Asayiş

Gezi Parkı olayları davasında 16 sanığın yargılamasına devam edildi

Gezi Parkı olaylarına ilişkin Osman Kavala, Mehmet Ali Alabora ve Can Dündar’ın da aralarında bulunduğu 16 şüpheli hakkında ağırlaştırılmış müebbet hapis istemiyle açılan davada yargılamaya devam edildi. Mahkeme, sanık Kavala’nın tutukluluk haline oy çokluğuyla karar verdi.

Gezi Parkı olayları davasında 16 sanığın yargılamasına devam edildi
18-07-2019 21:12

Gezi olaylarına ilişkin davada, ‘Türkiye Cumhuriyeti Hükümetini ortadan kaldırmaya teşebbüs’ suçundan tutuklu bulunan Anadolu Kültür AŞ Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Osman Kavala ile Ali Hakan Altınay, Ayşe Mücella Yapıcı, Ayşe Pınar Alabora, Mehmet Ali Alabora, Can Dündar, Çiğdem Mater Utku, Gökçe Yılmaz, Handan Meltem Arıkan, Hanzade Germiyanoğlu, İnanç Ekmekçi, Mine Özerden, Şerafettin Can Atalay, Tayfun Kahraman, Yiğit Aksakoğlu, Yiğit Ali Ekmekçi’nin yargılanmasına devam edildi.

DURUŞMADA SANIKLAR HAZIR BULUNDU
İstanbul 30. Ağır Ceza Mahkemesince Silivri Ceza ve İnfaz Kurumu’nun karşısında bulunan duruşma salonunda görülen duruşmaya tutuklu sanık Osman Kavala ile 7 tutuksuz sanık katıldı. Duruşmada, Hollanda, İsveç ve İsviçre Başkonsolosları, Almanya ve Norveç İstanbul Cumhuriyet Başkonsolosluğu görevlileri, Uluslararası Barolar Birliği ve Uluslararası Hukukçular Komisyonu temsilcileri ve Uluslararası Af Örgütü izleyici olarak yer aldı.

‘TAHLİYEMİ TALEP EDİYORUM’
Duruşmada, sanık avukatlarının savunma yapmasını ardından söz alan sanık Osman Kavala, “İddianamedeki suçlamalara ilişkin sorgulanmadım. Gözaltına alındıktan sonra savcı tarafından ifadem alınmadı. İddianamenin ben tutuklandıktan 16 ay sonra hazırlanmasının delil arama amacıyla olduğu açıktır. 15 Temmuz darbe girişimine destek olduğum yönündeki suçlama iddianameye dönüşmedi, soruşturma dosyası olarak sürüyor ve gizlilik kararı var. Tutuklanmamdan sonra hakkımdaki her iki suçlamaya ilişkin somut delil bulunamamıştır. Bu nedenlerle tahliyemi talep ediyorum” dedi.
Savunmaların ardından görüşü sorulan Cumhuriyet savcısı, sanık İnanç Ekmekçi’nin ifadesinin istinabe yoluyla alınmasına yönelik talebin reddedildiği halde, mazeret bildirmeden duruşmaya katılmaması nedeniyle hakkında yakalama kararı çıkarılmasını, sanık Can Dündar’ın ifadesinin istinabe yoluyla alınması talebinin reddedilmesini, sanıklara uygulanan adli kontrol tedbirlerinin devamını ve tutuklu sanık Osman Kavala’nın tutukluluk halinin devamını talep etti.
Mahkeme heyeti, sanık Osman Kavala’nın tutuklunun halinin devamına oy çokluğuyla karar verirken, hakkında adli kontrol tedbirleri uygulanan sanıkların tedbirlerinin devamına hükmetti. Heyet, haklarında yakalama emri çıkarılan sanıkların yakalama emirlerinin infazının beklenmesine karar verdi.
Duruşma 8-9 Ekim’e ertelendi.

İDDİANAMEDEN
Şüphelilerin, ‘Hükümeti ortadan kaldırmaya teşebbüs etmek’, ‘Mala zarar verme’, ‘Nitelikli mala zarar verme’, ‘Tehlikeli maddelerin izinsiz olarak bulundurulması veya değiştirilmesi’, ‘İbadet hanelere ve mezarlıklara zarar verme’, ‘6136 sayılı Ateşli Silahlar Kanunu’na muhalefet’, ‘Nitelikli yağma’, ‘Nitelikli yaralama’ ve ‘2863 sayılı Kültür ve Tabiat Varlıklarını koruma Kanunu’na muhalefet’, suçlarından ağırlaştırılmış müebbet hapis ile cezalandırılmaları istenen iddianame; giriş, tespit edilen deliller ve müştekilere yönelik işlenen eylemler olmak üzere 3 bölümden oluşmuştu.

“2011’DEN İTİBAREN OLAYLARI YÖNLENDİRME VE BAŞLATMAYA ÇALIŞILDI”
Gezi Parkı olayları olarak adlandırılan olayın aslında bir kalkışma girişimi olduğu aktarılan iddianamede, şüphelilerin söz konusu olayları 2011’den itibaren yönlendirmeye ve başlatmaya çalıştıkları aktarılmıştı. İddianamede, şüphelilerin olaylara ilişkin hazırlık hareketinde bulunduğu ve yine 2013’de sahneye konulan bu kalkışma girişiminde olayların finansmanı ile koordinasyonunun sağlandığına dair bilgilere yer verilmişti.
Occupy (işgal etmek) Hareketi, Türkiye’de Ayaklan İstanbul Hareketi ve Gezi Kalkışma Hareketine ilişkin değerlendirmelerin yer aldığı iddianamenin ikinci bölümünde ise Gezi kalkışmasına ilişkin tespitler, Anadolu Kültür A.Ş.’nin rolü, Taksim Dayanışmasının kalkışmadaki rolü, FETÖ/PDY silahlı terör örgütü bağlantısı, Türkiye’yi uluslararası alanda zor durumda bırakmak için yapılan faaliyetlerin unsurları yer almıştı.
(İHA)

SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?
KÖŞE YAZARLARI TÜMÜ
BUNLAR DA İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR
ÇOK OKUNAN HABERLER