Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Genişletilmiş İl Başkanları Toplantısına katıldı. AK Parti Genel Merkezinde düzenlenen toplantıda konuşma yapan Erdoğan, 24 Haziran seçimlerine ilişkin önemli açıklamalarda bulundu. Erdoğan, “Hedeflerimize ulaşabilmemiz için yürütme görevimizi üstlenmemiz mutlaka şarttır. Bunun yanında mutlaka Meclis’te de güçlü olmamız gerekiyor. Türkiye’yi 16 yıldır kesintisiz reformlarla yönettik. Önümüzdeki dönemde de bu reformları devam ettirmek zorundayız. Reform kavramının bir tarafı zihniyeti değiştirmekse diğer tarafı da Anayasa’dan yasalara kadar buna uygun şekilde mevzuatı düzenlemektir. Mevzuatı düzeltmeden zihniyet değişikliğinde istediğimiz mesafeyi katedemeyiz. Yeni dönemde meclise çok önemli görevler düşüyor. AK Parti grubu MHP’nin de desteği ile komisyonların ve genel kurulun lokomotifi olmayı sürdürecektir. Önümüzde bir mali seçimler var. Bu seçimlere kadar 24 Haziran’ın muhasebesini yapıp, gereken adımları atmak durumundayız. Nerede yanlış yaptık, nerede hatamız var bunları değerlendirip süratle düzeltmek ve Mart yerel seçimlerine böylece girmek durumundayız. Ancak bu şekilde milletimizin karşısına mesajını aldığımızın ve gereğini yaptığımızın huzuruyla, güveniyle, cesaretiyle çıkabiliriz. Önümüzdeki ay büyük kongremizi yapıyoruz. Milletimize bu yöndeki ilk mesajımızı orada vereceğiz” diye konuştu.
“Siyasi hayatımızın her döneminde girdiğimiz her seçimin ardından hedefimize ister ulaşmış, ister ulaşmamış olalım milletimizle aramızdaki münasebetin muhasebesini yapmadan yola devam etmedik” diyerek konuşmasını sürdüren Erdoğan, “Hedefimize ulaşmışsak, çıtayı daha yukarı çıkardık. Hedefimize ulaşamamışsak sebeplerini tespit edip mümkünse tamir, değilse yeniden inşa yoluna gittik. AK Parti’yi diğer partilerden farklı kılan ve 16 yıldır iktidarda tutan bu anlayıştır. Şayet 24 Haziran’ı doğru analiz edemez ve gereğini yerine getiremezsek her şeyden önce kendi ilkelerimiz ve geçmişimizle çelişmiş oluruz. Bugüne kadar böyle bir yanlışa hiç düşmedik. Seçim sonuçlarını bu anlayış içinde değerlendirmek yerine kişisel kariyeriyle irtibatlandırarak eğip büken herkes her şeyden önce milletimize yanlış yapar. Millete yanlış yapan hiç kimsenin de AK Parti’de yeri olamaz. Çünkü partimiz milletin bizatihi kendi partisidir. Türk milleti bin yıllık hayallerini, hedeflerini, umutlarını AK Parti üzerinden hayata geçirmenin çabası içindedir. Medeniyet coğrafyamızdaki yüz milyonlarca kardeşimizde umutlarını ve geleceğini AK Parti’de somutlaştırdıkları Türkiye’nin başarısına bağlamış durumdadır. Bunun için AK Parti kazandığında Afrika’dan Balkanlar’a kadar sevinç gözyaşları yanaklardan süzülüyor, eller duaya kalkıyor. Bu sorumluluğun zerresini yüreğinde hisseden hiçbir arkadaşımızın tek bir anını dahi boşa geçirme hakkı yoktur. Böyle bir fotoğrafta hiç kimsenin kendisini partisini ve davasının önüne geçirmesi de mümkün değildir. Yeni dönem çalışmalarımızı bu anlayışla yürütecek ve kısa sürede bizi hedeflerimize ulaştıracak neticelere kavuşacağız” açıklamasını yaptı.
"ÇOK İYİ HİZMETLER YAPMIŞ OLABİLİRİZ AMA YETERLİ DEĞİLDİR"
24 Haziran seçimlerine ilişkin raporları değerlendirdiğini kaydeden Erdoğan, belediye başkanlarına seslenerek konuşmasını şöyle sürdürdü:
“Özellikle şu anda aramızda belediye başkanlarımız da bulunuyor. Bu seçimlerden sonra bana gelen raporlara baktığımızda özellikle bazı eleştiriler var ki çok önemli. Vatandaş özellikle şunu arıyor. Bu tabi ağırlıklı belediye başkanları ve milletvekilleri vesaire tevazu arıyor. ‘Belediye başkanı benim dükkanıma gelip bir çayımı içmedikten sonra ben bu belediye başkanını ne yapayım’ diyor. ‘Seçimden seçime mi belediye başkanı veya milletvekili beni ziyaret edecek’ diyor. AK Parti’nin müktesebatında böyle bir şey olamaz. Bizi yücelten tevazumuz olmuştur. Eğer biz bunu kaybetmişsek açık ve net puan kaybına neden olmuştur. En güçlü olduğumuz yerlerde ciddi bir puan kaybı olmuşsa bunu kendi nefsimize soracağız. Çok iyi hizmetler yapmış olabiliriz ama yeterli değildir. Yeterli olan o gönüllere girebilmektir. Gönüllere girmiyor da vatandaşına eğer tepeden bakıyorsak, hathut yapıyorsak kusura bakmayın bu millet şamar oğlanı değil. Bir oy verir iki oy verir ondan sonra kenara koyar. Bu bizim için erken fırsat olmuştur. 24 Haziran’ın fotoğrafını bu noktada çok iyi çekmemiz lazım.”
"2019 MART’INA KADAR BU BELEDİYECİLİĞİN ADINI DOĞRUSU GÖNÜL BELEDİYECİLİĞİ SEFERBERLİĞİ OLARAK KOYUYORUM"
Mart 2019 yerel seçimlerinin startını bir an önce vereceklerini söyleyen Erdoğan, “Mart 2019 yerel seçimlerinde de gerek aday tespitlerimizde gerekse bu ahlaki kimliğe değer verip, onu iyi puanlayıp adaylarımızı da buna göre belirlememiz lazım. Bunları daha sonra aramızda konuşacağız ama vaktimiz de çok fazla yok. Kongremizle birlikte yeni bir oluşum olacak. MKYK’dan MYK’ya varıncaya kadar bir değişim dönüşüm yapacağız ama ondan sonra maraton başlıyor. Yerel seçimlerin startını vereceğiz. Bu startı verirken kaşına gözüne değil; hem iş bitirme potansiyeline hem de halkla uyumuna bakarak adım atmak durumundayız. Yerel yönetimlerden 2019’da çok daha başarılı çıkalım. Teşkilatımın buna hazır olduğuna inanıyorum. 2019 Mart’ına kadar bu belediyeciliğin adını doğrusu gönül belediyeciliği seferberliği olarak koyuyorum. Aynı şey teşkilatlarımız içinde geçerli. Bütün il başkanlarımız bu noktada gönül belediyeciği gibi siyasette de gönül siyasetini yapması lazım. Biz her zaman, efendi olmaya değil hizmetkar olmaya geliyoruz dedik. Bugüne kadar çok büyük işlere imza atan AK Parti’li belediyelerimizin daha büyük hizmetler için milletimizin desteğini alabilmesini ancak bu şekilde sağlayabiliriz. İktidarımızı ancak bu şekilde güçlendirebiliriz. Yönettiği şehrin halkıyla beraber olmayan, gönülleri fethetmeyen, aşkla, şevkle, adaletle, akılla çalışmayan bir belediye başkanı bir eliyle yapıp diğer eliyle yıkan kişi gibidir. Ne kadar çok çalışmış olursa olsun döneminin sonunda geride sadece enkaz bırakır” dedi.
“Milletimiz bunca yıldır bizi kara kaşımız kara gözümüz için değil; kendisine en iyi hizmeti sağladığımız için desteklemiştir” diyen Erdoğan, “Milletimizle birlikte varız, halkın desteği yanımızda olduğu sürece güçlüyüz. 16 Nisan halk oylamasının ardından genel başkanlık görevimi devralmamla birlikte milletimizin sesine kulak vererek belediyelerimizde yeniden yapılanmanın ilk adımlarını attık. Doğu ve Güneydoğu belediyelerimizde kayyum belediye başkanları eliyle milyonlarca insanımızı gerçek belediyecilik hizmetleriyle tanıştırdık. Başarılarıyla bizleri gururlandıran belediyle başkanlarımız var. Bunun yanında vasat kalan belediye başkanlarımız da var. 2019 seçimlerine yeni bir heyecanla, ruhla girdiğimizde mevcutları korumak bir yana bugüne kadar isteğimiz neticeye ulaşamadığımız nice belediyeyi de partimizin saflarına katacağımıza inanıyorum. Bunu yapmalıyız. Bu konuda kararlı olmamız şart. Biz bugün dünden daha güçlüyüz ama bu gücümüzü tevazu üzerinde yükseltmeliyiz. Bunun için gerek teşkilatlarımız gerek belediyelerimiz bunların yanında çok daha önemlisi bakanlarımız artık eskisi gibi olmayacak” ifadelerini kullandı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, artık partili olmayan bakanlarla bir kabine oluşturduklarına dikkat çekerek konuşmasını şöyle tamamladı:
“Bu arkadaşlarımız bundan önce olduğu gibi köşeye sıkıştırılmak suretiyle şuraya şu olsun buraya bu olsun mantığıyla hareket etmeyecek. Bu tabi bir yerde şunu sağlamış olacak; kimse kalkıp şunu diyemeyecek; siz şöyle yaptınız, kadrolaşmaydı falan bunu diyemeyecek. Bakan olaylara bakarken daha objektif bakma imkanını yakalayacak. Bu onu bir rahatlık getirecek, bu tür zanların altında da kalmayacak. Bütün bunlarda aranan ehliyet ve liyakat olacak. Bunları öne çıkartmak suretiyle yeni bir döneme girmiş olacağız. Bütün bunlarla beraber bu hükümetin başında cumhurbaşkanlığı yönetim sistemi ile AK Parti Genel Başkanı olacak. Burada artık yeni yönetim sistemindeki dinamizm geçmişe göre çok daha farklı olmak durumunda. Nasıl ki 2002 sonu 2003 başı başladığımız süreç çok büyük önem arz ediyorsa şimdi de ilk etapta 100 gün ikinci etapta 100 gün ve ardından 6 ay ve böylece 1 yıllık süreci farklı bir şekilde programlayıp ele alacağız. Bununla beraber AK Parti’yi önce Mart’a çok iyi hazırlamamız lazım, ondan sonra da 5 yıllık hedefe doğru taşımamız lazım. Bu konuda belediye başkanlarımız önlerindeki 8 ayı çok iyi değerlendirerek hem eksikleri tamamlama, hem yapılan işleri gösterme hem de kırılan gönülleri onarma imkanına sahiptir. Bir 60 günde bir kampanya ile yoğun bir çalışmanın içerisine girenler herhalde kalan 9 ayı en iyi şekilde planlayıp vatandaşımızın kırılan gönüllerini alabilirler. Teşkilatlarımızın kadın ve gençlik kolları dahil olmak üzere bu gönül seferberliğinde belediye başkanlarımızın yanında olması önemlidir. Benim istemediğim oldu veya benim istediğim olmadı mantığıyla bir davanın mensubu olmak mümkün değildir. Bazı yerlerde gelen raporlarda maalesef yerel yönetimlerle adaylar arasında bu tür sıkıntılarda yaşandı. Ben onu istemiyordum filancayı istiyordum. Onun için yan gelip yatanlar oldu. Bir davanın mensubuysak size göre verilmemiş olabilir veya sizin istediğiniz olmamış olabilir veya teşkilatımızda herhangi bir kardeşimizin adaylığı gerçekleşmemiş olabilir ama bu zaman içerisinde bizim en çok üstünde durmamız gereken konu insan meselesidir. İlla parlamento mu olacak, illa bakanlık mı olacak, illa belediye başkanlığı mı olacak. Öyle anlar gelir ki bunlar birçok kurullarda, ofislerde bu tür imkanlarda doğabilir. Mesele davanın bilincindeysek o şuurla hareket etmemiz gerekir. Bunu yapamazsak bu davaya en büyük darbeyi indirmiş oluruz. Bizim partimiz sıradan alışılmış bir parti değildir. Burası bir dava olarak içinde bulunduğumuz süreçtir. Bu davanın bilinciyle taşı gediğine oturtmak durumundayız. Bunun için önümüzdeki süreç bellidir. İlk takvim Mart 2019 ve Mart 2019’dan çok başarılı çıkmamız gerekiyor. Bu 8 aylık süreç için önümüzde kongre ile birlikte çok daha gayretli çalışmalarınızda başarılar diliyorum. Önümüzde çok daha fazla bir zaman var gibi bir lüksümüz yok. Şimdiden yaz mevsimini de gayretli bir şekilde geçirmemiz ve ondan sonra da Ağustos itibariyle büyük kongremizi yapacağız ve Mart 2019’a hazırlıklarımızı sürdüreceğiz.”
(İlker Turak - Derya Yetim/İHA)