Gündem

Gözyaşları ve dualarla anıldılar

17 Ağustos Marmara depreminde yakınlarını kaybedenler, depremin 19. yıldönümünde Gölcük’teki deprem şehitliğine gelerek gözyaşları ve dualar eşliğinde kayıplarını andı.

Gözyaşları ve dualarla anıldılar
17-08-2018 15:31

Marmara depreminin 19. yıldönümünde Gölcük’te mezarlıklar, depremde yakınlarını kaybedenlerle doldu taştı. Yaşadıkları acıyı yıllar geçmesine rağmen unutamadıklarını dile getiren deprem şehitlerinin yakınları, 17 Ağustos Şehitliği’nde bulunan yakınlarının mezarı başında duygu dolu anlar yaşadı. Şehitliği ziyaret eden deprem şehitlerinin yakınları, mezarları gözyaşları içerisinde temizleyerek dualar etti.

"HEPSİ ANNEMİZ BABAMIZ”
Depremde 3 yakınını kaybeden ve her mezarlığa gelişinde anılarını tazelediklerini boğazı düğümlenerek anlatan Yüksel Kandemir, "Acı büyük ve anlatılmaz. Bunu yaşamak gerekir, biz yaşadık. Allah, böyle acıyı devletimize ve milletimize bir daha yaşatmasın. Kimseye de böyle bir acıyı göstermesin. Gece ufak bir sarsıntı başladı. Ben ayaktaydım, namazımı kılacağım diye kalkmıştım. Hafiften bir gürültü oldu, acaba ne oluyor derken o ara elektrikler gitti. Camdan baktığımda Körfez’de alevsi bir kırmızılık vardı. Ne oluyor derken ikinci tufanda ev sallanmaya başladı. Çok büyük hissettik. Dışarı çıktık, ortalık zifiri karanlık. Herkes sokaklarda, 100 metre kadar aşağıya indik ki Gölcük yerle bir olmuş. Kayıplarımız var. Hepsi bizim annemiz babamız ama depremde de ben ablamı, 1 yaşında yeğenimi ve eniştemi kaybettim" dedi.

"KEŞKE BENDE ÖLSEYDİM, BU ACIYLA YAŞAMASAYDIM”
Depremde 53 saat enkaz altında kaldıktan sonra eşi ve yakınları tarafından kurtarıldığını kaydeden Nazmiye Akgün, "19 yıl geçti ama 10 gün gibi de değil. O kadar içim yanıyor ki. Kızım ve torunumu kaybettim depremde. Ben de 53 saat deprem enkazındaydım, onlarlaydım ama beni Allah almadı onları aldı. Senede kaç defa geliyorum, mezarı özlüyorum. Buraya geldiğim zaman aynı günleri, aynı saatleri, orada aynı 53 saat deprem enkazında evladımın öldüğünü bilerek yaşadığımı anlıyorum. Zaten hiç unutmuyorum. Her yemek yerken onun sevdiği şeyleri, hatırlıyorum. Hiçbir şey benim aklımdan günlerce hiç çıkmıyor. Deprem enkazında neler yaşadım ama onlar anlatılmaz. Torunum kucağımda öldü. Beni beyim kurtardı. Herkes toplandı elle kazarak kurtardılar. Keşke ben de ölseydim. Bu acıyla yaşamasaydım” diye konuştu.

KIZI VE TORUNUNUN CESEDİNİ ELLERİYLE ÇIKARDI
Eşini elleriyle kurtaran ve kızının cesedini toprak altından çıkardığını ifade eden Necdet Akgün, "Acı aynı eskisi gibi hiç fark etmiyor. Deprem olduğunda bizim hanım, çocuklarla buradaydı. Geldiğimizde ortalık toz bulutu. Benim şantiyem vardı İstanbul’da, oradan makine, alet, adam getirdim. Kendi çabalarımızla bunları çıkardık. Bir de torununu ve damadı sağ çıkardık. İşte kızımla, erkek torunumu kaybettik” şeklinde konuştu.
17 Ağustos Deprem Şehitliği’nde mezarları temizleyerek dua eden depremzedeler daha sonra mezarlık içerisinde düzenlenen Kur’an-ı Kerim tilavetine katılarak, yakınları için dualar etti.
(Gürcan Yılmaz-Cihan Atik/İHA)

SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?
KÖŞE YAZARLARI TÜMÜ
BUNLAR DA İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR
ÇOK OKUNAN HABERLER