Hastane, okul, adalet ve emniyet gibi hizmetlere yeni bina ihtiyacı olduğunda, yer temini için akla gelen ilk çözüm, ‘devlete ait arsa ve arazileri değerlendirmek’ oluyor.
Böyle olunca da…
Kentlerin belirli noktalarında yoğunluk daha da artıyor ve keşmekeş de yaşanıyor veya uzak mesafedeyse ulaşım, sorun durumuna geliyor.
Bursa’da, örnek çok!
Acemler’de bir işadamının da desteğiyle yürütülen devlet hastanesi, askeriyeye ait bir tesisin yerine başlatıldı.
Ortaya çıkacak fotoğraf…
Zaten yetersiz bir kavşak noktası, gidiş-geliş 1’er şeritli dar bir yol ve yanı sıra daha öncesinde başlatılan stadyumun da varlığı.
Üstelik…
Nilüfer’in güneyine, tek alternatif.
İstanbul Caddesi’ne Adalet Sarayı açılıyor, iyi de yerel yönetim tarafından yapımını da bitmek üzere olan tramvay bölgesinde..
Bursa Çevre Otoyolu’nun batısında, Bursa Bölge Şehir Hastanesi açılacak ve yerel yönetim de, ulaşımın nasıl sağlanabileceğine kafa yoruyor.
Raylı sistemin öncelikli düşünüldüğü ulaşım çözümünde, merkezi yönetimin finansını kendisi sağlaması gerekiyor.
İstanbul ve Ankara’nın havalimanlarına metroları için yerel yönetimlerinin yanında yer alan ve finans sağlayan merkezi yönetim, artık Bursa’ya açacağı en büyük hastaneler kompleksi için de aynısını yapmalıdır.
Nilüfer Belediyesi, İzmir yolunda vaktiyle kendi yeni ana merkezini Orhaneli Kavşağı’ndan geri çekmişti.
Merkezi yönetim ise, il emniyet müdürlüğü için ihtiyaç görülen yeni ana binasını, Fatih Sultan Mehmet Bulvarı Kavşağı’na yapmıştı.
Zaten…
Yerel yönetim, kamulaştırma maliyetini düşürmek için tam çözüm getirecek yonca tipte kavşak yapmamıştı.
İl emniyet müdürlüğüne ait aynı arsanın içerisinde, epey çok katlı ilave yeni bina yapılacağına ilişkin söylenti bulunuyor.
Merkezi yönetimin, hizmet binaları için sözünü ettiğimiz bu planlama ve uygulama politikası, yerel yönetimin ulaşıma orta ve uzun vadeli çözüm programlarını da çok olumsuz etkiliyor ve boşa düşürüyor.
