Bir deri mağazasında mankenlik yapan evli ve 1 çocuk annesi 22 yaşındaki Burcu Çağlayan, 24 Temmuz 2010 tarihinde erkek arkadaşı İbrahim Tokgöz’ün, Fener Mahallesi 1964 Sokak Akanay Sitesi 5’inci kattaki dairesinden, zemindeki elektronik mağazasının terasına düşerek yaşamını yitirdi. Çağlayan’ın kanında 0.74 promil alkol tespit edildi. Sol kolunda ’İbo’ yazılı dövme bulunan Çağlayan’ın, erkek arkadaşı Tokgöz’ü başka kadınlardan kıskandığı için intihar ettiği ileri sürüldü. Olaydan sonra tutuklanan İsrahim Tokgöz, ifadesinde Burcu Çağlayan’ın intihar ettiğini söyledi. Tokgöz sonrasında serbest bırakıldı.
BALKONDAN ATILDIĞI İDDİASI
Cumhuriyet savcılığının yaptığı araştırma sonucu kadının balkondan atıldığı kanaatine varılması üzerine Tokgöz hakkında ’kasten adam öldürme’, üst kattaki dairede kalan komşusu, aynı zamanda yakın arkadaşı Murat E. hakkında ise ’kasten adam öldürmeye yardım etme’ suçlamasıyla ömür boyu hapis cezası istemiyle dava açıldı.
Hakkında yakalama kararı çıkartılan Tokgöz, aradan geçen süreye rağmen bulunamadı.Olay tarihinde askerde olan Burcu Çağlayan’ın eşi ile Finike’deki ailesi de olayın cinayet olduğunu iddia etti. Ulusal Kriminal Büro tarafından hazırlanan bilirkişi raporunda, Burcu Çağlayan’ın cesedinin, intihar için atlayan birinin bulunması gereken yerde olmadığı belirtildi.
Burcu Çağlayan’ın ölümünün cinayet olmadığını iddia eden Tokgöz’ün avukatlarının talebi üzerine mahkeme, İstanbul Birinci Adli Tıp Kurulu’ndan rapor düzenlemesini istedi.
Talep üzerine rapor hazırlayan Adli Tıp Kurulu, Burcu Çağlayan’ın ölümünün yüksekten düşmeden kaynaklandığını bildirdi. Çağlayan’ın yüksekten düşme dışında travmaya maruz kaldığına dair bir bulgu bulunmadığına dikkat çekilen raporda, "Yüksekten düşme olayının kişinin kendi iradesiyle mi yoksa bir başkasının etkisiyle mi olduğu tıbben tespit edilememiştir. Olayın adli tahkikatla aydınlatılmasının uygun olduğu oy biriğiyle mütalaa olunur" denildi.
KIRMIZI BÜLTEN TALEBİ
Antalya 2’nci Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen davanın duruşmasında tutuksuz yargılanan Murat E. ile tarafların avukatları hazır bulundu. Savcı, yakalama kararı infaz edilemeyen İbrahim Tokgöz için kırmızı bülten çıkartılmasını istedi. Tokgöz’ün avukatlarından Naim Karakaya, kırmızı bülten çıkartılması için ülkemizde suç işleyen kişinin yurt dışına kaçması ya da verilmiş mahkumiyet kararının kesinleşmesinden sonra infaz aşamasında kişiye ulaşılamamış olması gerektiğini söyledi. Karakaya müvekkilinin yurtdışına çıkış yapmadığına dair belgenin dosyada mevcut olduğunu da belirterek, kırmızı bülten talebinin reddini istedi.
İbrahim Tokgöz’ün aynı zamanda ağabeyi olan avukatı Muhammet Tokgöz ise bilirkişi raporlarına göre serbest düşmeyle ilgili olasılıklarden bahsedildiğini söyledi. Müvekkilinin olasılığa dayalı yargılandığını belirten Tokgöz, "Müvekkilimiz yargılamadan kaçmamaktadır. Tutuklanmasından korktuğu için duruşmalara gelmemektedir. Ayrıca bipolar bozukluk tedavisi görmektedir. Ayrıca müvekkilim hayatının hiç bir evresinde yurtdışına da çıkmamıştır. Victor Hugo’nun sözüyle ’İyi olmak kolaydır. Zor olan adil olmaktır.’ Bu nedenle mahkemenizden vicdanlı ve adaletli bir karar verilmesini talep ediyoruz" diye konuştu.
Burcu Çağlayan’ın eşi ve ailesinin avukatları ise yargılamanın uzamasının nedeninin İbrahim Tokgöz’ün kaçması olduğunu belirterek, kırmızı bülten talebinin yerinde olduğunu söyledi.
Mahkeme, İbrahim Tokgöz ile ilgili kırmızı bülten çıkartılma talebinin sanığın yurt dışına çıkıp çıkmadığıyla ilgili emniyete yazılacak müzekkerenin cevabı geldikten sonra değerlendirilmesine karar verdi. Olayın düşme, atma ya da itme suretiyle mi gerçekleştiğine ilişkin tespitin yapılması için dosyanın Ankara Nöbetçi Ağır Ceza Mahkemesine gönderilip oluşturulacak üç kişilik bilirkişi heyetine verilmesine karar veren mahkeme, bununla ilgili bilgisayar animasyonları hazırlanarak raporların istenmesine hükmetti.
DHA