Adana’da yüzü maskeli bir kişi, 29 yaşındaki Dila Öztürk’ün sahibi olduğu mağazayı, benzin döküp ateşe verdi. Kundaklama olayını araştıran polis, Öztürk’ün eski nişanlısı 37 yaşındaki E.Ç.’yi gözaltına aldı. Sorgusunda suçlamayı kabul etmeyen E.Ç. ifadesinin ardından serbest bırakılırken, saldırıya ait güvenlik kameralarına yansıyan görüntülerde, benzini çakmakla ateşleyen şüphelinin yanmaktan son anda kurtulduğu da ortaya çıktı.
Merkez Seyhan İlçesi’nin Cemalpaşa Mahallesi’ndeki Ethem Ekin Sokakta, Dila Öztürk’e ait işyerine 5 Ocak gecesi gelen maskeli bir kişi, tekstil mağazasının kapısının altından benzin döküp ateşledi. Yangını aynı sokakta bulunan Adana Su ve Kanalizasyon İşleri (ASKİ) Genel Müdürlüğü’nde görevli özel güvenlik elemanları fark etti. Özel güvenlik elemanlarının ihbarı üzerine olay yerine polis ve itfaiye sevk edildi. İtfaiye ekipleri işyerinin kullanılamaz hale gelmesine neden olan yangını çevreye yayılmadan kontrol altına aldı.
Haber verilen mağaza sahibi Dila Öztürk, işyerinin yanmasından eski nişanlısı E.Ç.’yi sorumlu tuttu. Aralarında uzun zamandan beri sorunlar olduğunu ifade eden Dila Öztürk, "Ç. sürekli tehdit ediyor, ’sana bu işyerini açtırmayacağım, senin işyerini yakarım, senin işyerini başına yıkacağım’ diyordu. Ondan başkası yapmış olamaz" dedi.
HAYATIMIZ KISITLANDI
Mağazayı 10 gün önce açtığını da belirten Dila Öztürk, eski nişanlısı yüzünden hayatlarının alt üst olduğunu söyledi. Çevresindeki insanlara da zarar vermekle tehdit ettiğini dile getiren Öztürk, E.Ç.’den şikayetçi olduğunu belirterek, "Yaklaşık 4 yıl önce arkadaş ortamında tanışmıştık. Ondan sonra ara ara yine arkadaş ortamlarında karşılaşıyorduk. Sürekli benimle evlenmek istediğini söylüyordu. En sonunda Aralık ayında birbirimizi tanıma adına, şans vermek istedim. Ailelerimiz tanıştı, nişanlandık. Nişanlandıktan sonra gerçek kimliğini, kişiliğini fark ettim. 10 gün nişanlı kaldık, ayrıldım. Ayrıldıktan sonra sürekli başkalarına ait telefonlardan açık tehditler gelmeye başladı. Takip ve tacizler artınca şikayet ettim. Panik butonu verdiler, ona da 2 kilometre yaklaşmaması için elektronik kelepçe takıldı. Ama bu da çözüm olmadı. Hayatımız onun yüzünden kısıtlandı. Sürekli korku içinde yaşamak zorunda kaldık" diye konuştu.
