Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Sancaktepe’de bugün gerçekleşen toplu açılış törenine katıldı. Törene Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın yanı sıra Sancaktepe Belediye Başkanı Şeyma Döğücü ve çok sayıda vatandaş katıldı.
Sancaktepe 31 mart seçimlerinde yüzde 50’lik oyla Şeyma Döğücü’yü seçerek kendilerini yalnız bırakmadıkları için vatandaşlara teşekkür eden Cumhurbaşkanı Erdoğan: "Şeyma hanım partimiz teşkilatında yetişmiş, İstanbul’a , Sancaktepe’ye hizmet için bu göreve getirilmiştir. Bugün toplam tutarı eski rakamla 276 trilyon lirayı bulan 28 kalem yatırımın şehrimize hayırlı olmasın diliyorum" dedi. İstanbul’un eski günlerini hatırlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, " Geçmişe gidelim. Burada Sancaktepe’nin 20 yıl öncesini bilenler ne kadar. Gençler bunu bilmez. Gençler bunu bilse oy verirken daha farklı oy verecek. 20 yıl öncesine gittiğimiz zaman bir gerçek var. Böyle bir Sancaktepe var mıydı. Altyapısıyla ,üst yapısıyla, okullarına , hastaneleriyle, mesire yerleriyle, acaba böyle bir Sancaktepe var mıydı? Suyuyla böyle bir Sancakttepe var mıydı. Burada çöp dağları yok muydu. Biz iktidar olduk Sancaktepe farklı bir ilçe oldu. Bu hale getirdik. Sancaktepe adeta küllerinden doğdu. Birileri çıkmış kendine göre atıyor tutuyor. ’25 senede ne yaptınız?’ diyor. Bunu diyen Binali Yıdırım kardeşimin karşısındaki aday. Adam sanki İstanbul’da yaşamamış. Neresinde ne olmuş haberi yok. Çok acemi bu işte. AK parti kurulduğu günden beri projeyle , yatırım ve hizmetlerle milletimizin gönlüne girmiş bir partidir. Yapamayacağını söylemenin, boş konuşmanın, yalan ve iftiranın yeri yoktur olmayacaktır. Biz Önce eserlerimizi icraatlarımı anlattık. Sonra da projelerimizi anlatarak destek istedik. Bu milletin boş lafa ,kendini olmadığı biri gibi göstermeye, takiyeye, halka karşı başka, arkadan başka işler yapmaya bu milletin karnın toktur. Türkiye bu popülist siyasi anlayışı yüzünden altın yıllarını heba etmiştir. 2. Dünya savaşı sonrası benzer şarttaki ülkeler, bu tür patinajlar yüzünden fersah fersah bizi geçmiştir.Merhum Menderes ve Merhum Özal döneminde kayda değer sıçrama yapmış. Ancak bu hizmetlerin karşılığı olarak, idamdan türlü hakarete kadar uzanan bir zulüm zinciriyle ödetilmiştir. Ülkemizdeki bu kısır döngüyü kıran AK Parti olmuştur. Bizim dönemimizde benim vatandaşım hava kirliliğinden kurtuldu mu? Çöp dağlarından kurtuldu mu? Ümraniye’de çöplük CHP belediyedeyken patladığı zaman 39 vatandaşımız öldü. CHP çöptür, çukurdur, çamurdur. Şimdi gelenler de farklı olmayacaktır. Pazar günü inşallah farklı bir müjde ile yola devam etmeliyiz.
AK Parti’nin iktidar olduğu dönemde Türkiye Cumhuriyeti’nde ilk defa bu kadar uzun süre ve büyük oranda bir büyüme olduğunu söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan,"Bu durum sadece dışarıdakileri değil içeride birilerini rahatsız etmiştir. Son altı yıldır maruz kaldığımız her saldırının CHP ve HDP başta olmak üzere içerideki belli kesimler tarafından hararetle desteklemesinin sebebi budur. Demokrasi yoluyla milli iradenin desteği ile sandıktan çıkarak iktidar olamayacaklarını bilenler darbelerden, krizlerden, terör örgütlerden, siyaset mühendisliklerinden medet umar hale getirmiştir. Hatta bu çevreler işi İstanbul’un fethi olan 1453’ün rövanşına kadar götürmüşlerdir. Duvarlara ne yazdılar zulüm 1453’te başladı diye yazdılar. Zulüm 1453’te başlamadı gönüllerin fethi 1453’te başladı. 31 Mart seçim neticesine en çok sevinenler arasında kimler vardı. Yunanlılar vardı. Pazar günü bunu tersine çevirmeye var mıyız?" dedi. Hayatını kaybeden Mısır’ın eski Cumhurbaşkanı Mursi ile ilgili de konuşan Cumhurbaşkanı Erdoğan: "Muhammed Mursi’nin darbeyle devrilmesinin ardından söylenen sözleri, kimi mesajları hatırlıyorsunuz. Muhalefete yakın bazı sosyal medya hesaplarının sergilediği çirkefliği görünce insanlık adına üzülüyoruz. İşte bu CHP zihniyeti benimle ilgili ne diyordu; ’Mursi içeri atıldı Erdoğan’ın akıbeti de onun gibi olacak’. Pazar günü Sisi mi diyeceğiz, Binali Yıldırım mı diyeceğiz mesele bu kadar önemli. Erdoğan’ın akıbetini Mursi’nin akibetine benzeten Sisi zihniyetidir. Bunlardan korkmuyoruz. Biz kefenimizi giyerek yola çıktık. Biz birbirimizi Allah için seviyoruz"dedi. Mursi’nin ölümüne de değinen Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Muhammed Mursi mahkeme salonunda 20 dakika maalesef çırpınıyor. Mursi’ye müdahale etmiyorlar. Mursi eceliyle değil öldürülmüştür. İslam İşbirliği Teşkilatını göreve davet ediyoruz. Gerekeni yapması gerekir. Osaka’daki G-20 toplantısında gündeme getireceğimiz konulardan bir tanesi bu olacak. Bizler hakkın ve haklının yanında olacağız. Zalimlerin yanında olamayız. Batıya sesleniyorum, bunun demokrasi vicdanla ilgisi yok. Halk düşmanı bu faşist zihniyeti İstanbul’u teslim etmeyeceğiz. Durmayacağız çok koşacağız. Milli iradeye sıkı sıkıya sarılacağız.Sandığa gitmeyenleri sandığa götüreceğiz" dedi. Çaldılar ifadesinin hukuki değil siyasi olduğunu söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, Çünkü özellikle sandıklarda, memurların yerine taşımalı kişiler getirilip, görevlendirildi. İmzalı tutanakların imzaların peşin alınması manidardır. İmza sayımdan sonra alınır. İmzaların peşin alındığını istedikleri gibi bunu doldurduklarını görüyoruz. Sayımım yüzde 10’unun yapıldı. Tamamı niye yapılmadı? Yapsanız zaten bu Pazar günü seçim olmazdı" dedi. 31 Mart seçimlerinin galibinin hiçbir şüpheye yer bırakmayacak şekilde Cumhur ittifakı olduğunu söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, "İstanbul’da 39 ilçeden 25’ini cumhur ittifakı kazandı. 23 Haziranda niye tekrar sandığa gidiyoruz. Birleştirme tutanaklarında AK Parti aleyhine kasıtlı oynamalar tespit ettik. Bunlar seçim sonucunu değiştirecek boyutta. 30 bin gibi. Aradaki fark 29 binden başladı bizim itirazlarımız yüzde onunun yeniden sayımıyla 13 binli rakamlara düştü. Bunun adı nedir oylar çalındı. Yüzde 10 sayımla 16 bin oy gasp edilmişti,ancak kurtarıldı. AK Parti’nin oyları çalınmıştır. Sandık başında iç edilmiştir. Birileri ısrarla ’Hırsız kim diyor’ . Soruyu soran. AK Parti’nin oylarını başka partiye yazan kimse hırsız odur. Hırsız gece seçim kurulunan baskı yaparak oyların yeniden sayılmasına engel olandır. Hırsız kendini bildiği için çırpınıp duruyor. Hukukun, aklın vicdanın gereği seçimlerin yenilenmesidir " dedi.
Cumhur ittifakının AK Parti ile MHP ile tüm varlıklarıyla sahada olduğunu söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Diğer partinin genel başkanı ortada yok. Yöneticileri ortada yok. Adayı medya şovlarını bir kenara bırakırsak adayı da ortada yok. CHP adayını destek Kandil’den geliyor. Kandil’in güdümündeki partinin cezaevindeki Selo’dan geliyor ya da yurt dışından geliyor. Selo ne diyor oylar CHP’nin adayına diyor. Kandil ne diyor . Oylar CHP adayına diyor. Terör ögrütüyle hareket edenlere CHP’ye oy veren kardeşlerim oy verecek mi ? İYİ partiye oy verenler terör örgütünün desteklediği bu adaya oy verecek mi ? Müslüman bir sokulduğu delikten bir daha sokulmaz. Yurt dışındakiler neden bu seçimle bu kadar ilgileniyor. Biz Londra , Amsterdam seçimleriyle ilgileniyoruz mu ? Demek ki dert başka. CHP Genel Başkanının ortada olmamasının sebebi gerçek yüzlerini göstererek, zar zor oluşturdukları imajın bozulmasını engellemektir. Bunların siyaseti de sahte. Biz adayımızla projelerimizle her şeyimizle ortadayız " dedi. Tarihi ortak yayın öncesi bir otelde İmamoğlu ile İsmail Küçükkaya’nın buluşmasına değinen Cumhurbaşkanı Erdoğan, " Marmara etap otelinde görüşüyorlar. Moderatör hangi soruları soracak, nasıl cevap verecekler böyle bir şey olabilir mi bu ne densizliktir ne ahlaksızlıktır. Moderatörlük yapacağın program önce soruları CHP adayına veriyorsun. Adilsen , dürüstsen her iki adayı da davet edersin. Onlarla bunu konuşursun.Geçmişte ben de sayın Baykal’la böyle bir tv programına çıkmıştım. Böyle bir şeyle karşı karşıya kalmadım. CHP adayı Sayıştay raporu vs. ardı ardına o kadar yalan söyledi ki Binali Bey hangisini düzelteceğini şaşırdı. Sayıştay böyle bir şey yok dedi. Bay Kemal’de yalan ne kadar çoksa bu da kendi genel başkanıyla yarışıyor. Sonra ortaya çıktı programdan önce moderatörle CHP adayı 45 dakika baş başa görüştü. 2-3 dakika diye söyledi. Ancak 45 dakika kaldılar görüntülerle ispatlandı. Bu durum karşısında ne diyecek, O kadar tutarsızlığı var ki çetelesini tutamaz olduk. Alenen yalan söylendiği bir durumla karşı karşıyayız. Bunca yalan söyleyen, tüm İstanbul’u kandırmaya çalışan önüne gelene söven CHP adayı yarın o koltuğa oturursa Allah İstanbul’u böyle bir felaketten korusun. Ordu valimize bu adam ’İt’ dedi. Ondan sonra bir yalan daha. ’İt demedim basit dedim’. Görsel medyada çıktı. Görüntüde ’İt’ dediğin var. Seçim sebebiyle vali bey henüz davasını açmadı. Seçim sonrası açacak. Ancak polislerimiz de açacak. Polislerimize hakaret edenin alnının karışlarız" dedi. Adaylık için ahlak, doğruluk , saygı , sevgi gerektiğini söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan," Bu kişide sözünü ettiğim vasıfların hiçbiri yoktur. Tüm İstanbulllularla , Tüm Türkiye ile dalga geçmektedir. Şayet mesele İBB başkanlığı ise milletin iradesi en doğru kararı verecektir. Ancak amaç seçim sonuçlar üzerinden İstanbul’u teslim almak, Türkiye’yi köşeye sıkıştırmaksa bunu başaramayacaklar" dedi. Suriyeliler’e maaş verildiği iddialarını da yalanlayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Suriyelilere maaş falan verdiğimiz yok. Tepeden aşağıya yalandır benim fakir vatandaşıma maaş veriyoruz. Biz ensarız .Onlar varil bombalarından kaçtılar misket bombalarından kaçtılar bize sığındılar. Biz onları koruma altına aldık. İslamdan nasibini almamış olanlara söyleyecek sözümüz yok bizim. Bay Kemal ben Suriye’ye gönderirim diyor. Biz orda işi hallettikçe gönderiyoruz zaten. 330 bin Suriyeli Cerablus’a gönderdik. Sakinleşen yerlere gönderiyoruz .sizlerden güçlü bir söz istiyorum. Bu seçimi 1453’ün rövanşı haline getirmek isteyenlere Osmanlı tokadı atmaya hazır mısınız" dedi.
(İHA)
Siyaset
Cumhurbaşkanı Erdoğan, İmamoğlu’nun moderatör Küçükkaya ile yayından önce görüşmesini değerlendirdi
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Sancaktepe’te katıldığı toplu açılış töreninde yaptığı konuşmada, “ Halk düşmanı bu faşist zihniyete İstanbul’u teslim etmeyeceğiz" dedi.