Okulların kapanmasının ardından vatandaşların tatil hazırlığı başladı. Bu süreçte evcil hayvanı olan bazı vatandaşlar can dostlarını da tatile götürmeyi planlarken, seyahate çıkmadan önce belli prosedürlerle ilgili bilgi sahibi olunması gerekiyor. Bu prosedürler hakkında bazı detayları aktaran veteriner hekim Tuğçe Kara, kendi aracıyla seyahat eden vatandaşlar için denetim yapılmadığını ancak toplu taşıma araçlarında bazı zorunlu kontrollerin bulunduğuna dikkat çekti. Özellikle mikroçip ve kuduz aşısı uygulaması başta olmak üzere gerekli aşılarla birlikte seyahat raporu istendiğinin altını çizen Kara, yola çıkmadan önce hayvanların mide bulantısını önlemek ve stresini azaltmak için bazı ürünlerin kullanılabileceğini söyledi.
“Özellikle mikroçip uygulaması ile kuduz aşısına dikkat ediliyor”
Eskişehir’de veteriner hekimlik yapan Tuğçe Kara, evcil hayvanını yurt içerisinde başka bir yere götürecek vatandaşların dikkat etmesi gerektiği detaylara değindi. Özellikle toplu taşıma araçlarında sıkı denetimler yapıldığından bahseden Kara, “Evcil hayvanı olan vatandaşlar kendi araçlarıyla seyahat ediyorlarsa bu pek denetlenmiyor. Ancak yolculuğa çıkmadan önce hayvan için alınabilecek bazı önlemler var. Belli ürünler ile hayvanlardaki mide bulantıları önlenebilir ve stresleri azaltılabilir. Toplu taşıma araçlarında ise evcil hayvan taşınmasıyla ilgili bazı prosedürler uygulanır. Eskiden otobüslerde hayvan taşımak daha problemliydi. Yeni yasayla birlikte yolcunun oturduğu kısımlarda belirlenen standartlara uyulduğu sürece hayvan taşınmasına müsaade ediliyor. Taşıma kutusuyla birlikte hayvanlar sahibinin yanında durabiliyor. Başka şehirlere götürülen hayvanlarda özellikle mikroçip uygulaması ile kuduz aşısına dikkat ediliyor ve diğer aşılarla birlikte seyahat raporu istiyorlar. Muayene sonrasında hayvan pasaportlarına ‘bulaşıcı hastalığı yoktur, seyahat etmeye uygundur’ şeklinde kaşe mühür basılması gerekiyor. Eğer hayvan kuduz aşısı yapılamayacak ve mikroçip takılamayacak durumdaysa ya da çok küçükse bir ön muayene yaptıktan sonra onun için dilekçe yazıyoruz. Seyahat ve sağlık raporu ile onlar da sahipleriyle birlikte başka şehirlere gidebiliyorlar” dedi.
“Uçak prosedürleri otobüs ve trenlere göre biraz daha ağır”
Hayvanlarla ilgili prosedürlerin bazı toplu taşıma araçlarına ve firmalara göre değişiklik gösterebileceğini dile getiren Kara, “Otobüs ve trenlerde prosedürler hemen hemen aynı ancak uçaklarda durum biraz daha farklı. Uçakla seyahat edilmeden önce firmaların önceden aranması ve hayvan bileti alınması gerekiyor. Her kabine 8 kiloyu geçmeyecek şekilde en fazla 2 hayvan alınabiliyor. Tabii bu her firmaya göre değişiklik gösterebiliyor. Diğer toplu taşıma araçlarında da hayvanlara bilet alınıyor ama uçaklarda daha sıkı prosedürler var” şeklinde konuştu.
Yolculuk esnasında nelere dikkat edilmeli?
Kedilerin stresli hayvanlar olması sebebiyle kısa yolculuklarda gerekmediği sürece götürülmemesini ve geçici olarak iyi yerlere emanet edilmesini tavsiye eden veteriner hekim Tuğçe Kara, şunları söyledi:
“Açıkçası 1-2 günlük kısa bir seyahat için kedilerin başka yerlere götürülmesini tavsiye etmiyorum. Kediler stresli hayvanlar. Ev ortamının değişmesini ve yolculuk ortamını çok sıcak karşılamazlar, ekstra strese girerler. Kısa yolculuklarda kedilerin ev ortamında kalması ve başka birinin ona bakması daha uygundur. Ancak köpekler için durum böyle değil. Onları yanımızda götürmemiz daha sağlıklı. Hayvanlarınızı gideceğiniz yere götüremiyorsanız alternatif bir yol olarak pansiyonlar var. Ancak buralar da çok fazla hayvan bulunduğu için bulaşıcı hastalık riski yüksek oluyor. Pansiyon sahiplerinin bu konuda titiz olması gerektiği kadar hayvan sahiplerinin de iyi bir tercih yapması gerekiyor. Evde pansiyon hizmeti veren vatandaşlarla çalışmak bu konuda daha sağlıklı olabilir. Bazı otobüs firmaları seyahat öncesinde hayvanların uyutulmasını talep ediyor. Uyutma dediğimiz olay, bizim operasyon ya da başka bir işlem öncesinde uyguladığımız anestezi oluyor. Bu çok riskli, hayvanı öyle bir riske sokup yolculuk yapmasına göz yumamayız. Aslında bu hayvanın uyanana kadar bizim gözetimimizde olması gerekiyor. Yolculuk öncesinde hayvanı rahatlatan ve bulantısını önleyen bazı ürünler var, onları kullanmak daha uygun. Vatandaşlar da bu şekilde hayvanlarını uyutmayı talep etmemeli.
” Seyahat sırasında nelere ihtiyaç var?
Yola çıkmadan önce hayvanların yiyecek, içecek ve tuvalet ihtiyaçlarının göz önünde bulundurulması gerektiğini dile getiren Kara, “Hayvanların konulduğu kutular kendilerinden en az 2 kat daha büyük olmalı. Köpekler bir yerde durduğunuz zaman tuvalet ihtiyaçlarını giderebilir ama kediler stresli hayvanlar oldukları için yanınızda kum taşısanız bile orayı tercih etmeyebilir. Bunun için onların idrarlarını emen ve kutularını temiz tutan pedler kullanılabilir. Ayrıca ara sıra mama ve su ihtiyaçları giderilebilir. Mesela 3-4 saatlik bir yolculuk için buna pek gerek yok ama daha uzun süreli yolculuklarda mutlaka hayvanların mama ve su kapları yanında olmalı. Beslemeleri ihmal edilmemeli” ifadelerini kullandı.
Yurt dışı seyahatlerinde ne gibi prosedürler uygulanıyor?
Gezmek için yurt dışına çıkarken evcil hayvanlarını yanlarında götürmek isteyen vatandaşların ağır prosedürlerden geçmesi gerektiğini belirten veteriner Hekim Tuğçe Kara, konuşmasına şöyle devam etti:
“Avrupa Birliği ülkelerinde kuduz gözükmediği ve bizim ülkemizde de tam tersi olduğu için buna çok dikkat ediyorlar. Ülkemizden giden hayvanlarda mutlaka kuduz titrasyon testi istiyorlar. Bu test için hayvandan kan alınıyor ve Ankara’daki resmi bir kuruluşa gönderiliyor. Orada da kandaki kuduz titresine bakıyorlar ve uygunsa hayvanı ancak o şekilde yurt dışında çıkarıyorlar. Avrupa Birliği dışındaki çoğu ülkede de bu prosedür uygulanıyor. Kuduz aşısı için hayvanın en az 3 aylık olması lazım. Aşıdan 1 ay sonra kan alıyoruz çünkü yaptığımız bunun kana geçme süresi var. Titre sonuçlarının gelmesi de yaklaşık 1 ay sürüyor. Yurt dışına çıkmadan önce tarım bakanlığına bağlı veteriner hekimlerden onaylı bir sağlık belgesi alınıyor. Bu belgenin uçuştan 48 saat önce alınması gerekiyor. Şimdi ufak bir hesap yaparsak; 3 aylıkken aşı yaptırdığımız hayvandan 1 ay sonra kan alıyoruz ve titre sonucu için 1 ay daha bekliyoruz. Ondan sonra da 3 ay daha beklememiz gerekiyor. Yani bu süreçte zaten hayvan 7-8 aylık oluyor. Dolayısıyla biz yurt dışına gitmeyi planlayan hayvan sahiplerine bu tür işlemleri çok erkenden yapılmasını öneriyoruz. Tabii ki her ülkenin prosedürü farklı ancak Avrupa Birliği ülkelerinde durum bu şekilde. Yurt dışına yerleşmek isteyen hayvan sahiplerinin zaten bu prosedürlerden geçmek zorunda ancak turistik geziler için biz bu kadar uğraşılmasını önermiyoruz.”