Sağlık

Dr. Acı: “Aıdsten korunmada en önemli önlem tek eşliliktir”

Mersin Bozyazı İlçe Sağlık Müdürü Dr. Ahmet Hakan Acı, AIDS’ten korunmada en önemli önlemin tek eşlilik olduğunu belirtti.

Dr. Acı: “Aıdsten korunmada en önemli önlem tek eşliliktir”
02-12-2015 20:06

Bozyazı Sağlık müdürü ve Toplum Sağlığı Merkezi Başkanı Dr. Acı, Dünya AIDS Günü dolayısıyla açıklama yaptı. Birleşmiş Milletler HIV/ AIDS Ortak Programı UNAIDS 2014 yılı raporuna göre, dünyada 2014 yılı içinde yaklaşık 2 milyon kişinin HIV’e yakalandığını, 36,9 milyon HIV taşıyıcısının bulunduğunu ve 1,2 milyon kişinin AIDS nedeni ile öldüğünü belirten Dr. Acı, Türkiye’de ise HIV/AIDS enfeksiyonunun görüldüğü 1985 yılından Kasım 2015 tarihi itibarı ile doğrulama testi pozitif tespit edilerek bildirimi yapılan toplam vaka sayısının 11 bin 549 olduğunu kaydetti.
HIV’ın, İnsan Bağışıklık Yetmezliği Virüsü olarak adlandırıldığını ifade eden Acı, “Virüs, bulaşması sonrası enfekte olan kişide, uzun yıllar belirti vermeden hayatını sürdürür ve çoğalır. Bu kişiler ‘HIV Taşıyıcısı’ olarak tanımlanır. Ancak bulaştırıcılık özelliği mevcuttur. AIDS ise Kazanılmış-Edinsel Bağışıklık Yetmezliği Sendromu olarak adlandırılan bir hastalık kompleksidir. AIDS, HIV pozitif bir kişide, bağışıklık sistemi yetersizliği nedeniyle ciddi fırsatçı enfeksiyonlar ve fırsatçı kanserlerden bir veya birkaçının geliştiği bir hastalık halidir” dedi.
“HIV’DEN KORUNMADA TEK EŞLİLİK EN ÖNEMLİ ÖNLEMLERDENDİR”
HIV virüsünün en yaygın geçiş yolunun korunmasız cinsel ilişki olduğuna dikkat çeken Acı, “Bu nedenle HIV’den korunmada tek eşlilik en önemli önlemlerdendir. Güvenli olduğu bilinmeyen bir partner ile cinsel ilişki, çok eşlilik, anal ilişki, homoseksüel ilişki gibi riskli cinsel yaşam en sık geçiş yolunu oluşturmaktadır. Prezervatif kullanımı önemli bir engelleyici yöntemdir” ifadelerini kullandı.
Dr. Acı, AIDS’ten korunmak için alınması gereken önlemleri de şöyle sıraladı: “HIV ve AIDS edinmiş kişinin kullandığı jilet, diş fırçası, tırnak makası gibi kesici-delici aletleri ortak kullanmaktan kaçınmak. Hasta veya taşıyıcı anneden bebeğe hamilelik döneminde, doğum sırasında ve doğum sonrasında emzirme ile geçişi önlemek için hamile kalmadan veya hamilelikte test yaptırmak. Kan veya kan ürünlerinin transfüzyonu (nakli), kan nakillerinde ise mutlaka test yaptırmalı.”
HIV’ın, vücuda girdikten 1 ile 6 hafta sonra başlangıç dönemi belirtileri verdiğine işaret eden Dr. Acı, “Grip benzeri, birkaç hafta içerisinde kendiliğinden sınırlanan bir enfeksiyon şeklinde ateşli bir hastalık tablosu gelişir. Bu dönemden sonra hiçbir belirti ve bulgu vermeksizin yıllarca (3 ile 15 yıl) belirtisiz evrede seyreder. Bu dönemde yapılacak test ile HIV saptanır. Aynı zamanda bu dönem, bulaştırıcılık özelliğini sürdürür. Teşhis için ELİZA yöntemiyle kanda Anti HIV testi yapılması gerekir. Hastalığın belirtileri, ateş, halsizlik, kilo kaybı, uzun süren ishal, deri döküntüleri, deride lekeler, lenfadenomegali lenf bezi büyümeleri, ağızda yaralar, uçuk, nefes darlığı, uzun süren kuru öksürük ve diğer fırsatçı enfeksiyon ve fırsatçı kanserlerin belirti ve bulguları ile karşılaşırız. Hastalığın kesin tedavisi bulunmamaktadır” diye konuştu.
HIV-AIDS’e maruz kalan kişilerin yaşadıkları en önemli sosyal sorunlardan birinin toplumsal damgalanma olduğunu vurgulayan Acı, “Ancak, bu kişilerin kaliteli sağlık hizmeti alma, eğitim alma ve eğitimlerini sürdürme, mesleklerini icra etme, çalışma ve toplum içinde bir birey olarak yaşama hakları vardır. HIV-AIDS hepimizi ilgilendirmektedir. Toplumun bu konuda bilgilendirilmesi önemlidir. HIV virüsü el sıkışma, deriye dokunma, okşama, kucaklama, sosyal öpüşme, yiyecekler, içecekler, çatal, kaşık, bardak, tabak, telefon, tuvalet, duş, musluk, yüzme havuzu, deniz, sauna, aynı odayı paylaşmak, aynı işyeri ve yaşam alanını kullanmakla bulaşmaz. HIV-AIDS’e maruz kalan kişiler, aile bireyleri, eşleri, çocukları, anne-babaları, okul veya iş arkadaşlarıyla belirli korunma önlemlerine uymak koşuluyla sağlıklı ve normal bir ilişki sürdürebilirler. Önyargılarımızdan kurtulup bilinçli davranarak sağlıklı bir yaşam sürdürebileceğimizi unutmamamız gerekir” şeklinde konuştu.
SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?
KÖŞE YAZARLARI TÜMÜ
BUNLAR DA İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR
ÇOK OKUNAN HABERLER