AK Parti Genel Merkezinde Genişletilmiş İl Başkanları Toplantısında konuşan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, PKK ile mücadele, güvenli bölge, F-35 sorunu ile ilgili gelinen noktalara ilişkin önemli açıklamalarda bulundu. Erdoğan, “Amerika ile Suriye sınırları boyunca güvenli bölge oluşturmaya yönelik görüşmeler ne şekilde sonuçlanırsa sonuçlansın biz Fırat’ın doğusundaki terör koridorunu paramparça etmekte kararlıyız” diye konuştu.
“ÜSTLENDİĞİMİZ MUKADDES YÜKÜ TAŞIMA MECALİ BULMAYAN İKAZ BEKLEMEDEN BIRAKMALIDIR”
Konuşmasının başında 31 Mart seçimlerine ilişkin rakamları veren Cumhurbaşkanı Erdoğan, hataların ve eksiklerin bundan sonraki dönemde tespit edileceğini belirterek, 4 yıl sonraki seçimlerde milletin karşısına kurulduğu günkü heyecanıyla, 22 yıllık tecrübesiyle bambaşka bir AK Parti olarak çıkacaklarının altını çizdi. Erdoğan, “AK Parti olarak tüm kademelerimizle sancımız öyle bir sancı ki, bu sancıyı çekeceğiz, seçimlerde sandıklardan inciyi, arzu ettiğimiz neticeyi alabilelim. AK Parti millete hizmet kapısıdır. Partimizin kapısı millete hizmete talip olan herkese sonuna kadar açıktır. İhtirasları, hırsları, veya kifayetsizlikleri yüzünden yollarını kaybedenleri bir kenara bırakacak olursak adeta AK Parti’de gözünü açan ve hayatının en verimli yıllarını bu çatı altında geçiren bir nesil siyasette yetiştirdik. Unutmayınız, dünyamız ilk insandan beri toprak kültürü ile ateş kültürü arasındaki kavgaya şahitlik eder. AK Parti’nin kuruluşundan beri davaya emek vermiş, katkı sağlamış, hasbi ve harbi şekilde koşturmuş her bir kardeşime şükranlarımı sunuyorum. Tüm teşkilat yöneticilerimize bir hususu hatırlatmak istiyorum, sizlerden vakit kaybetmeden, şehirlerinize döner dönmez 2001 yılından bu güne kadar partimizde görev almış veya gönül vermiş kardeşlerimize mutlaka ulaşmanızı istiyorum. Kendileri ile irtibatı asla kesmemenizi talep ediyorum. Kendi teşkilatına vefa göstermeyen şehrine, ülkesine ve milletine de vefa gösteremez. AK Parti sırça köşklerde siyaset yapan, kendi çıkarından başka bir şey düşünmeyen, Milletin derdi ile dertlenmeyen siyasetçilerin yeri değildir. Kendinde hamallığını üstlendiğimiz mukaddes yükü taşıma mecali bulmayan, kimseden ikaz beklemeden bayrağı kendinden sonraki arkadaşına bırakmalıdır. Seferle mükellef olduğumuz bu davayı zafere ulaştırana kadar nesiller boyu mücadelemizi sürdüreceğiz” diye konuştu.
“BİRÇOK VERDİKLERİ SÖZ VERİLMEMİŞ GİBİ KONUŞMAYA BAŞLADILAR”
31 Ocak 2019 tarihinde açıklanan seçim manifestosu ile millete verilen sözleri hatırlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, "755 belediyede AK Parti’li kadrolar yönetime geldi. AK Parti kurulduğu günden beri sözünün eri olmuş bir partidir. Biz muhalefet adaylarının yaptığı gibi seçimlerde atıp tutup sonra sözümüzü yutmadık, taahhütlerimizi inkar etmedik. Şu anda hemen inkara başladılar. Birçok verdikleri söz verilmemiş gibi konuşmaya başladılar. Sanki kasada ne var ne yok bilmiyormuş gibi konuşmaya başladılar. Daha durun bakalım, önümüzde daha çok önemli süreç var, ne yapacağını, ne yaptıklarını göreceğiz. AK Parti’nin belediye meclis üyeleri bulundukları her yerde denetim görevini en iyi şekilde yapacaklardır. İstanbul gibi, Ankara gibi bir ilde kahir ekseriyet AK Parti’li belediye meclis üyelerinde onların herhangi bir karara karşı düşünceleri veya tavrı eleştiriye tabii ama parlamentoda bakıyorsunuz AK Parti’nin parlamentoya getirdiği herhangi bir yasa tasarısı, Cumhur İttifakı’nın birlikte getirdiği yasa tasarısını engellemek için elinizden geleni yapıyorsunuz, bu sizin için meşru ama yerel yönetimlerdeki bu duruş gayri meşru, bu nasıl anlayış. Demokrasinin gereği neyse AK Parti’nin parlamento da belediye meclislerinde de üyeleri bütün görevlerini milletin hayrına olacak şekilde devam ettirecektir. Bunun için şerde fren, hayırda destek. Seçim meydanlarında verdiğimiz her sözü yerine getirmenin gayreti içinde olduk. Mücbir sebeplere dayalı istisnalar dışında her dönemde verdiğimiz sözlerin çok daha fazlasını yerine getirdik, getiriyoruz. Belediye başkanlarımızın tamamından önümüzdeki dönem çalışmalarını 31 Ocak’ta millete ilan ettiğimiz bu ilkeler çerçevesinde yürütmelerini istiyorum. Bu taahhütlerin önemli bir bölümü Türkiye’nin ekonomide ve hayat kalitesinde ulaştığı seviyenin ürünü olarak ortaya çıkmıştır” şeklinde konuştu.
Muhalefetin çiftçiyi istismar ettiğini söyleyen Erdoğan, "Göreve geldiğimizde, 18 yıl önce evinde arabası dahi olmayan benim vatandaşım bu gün bırakın bir arabayı birçok yerde artık bir araba, iki araba evlerimizde var. Şu anda benim çiftçimin köylerimizde dün traktörü yokken, biçerdöveri yokken, Anadolu’nun her yerinde ortak kullanırken veya kiralama yöntemine giderken şimdi her evin bahçesinde traktör var, biçerdöver var. Bay Kemal’in işi sürekli yalan. Başka bir şey yok. Bunlar konuşuyor olabilir ama bizim söylediklerimizi yapma mecburiyetimiz var” ifadelerini kullandı.
“TÜRKİYE GEMİSİNDE DELİK, TÜRKİYE KALESİNDE GEDİK AÇTIRMAYACAĞIZ”
PKK ile mücadele, S-400 ve Amerika ile ilişkilerde gelinen noktaya ilişkin konuşan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Ülkemizi güney sınırları boyunca bir terör koridoru ile kuşatma projesini Suriye sahasında operasyonlarımızla Afrin-Cerablus hattında bozduk. Buna rağmen Fırat’ın doğusunda hala aynı gayret sürüyor. 1984 yılından beri ülkemize yönelik terör saldırılarının merkezi olan Kuzey Irak sınırlarımızda Pençe 1 ve Pençe 2 harekatları ile ilk defa kalıcı çözümler bulma yolundayız. Teröristleri sınır hattındaki sarp dağlar yerine sınırımızın hemen ötesindeki düz ovada karşılayıp engelleyecek bir güvenlik hattı oluşturmaktır. Bunu başardığımızda inşallah Kandil diye bir meselemiz de kalmayacaktır. Bu harekatla Fırat’ın doğusundaki terör grupları ile Kuzey Irak’taki teröristlerin irtibatlarını da kesmiş olacağız. Böylece hem doğudan hem batıdan bu terör koridorunu kıskaca alma ve imha etme imkanına kavuşacağız. Erbil’deki konsolosluk görevlimize yapılan saldırı harekatımızın ne kadar isabetli olduğunun teyididir. Konsolosluk görevlimizi şehit eden teröristlerin tamamını yakaladık. Eksik varsa ya da başarılı bir operasyonla diğerlerini de inlerinde etkisiz hale getirdik. Biz PKK denilen çıban başını Kuzey Irak’tan tümüyle kopartıp atmadığımız sürece bu tür saldırılar ülkemiz içinde ve dışında hep devam edecektir. Irak ve İran yönetimleri ile bu konuda önemli ölçüde görüş birliği içindeyiz. Amerika ile Suriye sınırlarımız boyunca, yaklaşık 35 kilometre derinliğinde ülkemiz kontrolünde bir güvenli bölge oluşturmaya yönelik görüşmelerimiz sürüyor. Türkiye’nin tamamen kendi güvenlik ihtiyaçları izin Rusya’dan satın aldığı S-400 Hava Savunma Sistemleri konusunda Amerika’nın aklıselim ile hareket edeceğini umuyorum. Rusya’dan aldığımız S-400 sistemleri ülkemize gelmeye devam ediyor. Nisan 2020 bu sistemleri aktif olarak kullanmaya başlayabileceğiz. F-35 projesinden dışlanma tehditleri başta olmak üzere bu konuda Türkiye’ye yöneltilecek hiçbir tehdidin ve yaptırımın ülkemizi güvenlik önceliklerini hayata geçirmekten alı koyamayacağını bir kez daha ifade etmek isterim. Bu meselede Türkiye’ye daha fazla adaletsizlik yapılmamalıdır. Biz bağcıyı dövmenin değil, üzüm yemenin peşindeyiz. Güvenlik ihtiyaçlarımız neyi gerekiyorsa onu gerçekleştireceğiz. Kendi hava savunma sistemlerimiz ve yeni nesil savaş uçaklarımızı geliştirme, konvansiyonel silah ve elektronik harp alt yapımızı güçlendirme konusundaki çalışmalarımızı hızlandırıyoruz. Karada, denizde ve havada kendisinin ve dostlarının ihtiyaçlarını karşılayabilecek seciyeye sahip Türkiye’ye ulaşmaya az kaldı. Bir kaz yol sonra bu konuda bambaşka bir Türkiye manzarası ile karşılaşacağız. Ne pahasına olursa olsun Türkiye gemisinde delik, Türkiye kalesinde gedik açtırmayacağız. Türkiye’nin verdiği demokrasi, ekonomi ve güvenlik mücadelesinden rahatsız olanların teşviki ve bir fiil operasyonları ile bu tür niyetler içine girenlere milletimizle birlikte cevaplarını vereceğiz. Cumhur İttifakı’nın lokomotifliğini yaptığı, AK Parti’nin gövdeşini oluşturduğu büyük ve güçlü Türkiye hedefine doğru kararlılıkla ilerliyoruz. Bu kutlu yürüyüşü durdurmak için kurulan tuzaklar hazırlayanların başına geçecektir. Elbette eksiklerimiz ve hatalarımız olabilir ama hiç kimse samimiyetimizden, gayretimizden, ülkemize ve milletimize olan muhabbetimizden şüphe edemez. Önümüzdeki dönemde de eksiklerimizi gidererek, hatalarımızı düzelterek yolumuza devam edeceğiz” dedi.
“SURİYE’NİN HUZURA KAVUŞMASININ İLK ŞARTI PYD DENİLEN BU KATİL SÜRÜSÜNÜN ORTADAN KALDIRILMASIDIR”
“Amerika ile Suriye sınırları boyunca güvenli bölge oluşturmaya yönelik görüşmeler ne şekilde sonuçlanırsa sonuçlansın biz Fırat’ın doğusundaki terör koridorunu paramparça etmekte kararlıyız” açıklamasında bulunan Erdoğan, Türkiye’ye yönelik gizlenemez hale gelen Amerika-Avrupa ambargolarının, bölgeye yığılan on binlerce tır dolusu silah ve malzemenin Türkiye’yi bu sorunu çözmekten alıkoyamayacağını söyledi. Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Seyir mi edelim? Ne yapılması gerekiyorsa yapacağız. Bunun için bir yerlerden izin almaya ihtiyacımız yok. Kendi göbeğimizi kendimiz kesmesini biliriz. Bugün bölgedeki yabancı güçlere güvenerek kabadayılık yapanlar yarın ya toprağın altına girecek ya da zillete razı olacaktır. Onun için buradan Suriye’nin kuzeyindeki aklıselim sahibi Kürt, Arap, Türkmen kardeşlerime sesleniyorum. Gelin hep birlikte bu PYD denilen işbirlikçi zalim örgütü bir an önce tasfiye edelim. Suriye’nin huzura kavuşmasının ilk şartı PYD denilen bu katil sürüsünün ortadan kaldırılmasıdır. Türkiye’de yaşayan Suriyeli kardeşlerimizden 330 bini ülkemizin güvenlik altına aldığı bölgelere geri döndü. Daha fazla Suriyeli kardeşimizin evlerine dönüşünü sağlamak için Mümbiç ve Fırat’ın doğusunu güvenli hale getirmemiz gerekiyor. Aynı şekilde İdlib’de de istikrarı sağlamak mecburiyetindeyiz. Ne rejimin, ne Amerika’nın ne de Avrupa’nın böyle bir derdi olmayabilir. Ama bizim buna acil ihtiyacımız var. Dünyanın hiçbir ülkesi kendi nüfusunun yüzde 5’i kadar sığınmacıya yıllar boyunca ev sahipliği yapmamıştır, yapmaz. Türkiye dışarıdan ciddi destek almamasına rağmen tüm insanlığı vicdanını ve ahlakını kurtarmıştır” diye konuştu.
“F-35, VERMİYOR MUSUNUZ, PEKİ, BİZ O KONUDA DA TEDBİRLERİMİZİ ALIRIZ”
PYD’ye verilen destekten bahseden Erdoğan, Türkiye’nin parası ile alması gerekeni alamadığını, terör örgütlerine ise silahların parasız verildiğini belirtti. Erdoğan, “Biz F-35 ile ilgili biz 1 milyar 400 milyon dolar ödeme yapmışız. Şu ana kadar 4 taneyi Amerika’da pilotlarımıza teslim ettiler ve ülkemize gelmesine müsaade etmiyorlar. Ondan sonra ‘Patriot’u niye bizden almadınız da S-400 almadınız’ diyorlar. Biz yaptığımız sözleşmeye uyarız. Ama biz Obama döneminde bize verilmesi gerekenleri alamadık, ‘kongre müsaade etmedi’ dediler. Buradan ben Amerika’nın kongresine de sesleniyorum, biz Obama döneminde Patriot almayı arzu ettiğimiz zaman siz vermediniz. Sayın Trump döneminde şimdi yine engel olmaya çalışıyorsunuz. Biz paramızla alıyoruz, vermiyorsunuz. O zaman biz kim verirse ona gideceğiz. Rusya ile her türlü anlaşmamızı yaptık. İşte verdiler. Biz size ‘aldık, alıyoruz ama siz yinede verecekseniz Patriot alırız’ dedik. Onu da vermediniz. Farklı öneriler getiriyorsunuz. ‘Kongre müsaade etmiyor’ diyorsunuz, kusura bakmayın. Biz şu anda bütün tedbirlerimizi en ideal şekilde almak durumundayız ve alacağız. F-35, vermiyor musunuz, peki, biz o konuda da tedbirlerimizi alırız, başka yerlere döneriz. Bu konuda çalışmalarımızı yaptık, yapıyoruz. Biz eli bağlı duramayız. Türkiye’de Bay Kemal veya dirsek temasında olan adamlar yok, Türkiye’de AK Parti var. Türkiye’de Cumhur İttifakı var, biz güçlü bir şekilde yolumuza devam ediyoruz” şeklinde konuştu.
(Derya Yetim - Ömer Çetin/İHA)
Gündem
"F-35’i vermiyor musunuz, biz de tedbirimizi alırız"
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, “F-35, vermiyor musunuz, peki, biz o konuda da tedbirlerimizi alırız, başka yerlere döneriz. Bu konuda çalışmalarımızı yaptık, yapıyoruz” dedi.