Ali Gürbüz, aile geleneği başpehlivanlığın üçüncü kuşak temsilcisi...
Tarihi Kırkpınar Yağlı Güreşleri'nde üçüncü kez başpehlivanlığı elde eden Gürbüz, yaşadığı sakatlıklar ve diğer olumsuzluklara karşın hiç pes etmedi ve memleketi Antalyalıları yeniden gururlandırdı.
Güreşe 10 yaşında Kırkpınar'a giderek başlayan Gürbüz, güreşirken aklına rahmetli babasının geldiğini ve bu şekilde motive olduğunu söylüyor.
Güreş denince akla gelen ilk şehirlerden biri Antalya... Şehir, Cengiz Elbeye'nin ardından Mehmet Yeşil Yeşil, Orhan Okulu, İsmail Balaban gibi er meydanına yıldızlar sundu. Onlardan biri de Ali Gürbüz...
Başpehlivan dedesi Mehmet Gürbüz, başpehlivan babası Recep Gürbüz'ün ailenin üçüncü kuşak başpehlivanı olan Ali Gürbüz, küçük yaşta kaybettiği babasının yolundan gitmenin gururunu yaşıyor.
Babasının kendisi doğduktan 8 ay sonra 1988'de kazandığı Kırkpınar başpehlivanlığının mutluluğunu yaşayamadan bir yıl sonra beynindeki tümörden dolayı vefat etmesiyle yetim kalan Ali Gürbüz, ailesinin gayreti ve güreşsever Antalya halkının teşvikleriyle çok çalışıp kente altın kemer getiren güreşçiler arasına adını yazdırdı.
Kırkpınar'da 2011-2012 yıllarında altın kemere uzanan Gürbüz, yaşadığı sakatlıklar ve diğer olumsuzluklara rağmen pes etmedi. Yedi yıl sonra 2019'da başpehlivanlığı kazanan Gürbüz, ailesi ve Antalyalıları yeniden gururlandırdı.
En son bu yıl ikincisi düzenlenen Burdur Yağlı Güreşleri'nde de finalde rakibi Orhan Okulu'yu yenen Ali Gürbüz, birinci oldu.
Gürbüz güreşe olan tutkusunu şöyle anlatıyor:
"Çocukluktan beri güreşin içinde bulundum. Aileden geliyor zaten güreşçilik. 10 yaşında Kırkpınar'a giderek güreşe başlamış oldum. Güreşirken aklıma gelen rahmetli babam benim motive ediyor. Başarılı olmak için azimli ve hırslı olmak, hiçbir zaman pes etmemek gerekiyor. Er meydanına hep ilk günkü heyecan ve disiplinle çıkıyorum. Ata sporunu elimden geldiğince yaşatmaya çalışacağım.'