Ankara
Taraflar arasındaki çatışmalara ara verecek mutabakatın yarın yürürlüğe girmesi beklenirken, İsrail'in 14 binden fazla insanı öldürdüğü ve 7 bin kişinin de kayıp olduğu Gazze'deki katliamın birkaç gün için dahi duracak olması uluslararası toplum tarafından olumlu karşılandı.
Ancak sürecin, saldırıların tekrar başlayıp binlerce kişinin daha can vereceği bir şekilde devam edeceği endişesi halen yüksek.
İsrail'e başından bu yana sınırsız destek veren ABD ile güçlü desteğini gösteren Avrupa ülkeleri, iç ve dış kamuoyu baskısı nedeniyle söylemlerinde ton değişikliğine gitmişti.
Dışişleri Bakanlığı, Gazze'de insani ara ilan edilmesine ilişkin yaptığı yazılı açıklamada, "İsrail güçlerinin 6 haftadan uzun süredir saldırılarının devam ettiği Gazze'de çatışmalara 4 günlük insani ara ilanı konusunda taraflar arasında mutabakata varılmasını, akan kanın bir nebze olsun hafifletilmesi bakımından olumlu bir gelişme olarak görüyoruz. Rehine ve tutukluların bir kısmının serbest bırakılmasını ve Gazze'ye girişine izin verilen insani yardım miktarının artırılmasını da kapsayan mutabakata tam riayet edilmesini bekliyoruz." ifadeleri kullanıldı.
Bu insani aranın, çatışmaların bir an önce tamamen sona erdirilmesine yardımcı olmasının ve iki devletli çözüm temelinde, adil ve kalıcı barışa yönelik süreci başlatmasının temenni edildiği açıklamada, Katar'ın bu mutabakata varılmasını sağlayan çabalarının takdirle karşılandığı belirtildi.
Genel memnuniyet açıklamaları
ABD Başkanı Joe Biden, yaptığı yazılı açıklamada, İsrail hükümeti ile Hamas arasında varılan esir takası uzlaşısını memnuniyetle karşıladığını belirterek Katar Emiri Şeyh Temim bin Hamed Al Sani ve Mısır Cumhurbaşkanı Abdulfettah es-Sisi'ye teşekkür etti.
ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken da yaptığı yazılı açıklamada, varılan uzlaşıdan memnuniyet duyduğunu belirterek Mısır ve Katar'a teşekkür etti.
İngiltere Başbakanı Rishi Sunak, parlamentoda düzenlenen Başbakana Sorular oturumunda, uzlaşmayı memnuniyetle karşıladıklarına ancak ateşkesten yana olmadıklarına işaret etti.
İngiltere Dışişleri Bakanı David Cameron, uzlaşmaya ilişkin yaptığı açıklamada, İngiltere'nin tüm esirlerin salıverilmesi, güvenliğin tesisi ve Filistinliler ile İsraillilerin barış içinde yaşayacağı uzun vadeli siyasi çözüm için ortaklarıyla çalışmaya devam edeceğine dikkati çekerek "Bu anlaşma, esirlerin ailelerini rahatlatacak ve Gazze'deki insani krize yanıt verecek hayati bir adımdır." dedi.
Almanya Başbakanı Olaf Scholz, X'teki paylaşımında, "Bazı rehinelerin serbest bırakılmasına ilişkin anlaşma iyi bir haber." ifadesini kullanarak uzlaşmanın başarıyla uygulanması için onları diplomatik olarak desteklemeye devam edeceklerini kaydetti.
Yunanistan Başbakanı Kiryakos Miçotakis, parlamentoda yaptığı konuşmada, uzlaşmadan duyduğu memnuniyeti dile getirerek "Krizin giderilmesi için daha yapılacak çok şey var. Hükümet tüm taraflarla görüşmeye devam edecektir." ifadelerini kullandı.
İtalya Başbakanı Giorgia Meloni, yaptığı yazılı açıklamada, "Hamas tarafından rehin alınanların serbest bırakılmasını garanti eden anlaşmayı büyük bir rahatlamayla karşılıyorum. Gazze’de fazlasıyla ihtiyaç duyulan insani araya da olanak sağlayacak bir anlaşma." değerlendirmesinde bulunarak tüm rehinelerin serbest bırakılması ve Orta Doğu'da kalıcı barışın sağlanması için çalışmaya devam edeceklerini aktardı.
Belçika Dışişleri Bakanı Hadja Lahbib, konuyla ilgili açıklamasında, çatışmalara insani ara verilmesi için sağlanan uzlaşmayı memnuniyetle karşıladı.
Avrupa Birliği (AB) Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen, uzlaşmaya aracılık eden Katar ve Mısır'a minnettar olduğunu belirterek Hamas'ın tüm rehineleri serbest bırakması talebinde bulundu.
Von der Leyen, "Rehin tutulan 50 kişinin serbest bırakılması ve çatışmalara ara verilmesi konusunda varılan anlaşmayı tüm kalbimle memnuniyetle karşılıyorum." dedi.
Kremlin Sözcüsü Dmitriy Peskov, Moskova'da gazetecilere yaptığı açıklamada, uzlaşmayı olumlu karşıladıklarını vurgulayarak "Bu, uzun süre sonra Gazze'den gelen ilk iyi haber." ifadesini kullandı.
Rusya Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Mariya Zaharova da uzlaşmanın önemine işaret ederek "Bu, gerilimin azaltılmasının mümkün olabileceğine dair umut veren çok önemli bir karar." değerlendirmesinde bulundu.
NATO Genel Sekreteri Jens Stoltenberg, Üsküp'te düzenlenen bölgedeki NATO müttefikleri gayriresmi liderler toplantısı öncesi açıklamada bulunarak "Hamas ile İsrail arasında rehinelerin serbest bırakılmasına, çatışmalara ara verilmesine ve insani yardımların ulaştırılmasına olanak sağlayacak anlaşmayı memnuniyetle karşılıyorum." dedi.
Mısır Cumhurbaşkanı Sisi, sosyal medya hesabındaki paylaşımında, "Mısır-Katar-ABD arabuluculuğunun, Gazze Şeridi'nde insani ara sağlayacak uzlaşı ile her iki tarafta alıkonulanların değişimi konusunda anlaşmaya varılmasında sağladığı başarıyı memnuniyetle karşıladığımı belirtmek isterim." ifadesine yer verdi.
İsviçre Dışişleri Bakanlığının X hesabında yapılan paylaşımda, "Esirlerin serbest bırakılmasına ve Gazze'de çatışmalara insani ara verilmesine imkan sağlayan anlaşmayı memnuniyetle karşılıyoruz. Mısır ve Katar başta olmak üzere bu anlaşmaya katkı sağlayan tüm ülkelere teşekkür ediyoruz." ifadeleri kullanıldı.
Almanya Dışişleri Bakanı Annalena Baerbock, X'teki paylaşımında, çatışmalara insani ara verilmesi konusunda sağlanan uzlaşmanın Gazze halkına hayati yardımların ulaştırılması için kullanılması gerektiğini kaydederek "İlk büyük esir grubunun serbest bırakılacağının açıklanması, dünyada hiçbir şey onların acılarını dindiremeyecek olsa bile bir dönüm noktasıdır." değerlendirmesinde bulundu.
Slovenya Dışişleri Bakanı Tanja Fajon, çözüm arayışının ileriye götürülmesine olanak sağlayan uzlaşmanın "sivillerin kabul edilmez acıları" ve "insani durum" göz önüne alındığında olumlu bir gelişme olduğuna dikkati çekti.
Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron, X'teki paylaşımında, memnuniyet duyduğunu belirttiği uzlaşmanın Gazze’ye yardım sağlanmasına hizmet etmesi gerektiğini kaydetti. Macron, Hamas'ın elindeki esirlerin salıverilmesi için "bıkmadan" çalışmayı sürdüreceklerini vurguladı.
Fransa Dışişleri Bakanı Catherine Colonna, uzlaşmaya temkinli yaklaşarak "Taraflar, sözleşmede kendilerine düşen kısma uymalıdır." dedi.
Yunanistan Dışişleri Bakanı Yorgos Yerapetritis, yazılı açıklamasında, uzlaşmadan duyduğu memnuniyeti dile getirerek bölgede kalıcı barışa yönelik çabaların yoğunlaştırılması gerektiğini belirtti.
Hollanda Dışişleri Bakanı Hanke Bruins Slot, X'teki paylaşımında, çatışmalara insani ara verilmesi ve Gazze'de esir tutulan ilk grup kadın ve çocuğun serbest bırakılması konusunda varılan uzlaşmayı memnuniyetle karşıladıklarına işaret etti.
İspanya Dışişleri Bakanı Jose Manuel Albares, X hesabındaki paylaşımında, uzlaşmayı kutlayarak, İspanya'nın yardıma hazır olduğuna ve iki devlet temeline dayanan Barış Zirvesi için çalıştıklarını vurguladı.
Birleşik Arap Emirlikleri (BAE) Dışişleri Bakanlığından yapılan açıklamada, uzlaşmanın krizi sona erdirmesine ve Filistin halkının daha fazla acı çekmesinin önüne geçmesine zemin hazırlamasının umulduğu kaydedildi.
BAE'nin BM Daimi Temsilcisi Lana Nuseybe, BM Güvenlik Konseyi (BMGK) oturumunda, uzlaşmanın uzatılmasını umduklarını, böylelikle Gazze'ye gerekli insani yardımın girebileceğini ve geri kalan rehinelerin güvenli bir şekilde serbest bırakılabileceğini kaydetti.
Hindistan Başbakanı Narendra Modi, uzlaşmanın "Krizi sona erdirmeye ve kardeş Filistin halkının daha fazla acı çekmesini önlemeye" zemin hazırlamasının ümit edildiğini belirterek rehinelerin serbest bırakılması haberini memnuniyetle karşıladığını ve tüm rehinelerin yakında serbest bırakılacağını umduğunu söyledi.
Kalıcı ateşkes vurgusu yapanlar
Filistin'in BM Daimi Temsilcisi Riyad Mansur, bu uzlaşma sayesinde yüzlerce Filistinli çocuğun ölmeyeceği değerlendirmesinde bulunarak "Bunun, tekrar katliam başlamadan önce sadece bir ara olmasına izin vermemeliyiz." dedi.
Mansur, İsrail'in Filistin halkına "ya bu topraklardan gidin ya da bu dünyadan" seçeneklerini sunduğunu belirterek Filistinlileri zorla yerlerinden etme çabalarının kabul edilemez olduğunun altını çizdi.
BM Genel Sekreteri Antonio Guterres, yaptığı yazılı açıklamada, BM'nin, uzlaşmanın uygulanması ve Gazze'deki insani durum üzerinde olumlu etki yaratması için her türlü çabayı sarf edeceğini aktararak "Uzlaşma) doğru yönde bir adım ancak çok daha fazlasının yapılması gerekiyor." değerlendirmesinde bulundu.
Rusya'nın BM Daimi Temsilcisi Vassily Nebenzia, BMGK'nin Gazze konusunda kabul ettiği 2712 sayılı kararın yetersiz olduğunu kaydederek ateşkes çağrısını yineledi.
Çatışmaya verilecek insani araların İsrail'in uluslararası insancıl hukuk uyarınca yükümlülüklerini göz ardı ettiğini savunan Nebenzia, aynı zamanda uygulamaları denetleyecek bir mekanizma olmadığına dikkati çekti.
Nebenzia, "Hiçbir insani ara, bu kabul edilemez durum için çözüm sağlayamaz. Acilen insani ateşkes gerekiyor." ifadesini kullandı.
Suudi Arabistan Dışişleri Bakanlığından yapılan yazılı açıklamada, çatışmalara insani ara verilmesi ve esir takası uzlaşmasından memnuniyet duyulduğu belirtilerek taraflara kapsamlı ateşkes çağrısında bulunuldu.
Çin'in BM Daimi Temsilcisi Cang Cün de uluslararası toplumun acilen gerekli adımları atması, çatışmanın yayılmasını engellemesi ve kalıcı barış sağlaması gerektiğini söyledi.
BMGK'nin 2712 sayılı kararının önemli bir adım olduğunu belirten Cang, acilen uygulamaya konulmasının ve kalıcı ateşkes sağlanmasının gerekliliğine işaret etti.
Körfez İşbirliği Konseyi (KİK) Genel Sekreteri Casim Muhammed el-Budeyvi de yaptığı yazılı açıklamada, Gazze'de çatışmalara insani verilmesi ve esir takasının gerçekleştirilmesinde katkısı olan Katar, Mısır ve ABD'nin çabalarından övgüyle söz ederek varılan uzlaşının Gazze'ye insani yardım malzemesi ve yakıt girişinin sağlanmasına katkıda bulunmasını ayrıca kalıcı bir ateşkesin başlangıcı olmasını umut ettiğini ifade etti.
Lübnan Dışişleri Bakanlığından yapılan yazılı açıklamada, uzlaşının, "Gazze Şeridi'nde tam ve kalıcı bir ateşkese ulaşılmasına kapı aralaması" açısından önem taşıdığı vurgulandı.
Katar Başbakanı ve Dışişleri Bakanı Şeyh Muhammed bin Abdurrahman Al Sani, sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada, uzlaşının, "kapsamlı bir barış süreci için ciddi görüşmelere" kapı aralayacağını umduğunu ifade etti.
Ürdün Dışişleri Bakanlığından yapılan yazılı açıklamada, çatışmalara insani ara verilmesi için sağlanan uzlaşıdan memnuniyet duyulduğu belirtildi. Açıklamada, bu uzlaşının Gazze'deki "şiddetli savaşın" tamamen durdurulmasına, Filistinlilerin hedef alınması ve zorla yerinden edilmesinin engellenmesine yol açacak bir adım olması açısından önemli olduğuna dikkati çekildi.
Avustralya Dışişleri Bakanı Penny Wong, düzenlediği basın toplantısında, sürdürülebilir ateşkese doğru atılacak sonraki adımları görmek istediklerini kaydederek "Kalıcı barışın, İsrailliler ve Filistinlilerin uluslararası kabul görmüş sınırlar içerisinde güvenli ve müreffeh şekilde yaşamalarını sağlayacak iki devletli çözümü gerektirdiğini bir kez daha yineliyorum." dedi.
Bahreyn Dışişleri Bakanlığından yapılan yazılı açıklamada, uzlaşıdan duyulan memnuniyet ifade edilerek, uluslararası topluma, kalıcı bir ateşkes sağlanması, rehinelerin ve tutukluların serbest bırakılması, sürdürülebilir insani yardımların sağlanması ve Gazze Şeridi'nde zarar gören bölgelerin yeniden imarı için diplomatik çabaları iki katına çıkarma çağrısında bulunuldu.
Umman Dışişleri Bakanlığından yapılan açıklamada, çatışmalara insani ara verilmesi ve esir takasının "kalıcı bir ateşkes ile adil ve kapsamlı bir barışa ulaşma girişimlerinin yeniden başlamasına yol açmasının" umut edildiği belirtildi.
Endonezya Dışişleri Bakanlığının X hesabındaki açıklamada, uzlaşmaya varılmasının memnuniyetle karşılandığı belirtildi. Çatışmalara insani ara verilmesini, Gazze'deki Endonezya Hastanesinde çalışan ve şu ana kadar doğrudan temas kurulamayan 3 vatandaşının izini sürmek için kullanacakları bildirildi.
Kolombiya Cumhurbaşkanı Gustavo Petro, uzlaşmanın barışın başlangıcı olabileceğine işaret ederek Gazze'ye ulaştırılmak üzere insani yardım göndermeye devam edeceklerini kaydetti.
Türkiye'nin de içinde yer aldığı temas grubunun çabaları sürüyor
Suudi Arabistan'ın başkenti Riyad'da 11 Kasım'da düzenlenen İslam İşbirliği Teşkilatı (İİT) ve Arap Birliği Ortak Zirvesi'nde Türkiye'nin öncülük etmesiyle kurulan temas grubu, Türkiye, Suudi Arabistan, Ürdün, Mısır, Endonezya ve Filistin Dışişleri Bakanlarıyla İİT Genel Sekreteri'nden oluşuyor.
BMGK daimi üyesi 5 ülkeyi ziyaretlerde bulunmayı hedefleyen temas grubu, 20-21 Kasım'da Çin'in başkenti Pekin'de Çin Dışişleri Bakanı Vang Yi, 21 Kasım'da ise Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov ile görüştü.
Temas grubu her iki ülkenin de İsrail üzerindeki nüfuzlarını kullanarak Gazze'de tam ateşkes için harekete geçmelerini istedi.
Heyet, dün İngiltere'nin başkenti Londra'da İngiltere Dışişleri Bakanı David Cameron'la yaptığı görüşmenin ardından Fransa'nın başkenti Paris'te Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron tarafından kabul edildi. Temas grubu, Fransa Dışişleri Bakanı Catherine Colonna ile de görüşme yaptı.
Diplomatik kaynaklardan edinilen bilgiye göre, Paris ve Londra'daki temaslarda Gazze'de bir an önce tam ve sürdürülebilir bir ateşkes sağlanmasının önemine dikkati çeken heyet, BMGK üyelerinin ve uluslararası toplumun bu yönde etkili ve acil önlemler almasının İİT ile Arap Birliği ülkeleri için bir öncelik olduğunu vurguladı.
Heyet, Gazze'ye insani yardım, gıda, su, yakıt ve elektrik ulaştırılması için güvenli geçişlerin ivedilikle sağlanmasının ve İsrail'in suçlarına göz yumulmamasının gerekliliğini vurgulayarak İsrail üzerinde nüfuzu olan tüm ülkeleri, uluslararası hukuka uygun davranmaya, kapsamlı barış ve iki devletli çözüm için harekete geçmeye çağırdı, kalıcı ve kapsamlı bir barış için hep birlikte çalışmanın önemine dikkati çekti.
Dışişleri Bakanı Hakan Fidan da İİT ve Arap Birliğini temsil eden temas grubunun, Londra ve Paris'te yaptığı görüşmelerde, "Gazze'de hedef tam ateşkes olmalı. İsrail üzerinde nüfuz sahibi ülkeler kalıcı barış için baskı yapmalı." dedi.