimizin gücüne güç katan tüm vatandaşlarımı tebrik ediyorum. Kilometrelerce yol kat ederek değil mi? Kimi zaman saatlerce sıra bekleyerek ana vatanlarına karşı vatandaşlık görevlerini yerine getiren yurt dışındaki gurbetçilerimizi özellikle tebrik etmek istiyorum. 6 Şubat’ta asrın felaketini yaşadıkları sırf oy tercihlerinden dolayı son iki haftada sayısız hakarete maruz kaldıkları halde iradelerine sahip çıkan depremzedelerimize buradan bir kez daha saygılarımı sunuyorum. Bu seçim sadece yurt içi ve yurt dışında yaşayan kendi insanımızın desteğini almadık. Aynı zamanda dünyanın dört bir yanında umutlarını ülkemize bağlamış yüz milyonlarca mazlum ve masum, gönlünde duasını aldık. Türkiye deyince gözleri parlayan, gözyaşı döken, bizimle sevinip, bizimle üzülen tüm kardeşlerime şükranlarımı, özellikle ifade ediyorum. Seçimleri müteakip arayarak sevincimizi paylaşan devlet ve hükümet başkanlarına teşekkürlerimi sunuyorum. Bu süreçte yanımızda duranların desteğini hiçbir zaman unutmayacağız." diye konuştu. Cumhurbaşkanı Erdoğan, "28 Mayıs gecesi ülkemizle birlikte Afrika’dan Asya’ya gönül coğrafyamızda sokaklara taşan o muhteşem sevgi selini unutmayacağız. Tüm bunlarla birlikte dergi kapakları üzerinden milli iradeye müdahale girişimlerini de unutmayacağız. Bu şansımız nezdinde Türkiye’ye yönelik bu büyük sevdanın hakkını en güzel şekilde vermeye çalışacağız. Rabbim bizi milletimize ve dostlarımıza mahcup etmesin diyorum. Aziz milletim, değerli dostlar Türkiye siyasi tarihinin en kritik seçimlerinden birini daha alnının akıyla geride bıraktı. 14 Mayıs’ta seçimlerin meclisle ilgili boyutunu Cumhur İttifakı olarak 323 milletvekiliyle hamdolsun başarıyla tamamlamıştık Ancak Cumhurbaşkanı seçimi rakibimize fark atmamıza rağmen ilk turda yüzde 50 artı bir şartı aranması sebebiyle ikinci tura kalmıştır. 28 Mayıs’ta milletimiz sıfır virgül elli oranıyla yarım bıraktığı işi tamamlamak için yeniden sandıklara gittik. İlk tur seçimlerinde katılım oranımız yüzde seksen yediyi aşmıştır. İkinci turda da yine yüzde seksen beşi bulan rekor bir katıl seviyesine ulaştık. Milletimizin akın akın sandıklara koştuğu 28 Mayıs seçimlerinde yüzde elli iki virgül on sekiz oy alarak Cumhurbaşkanı sıfatıyla 5 sene daha Türkiye’ye ve Türk milletine hizmet ve şerefine nail olduk. Bu ulvi görevin uğruna ve yoluna ömrümü adadığım milletime, gönül coğrafyamızın her yanına ve insanlığa hayırlı olmasını diliyorum. Aziz milletimizin şahsımıza, partimize ve ittifakımıza olan güvenini boşa çıkarmayacağız. Aşkla çalışan yorulmaz diyerek Türkiye için eser ve hizmet üretmeye devam edeceğiz. Hangi siyasi görüşe, kökene, meşrep ve meşrebe mensup olursa olsun 85 milyonun tamamını bağrımıza basacağız. 21 yıllık döneminde bu hassasiyetimizi hep muhafaza ettik. Hizmet götürürken kimsenin inancına, oyunun rengine bakmadık. Bölgecilik, particilik, veya ayrımcılık hiçbir zaman yapmadık. Şeyh Edebali gibi ’İnsanı yaşat ki devlet yaşasın’ dedik. Yunus Emre gibi ’Yaratılanı severiz Yaradan’dan ötürü’ dedik. Ahmed-i Hani gibi ’İnsan en büyük kalemin çizdiği nakıştır’ dedik. Bugün de aynı hikmet ışığının izinden gidiyoruz. Bugün de aynı idealleri, aynı ilkeleri savunuyoruz. Bugün de tüm Türkiye’yle Hacı Bektaş’ın, Yunus Emre’nin, Pir Sultan’ın, Mevlana’nın, Ahmed-i Hani’nin, sevgi diliyle sesleniyoruz. Nefreti, öfkeyi husumeti, öne çıkaran değil, muhabbeti, hoşgörüyü, kardeşliği kucaklaşmayı yücelten bir anlayışla hareket ediyoruz. Gelin canlar, bir olalım, sevelim, sevilelim diyoruz. Bu samimi çağrımızın bütün renkleri, zenginlikleri ve farklılıklarıyla 85 milyonun tamamında karşılık bulacağına yürekten inanıyorum.“ ifadesini kullandı. Türkiye’nin her bir vatandaş enerjisine katkısına fikrine ihtiyacı var olduğunu vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Türkiye’nin 85 milyonun tüm fertlerinin tıpkı bir duvarın tuğlaları gibi birbirine kenetlenmesine ihtiyacı var. Türkiye’nin birliği ve beraberliğine her zamankinden daha fazla ihtiyacı var. Millet olarak bu güçlü birlikteliği yeniden teşhis etmemiz gerekiyor. Değerli dostlar burada bir kez daha altını çizerek ifade etmek isterim ki seçim dönemi 28 Mayıs gecesi itibariyle artık sona ermiştir. Milli irade sandıkta iki kez tecelli etmiş, millet kesin kararını vermiştir. Türkiye sandıkların kapanması ve sonuçların açıklanmasıyla artık yeni bir yola girmiştir. Allah’ın izniyle Türkiye Yüz yılı başlamış ülkemizin şahlanış döneminin kapıları aralanmıştır. İnşallah bu akşam yeni kabinemizi açıklayacağım. Yeni kabinemizle birlikte de Türkiye yüz yılını nakış nakış işlemeye devam edeceğiz. Gecikmeden salı günü ilk kabine toplantımızı inşallah yapacağız. Seçim gündemine takılıp kalmak Türkiye’ye patinaj yaptırmak demek. Müflis tüccar misali sürekli eski defterleri karıştırmanın ülkeye de, millete de hiçbir faydası yoktur. Hep birlikte önümüze bakmalı geleceğe odaklanmalı. Artık yeni şeyler söylemenin mücadelesini vermeliyiz. Geçmişten geçmişteki hatalardan ders çıkartarak istikbali inşa etmenin gayretinde olmalıyız. Biz seçimler sonrasında iç muhasebesini yapan, kendini yenilemeyi güncellemeyi başaran bir geleneğe şahidiz. Eksiklerimizi gidererek, hatalarımızı düzelterek, güçlü yanlarımızı daha da tahkim ederek bugünlere geldik. Her seçim sonrasında yeni bir sayfa açtık. Rövanş peşinde, hesaplaşma peşinde koşmadık. Haksızlığa uğrasak da hakka girenlerden olmadık. Yalanlara, iftiralara maruz kalsak da adaletten asla sapmadık. Kendi seçmenimizle birlikte bize oy vermeyenlerle de muhabbetin diliyle konuştuk. Zaferlerimizle birlikte tevazuumuzu da büyüttük. Ancak ezici çoğunlukla kazandığımız 17 seçimin hiçbirinde muhalefetten böyle bir tavır görmedik. En büyük sıkıntımız zaten ülkemizde bu noktada gerçekten gayretli bir muhalefetin olmayışıdır. Eski alışkanlıklarını terk etmeye maalesef yanaşmadılar. Milletin maslahatı yerine kendi küçük hesaplarının peşine düştüler. Samimi bir öz eleştiri yapmaktan ziyade hatayı, kusuru, başarısızlıklarının sebeplerini hep vatandaş da aradılar. Hemen her seçim sonrasında musafahalaşmak için uzattığımız eli hep sıkılı yumruklarla karşıladık. Bu sefer farklı bir tavır sergilemelerini ümit ediyoruz. Türkiye’nin ve Türk selameti açısından, muhalefetin de, mesuliyet bilinciyle hareket etmesini bekliyoruz. Gazetecisi, yazarı, sivil toplumu, sanatçısı, siyasetçisiyle, tüm muhalefet cenahının artık milli iradeyle barışmasını istiyoruz. Cumhuriyetimizin 100. yılına kavuşmanın heyecanını yaşadığımız bu yılda Türkiye’nin bir büyük kucaklaşmaya ihtiyacı olduğuna inanıyoruz. Buradan tüm vatandaşlarıma ilçeleri, köyleri, haneleriyle seksen bir vilayetimizin tamamında bir kardeşlik seferberliği başlatmaya davet ediyorum. Gün bir olmak, beraber olmak, bin yıllık kardeşliğimizi perçinleme günüdür. Gün, evlatlarımızın aydınlık yarınlarına sahip çıkma günüdür. Gelin, seçim dönemindeki kırgınlıkları kızgınlıkları bir tarafa koyalım. Gelin güçlük olmuşsa kalpler kırılmışsa barışmanın yollarını arayalım. Gelin hep beraber Türkiye Yüzyılı’nın inşasına verelim. Cumhuriyetimizin 100. yılına şanına, ruhuna ve manasına uygun bir şekilde 85 milyon olarak Hep birlikte idrak edelim. İnşallah el birliği, gönül birliği içinde bunu başaracağımızdan asla şüphe duymuyorum. Davetimize icabet eden tüm vatandaşlarıma şimdiden teşekkür ediyorum.” şeklinde konuştu.