Bir süredir geçimsizlik yaÅŸayan genç çift, karşılıklı olarak boÅŸanma davası açtı. Davacı karşı davalı kadın, davalı erkeÄŸin annesinin evliliÄŸe sürekli müdahale ettiÄŸini öne sürdü. Genç kadın, kayınvalidesinin konuÅŸtuÄŸu sırada elinden telefonunu aldığını, kocasıyla iliÅŸki yaÅŸayıp yaÅŸamadıklarını takip için banyo yapıp yapmadığını takip ettiÄŸini iddia etti.Aile mahkemesi tarafların boÅŸanmasına hükmetti.
Kararı taraf avukatları temyiz etti. Yargıtay 2. Hukuk Dairesi, geliÅŸen vakıaların ağır nitelikte olduÄŸuna, erkeÄŸin bu müdahalelere sessiz kaldığına dikkat çekti. Davalı erkeÄŸin “eÅŸinin ailesi ile görüÅŸmesine izin vermediÄŸi ve onlara kızlarını aramamalarını söylediÄŸi” ancak boÅŸanmaya sebep olan olaylarda erkeÄŸin yine de ağır kusurlu olduÄŸuna vurgu yapıldı.
Kararda ÅŸöyle denildi:
“Davacı kadının aÅŸağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. Evlilik birliÄŸinin sarsılmasına sebep olan olaylarda erkek ağır kusurlu olup, erkeÄŸe yüklenen bu kusurlu davranışlar aynı zamanda kadının kiÅŸilik haklarına saldırı teÅŸkil etmektedir. O halde tarafların sosyal ve ekonomik durumları, tazminata esas olan fiilin ağırlığı ile hakkaniyet kuralları dikkate alınarak kadın yararına manevi tazminata karar vermek gerekirken, yanılgılı kusur belirlemesinin sonucu olarak yazılı ÅŸekilde manevi tazminat talebinin reddine karar verilmesi doÄŸru görülmemiÅŸ ve bozmayı gerektirmiÅŸtir.”