Kütahya Dumlupınar Üniversitesi Fen-Edebiyat Fakültesi Sosyoloji Bölümü öğretim üyesi Doç. Dr. Erkan Çav, Türkiye’de sosyolojinin tarihi gelişimi ve İstanbul Üniversitesi Sosyoloji Bölümü’nün bu alandaki öncü rolü hakkında önemli açıklamalarda bulundu.
Doç. Dr. Çav, Osmanlı Devleti döneminde 1914 yılında Darülfünun’da Ziya Gökalp öncülüğünde kurulan İçtimaiyat Kürsüsü’nün Türkiye’deki kurumsal sosyolojinin başlangıç noktası olduğunu belirtti. Bu kürsünün, Cumhuriyet döneminde de önemli isimlerle devam ettirildiğini ifade eden Çav, Necmettin Sadak, Mehmet İzzet, Mehmet Emin Erişirgil, İsmail Hakkı Baltacıoğlu ve Mehmet Ali Şevki Sevündük gibi isimlerin Türk sosyolojisinin kurucu kadrosunu oluşturduğunu dile getirdi. Korkut Tuna’nın sosyolojiye katkıları
1944 doğumlu Korkut Tuna’nın sosyoloji alanındaki katkılarından bahseden Çav, Tuna’nın 1977-2011 yılları arasında İstanbul Üniversite’nde asistanlık ve öğretim üyeliği ile birlikte Sosyoloji Bölüm Başkanı ve Fen-Edebiyat Fakültesi Dekanı olarak da çeşitli görevlerde bulunduğunu belirtti. Korkut Tuna’nın, Cahit Tanyol’un “Türkiye Sosyolojisi” kavramıyla ve yaklaşımıyla ortaya koyduğu “Yerli Sosyoloji” anlayışını geliştirdiğini vurgulayan Çav, “Korkut Tuna Hoca, Batı sosyolojisine karşı yerli ve Türkiye-merkezli sosyolojinin gelişmesinde öncülük eden isimlerden biridir” dedi.
Çav, Korkut Tuna’nın, İstanbul Üniversitesi’nin köklü sosyoloji geleneğini bugünlere taşıyan önemli bir isim olduğunu belirterek, kitabının Tuna’nın 80. yaşına bir armağan olduğunu da ifade etti. Kitabın, hocanın “Türkiye Sosyolojisi”ne katkılarını detaylı bir şekilde ele aldığını söyledi. İstanbul sosyoloji geleneğinin etkileri
Türkiye’deki sosyoloji bölümlerinin büyük ölçüde İstanbul Üniversitesi Sosyoloji Bölümü’nün sosyoloji geleneğinden etkilendiğini vurgulayan Çav, “İstanbul Sosyoloji Geleneği, Türkiye’deki sosyoloji yaklaşımlarının çekirdeğini oluşturmuştur. Bu gelenek, ülkemizin coğrafyasına, tarihine, kimliğine ve kültürüne dayalı bir düşünce dünyası inşa etmemiz için önemli bir zemin sunmaktadır” diye konuştu.
Çav, sosyolojinin Türkiye’nin düşünce hayatının temel taşlarından biri olduğunu belirterek, “Sosyoloji ne kadar yerli ve evrensel özelliklerini geliştirebilirse, Türkiye’nin toplumsal yapısını anlamak ve güçlü bir gelecek inşa etmek o kadar mümkün olacaktır” şeklinde konuştu. Yeni nesil araştırmacılara tavsiyeler
Türkiye’nin sosyoloji birikimini ele alan eserler hazırladığını belirten Çav, yeni çıkan “İstanbul Sosyoloji Geleneği (1910-2010) ve Korkut Tuna” başlıklı kitabının da genç araştırmacılar ve sosyoloji öğrencileri için önemli bir kaynak olacağını söyledi. Daha önce hazırladığı “Dramın Aydını Cahit Tanyol” (2011), “Türkiye’de Sosyolojinin Yüz Yıllık Birikimi” (2020) ve “Türkiye Sosyolojisi Temsilcisi Ümit Meriç” (2021) adlı eserlerle de Türkiye sosyoloji tarihine katkıda bulunduğunu ifade etti.
Doç. Dr. Erkan Çav, genç araştırmacıların sosyoloji alanındaki bu zengin birikimi daha ileriye taşıyacağına olan inancını dile getirerek konuşmasını sonlandırdı.