Ankara’dan yurt dışına doğrudan uçuş sayılarının arttırılması konusunda Ankara Ticaret Odası (ATO) Yönetim Kurulu Başkanı Gürsel Baran ve Türk Hava Yolları Yönetim Kurulu Başkanı İlker Aycı ortak basın toplantısı düzenledi. ATO Meclis Salonunda düzenlenen toplantıda ATO Başkanı Baran, "Hepinizin bildiği gibi, Ankara Ticaret Odası olarak, ilimizde bulunan 157 bin üyemizin temsilcisiyiz. Onların sorunları, alakadar oldukları konular ve görüşler, komite ve meclis üyelerimiz aracılığıyla odamıza yansıyor. Biz de Ankara Ticaret Odası yönetimi olarak, üzerimize düşen görevleri yerine getirmeye çalışıyoruz. Göreve başladığımızda üçayaklı bir çalışma stratejisi izleyeceğimizi söylemiştik. Bunun ilk ve en önemli ayağı üyelerimize hizmet idi. Çalışmalarımızda odağımız üyelerimiz oldu. Söylediklerimizi yaptık. Bunları önümüzdeki günlerde sizlerle paylaşacağız. Ankara’nın ekonomik ve sosyal gelişimine katkı sağlamak çalışma stratejimizin ikinci ayağıydı. Üçüncü ayağını da, daha güçlü ve müreffeh bir Türkiye için çalışmak, ülkemizin 2023 hedefleri, 2053 ve 2071 vizyonuna ulaşması konusunda üzerimize düşen sorumlulukları yerine getirmek oluşturdu. Bu başlıklarda da çalışmalar yürüttük. Göreve başladığımızdan beri üzerinde çalıştığımız konulardan biri Ankara’dan yurt dışına doğrudan uçma konusuydu" dedi.
"İŞ ADAMLARIMIZ İÇİN BIRAKIN SAATİ, DAKİKALARIN BİLE ÖNEMİ OLUYOR"
Baran, "Hepinizin bildiği gibi Ankara’dan yurt dışına uçuş sayısı yeterli olmadığı için genelde İstanbul üzerinden aktarmalı uçmak zorunda kalıyoruz. Esenboğa’dan çok rahatlıkla üç saatlik, dört saatlik veya beş saatlik uçuşlarla ulaşacağımız mesafeler için bir günümüzü harcıyoruz. İş adamlarımız için bırakın saati, dakikaların bile önemi oluyor. ’Vakit nakittir’ denir bilirsiniz. Ankaralılar olarak bizim hem nakdimiz hem de vaktimiz, aktarmalı uçuşlar nedeniyle harcanıyordu. Bu konuda Ankaralılar olarak çok dertliyiz. Örneğin fuar için veya dış ticaret için yurt dışına çıkacağız veya yurt dışındaki iş ortaklarımızla bir toplantı yapıp döneceğiz. Sabah çıkıp, öğlen varıp, akşama işimizi bitirip dönebileceğimiz mesafelere, bir gün gidiş bir gün de geliş için iki günümüzü veriyoruz. Sadece bu kadar olsa yine iyi. Biz şehrimiz gelişsin istiyoruz. Şehrimiz nasıl gelişecek, üretip ihraç ederek gelişecek, fuar düzenleyerek gelişecek, yurt dışından gerek sağlık amaçlı gerek kültür amaçlı gerekse sadece gezmek amaçlı turistin gelmesiyle gelişecek. Hangi konuya el atsak, Ankara’dan yurt dışına doğrudan uçuş konusu engel olarak önümüzde duruyor. Bakın bugün Ankara pek çok alanda yol almış bir şehir. Üniversiteleri, sanayi bölgeleri, teknoparkları ile teknolojik altyapısı gelişmiş bir şehir. Savunma sanayisi rüştünü ispatlamış durumda. Sağlık turizminde Türkiye üçüncüsü, kültür turizmi için altyapısı uygun, termal turizm için kapasitesi var. Fuar alanı derseniz zaten üzerinde çalıştık ve anlaşma sağladık, çok yakında ihalemizi gerçekleştireceğiz. Coğrafya olarak ülkenin tam ortasında, yarım günlük uçuşla, gayrisafi milli hasılaları toplamı 23 trilyon doları bulan 34 ülkeye ulaşabilecek mesafede. Dünyanın 190 ülkesine ihracat yapıyor ama bu ülkelere doğrudan ulaşma imkanından mahrum. Ankara hızlı tren için de bir merkez. Halen, Ankara-Konya, Ankara-Eskişehir, Ankara-İstanbul hızlı tren seferleri mevcut. Bu hatlara çok yakında yenileri eklenecek. İlimiz etrafındaki illerle birlikte düşünülürse uçuşlardan yararlanabilecek potansiyel kişi sayısı 10 milyonu geçiyor. Esenboğa Havalimanı, 30 milyon yolcu kapasiteli modern bir tesis olarak inşa edilmiş ancak atıl kapasite çalışıyor. Gördüğünüz gibi Ankara kabına sığmıyor. Ankara çevresiyle birlikte çok önemli ekonomik ve sosyal güç durumunda. Esenboğa’dan uçabilecek önemli bir nüfus yoğunluğu söz konusu. Velhasıl, bizim için, un da yağ da şeker de var ama biz helvayı yiyemiyorduk. Konu sadece kişilerin aktarmalı uçuşla vakit kaybetmesi değil. Konu bir şehrin sahip olduğu potansiyeli ortaya koyamaması. Ankara ekonomik, sosyal ve beşeri sermayesiyle küresel bir kent. Küresel bir kente yakışır bir ulaşım imkanına da kavuşması gerektiğine inanıyoruz. Bu inançla, göreve geldiğimiz günden bu yana tam 300 gündür, bıkmadan usanmadan bu konuyu gündeme taşıdık, her toplantımızda dile getirdik. Ankara’nın uçmaya hazır olduğunu her fırsatta söyledik. Cumhurbaşkanımıza, Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanımıza, Başbakanımıza, dört başbakan yardımcımıza anlattık. 18 ayrı ziyaretimizde bakanlarımıza, uçmak istediğimizi söyledik, destek istedik. Sayın Aycı, burada kendisine teşekkürlerimi sunmak istiyorum, bizim seslenişimizi duydu. Ardından THY ve ATO arasında ortak çalışma yürütüldü. Biz talep ettik, Türk Hava Yolları Ankara’nın potansiyelini gördü. Bugün de sizlerin huzurunda kendisinden Ankara’nın yüzünü güldürecek bir açıklama bekliyoruz" diye konuştu.
"KESİLMESİ GEREKTİĞİ YERDE KESECEĞİZ"
THY Yönetim Kurulu Başkanı Aycı da, Moskova ve Medine’den sonra Ankara’nın potansiyeline inandıklarını ve çalışmaları arttırdıklarını belirterek, yeni seferleri açıkladı. Aycı, "29 Ekim tarihinde Frankfurt yaz kış uçuşuyla başlıyoruz. 30 Ekim’de Berlin, 31 Ekim Viyana’ya gidiyoruz ve sonrasında Amsterdam’ı buna ekliyoruz. Bütün bu şehirlere Türk Hava Yolları yaz kış uçacaktır" bilgisini verdi.
Basın mensuplarının sorularını da yanıtlayan Aycı, Erbil uçuşlarının kesilip kesilmeyeceğine ilişkin şu açıklamada bulundu:
"Vakti zamanı gelince oradaki uçuşlarla ilgili Sivil Havacılık Genel Müdürlüğü ile gereken adımları atacağız. Kesilmesi gerektiği yerde keseceğiz. Oradan taşınmalar ve tahliyeler noktasında gereken çalışmaları yaptık, yapıyoruz. Konuyu sıkı bir şekilde takip edeceğiz."
(İHA)
