Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’na, Fethullahçı Terör Örgütü’nün (FETÖ) ideolojisini irdeleyen kapsamlı bir bilgi notu ulaştı. Emniyet kaynaklarınca hazırlanan 240 sayfalık bilgi notunda öne çıkan hususlar özetle şöyle:
EZOTERİK ÖRGÜT
Virüsler, fizyolojik olarak metabolizmaları olmayan ve başka bedene muhtaç olarak varlıklarını sürdüren canlılardır. En büyük ve en stratejik özellikleri; sızma, gizlenme ve benzeme özellikleridir. Mikro âlemde virüslerin temsil ettiği kendisine ait olmayan kaynakları ve potansiyeli sömürüp kendi hesabına işletme işinin, yani emperyalizmin, makro âlemdeki temsilcileri; guguk kuşları gibi bazı canlılar, emperyalist ülkeler ve viral örgütlenme modelini seçmiş gizli, ezoterik örgütlerdir. Emperyalist ülkelerin bir dönem geri kalmış dünyalara medeniyet getirilmesi kılıfını, şimdilerde ise demokrasi ve insan hakları kılıfını kullanması gibi ezoterik örgütler de çeşitli kılıflara ihtiyaç duymaktadır.
HEDEFLERİ ÖRTÜŞTÜ
FETÖ, devlet ve millet düşmanlarının virüslerden ilham alarak kurguladıkları ezoterik örgütün adıdır. Bu virüsün sızma hedefi dindir. Milli ve manevi gücü kendi menfaatlerine kullanır. Türk milletine sevgi ve teveccühün çok fazla olduğu yerlere, sömürgecilere çalışan, işbirlikçi ve Türk görünümlü bu tür yapılanmalarla girmenin maliyeti, savaşarak veya başka yollarla girmenin maliyetine nazaran oldukça düşük kalmaktadır. Böylece istilacı ve tek dünyacı belli çıkar grupları ile FETÖ’nün yeryüzü hâkimiyeti hedefi de örtüşmüş olur.
SÖMÜRGECİLERİN ÇOCUĞU
Büyük miktarda güç potansiyeline sahip ülkemizi, güç kaynaklarımızdan beslenen bir örgütle az zahmetli ve düşük maliyetli bir projeyle durdurma ve dünya pastasından hakkı olandan çok daha fazlasını alma amacında olan sömürgeci zihniyetin gayri meşru çocuğu olan FETÖ, ne bir eğitim hareketidir ne bir dini cemaattir ne de sivil toplum kuruluşudur.
GERÇEK YÜZÜNÜ GÖSTERDİ
Gülen’in söylemlerine bakıldığında en başından itibaren cebir-şiddet kullanma zihniyetine sahip olduğu anlaşılmaktadır. Ama nihai hedeflere ulaşmak için benimsenen genel hareket tarzından dolayı, gerekmedikçe maddi güç kullanılmadığı ve gülen bir yüz, barış, hoşgörü söylemi arkasında son darbe girişimine dek manevi cebir şiddet öncelikli ve sinsice hedeflere yürüme söz konusu olmuştur. Son darbe girişiminde ise gerçek yüzünü saklama gereği duymamıştır.
TARİHİ ÖRNEKLER GİBİ
Gelinen noktada örgütün benimseyeceği en rasyonel hareket tarzının, uzun dönemli yeraltına çekilme ve konunun gündemden tamamen düşmesini bekleme, yeni nesillerin yaşananları unutması ve sonrasında tekrardan yeraltından çıkılarak faaliyetlerin devam ettirilmesi olabilecektir. Ancak iletişimde yaşanan devrim ve imkânların artması; virüsler gibi zor şartlar altında uykuya yatıp canlılık özelliği göstermeyen bir hal alsa ve tarihi örneklere benzer bir şekilde davransa bile örgütün başarı şansını bir hayli azaltmaktadır.
Bu yüzden örgütün devletin elinin uzanamayacağı veya daha az uzanabileceği yurtdışı gibi yerlere kaçarak yeniden yapılanmayı, buralarda uykuya yatmayı ve zamanı gelip de güçlü bir enfeksiyon halini alınca tekrar ülkemize sirayet etmeyi düşündüğü anlaşılmaktadır. Bu yüzden onun gerçek yüzü en iyi şekilde anlatılmalıdır. Güçlenen ülkemizin FETÖ virüslerini dünyanın neresine kaçarsa kaçsın bulup yargı önüne çıkartması ve tehlike olmaktan çıkaracak şekilde zararsız hale getirmesi ve gelecek nesillere yaşananları asla unutturmaması gerekmektedir.
Kaynak: Habertürk