Dermatoloji Uzmanı Dr. Ata Nejat Ertek, “Cilt, vücudun en geniş, aynı zamanda güzelliğin dışa vurulduğu en önemli organıdır. Cilt yaşlanması diğer organlardan farklıdır seyreder. Cilt sadece içten değil, dıştan da yaşlanır. Vücudunuzun en büyük organını, cildinizi diğer organlardan ayıran başlıca fark onun dış etkilere de açık olmasıdır. Bu nedenle de çevresel faktörler deri yaşlanmasını etkilemektedir. Ultraviyole, hava kirliliği, enfeksiyonlar, sigara içmek ve bazı hormonal faktörler yaşlanma sürecini hızlandıran en önemli etkenlerdir” dedi.
Cilt yaşlanırken bazı sinyaller verdiğini ifade eden dr. Ertek, bu sinyallerden bazılarını şöyle sıraladı:
“Kırışıklıklar: Üstteki tabaka(epidermis) koruyucu tabaka olarak aslında vücudun su ve ısı kaybını kontrol eder. Alttaki tabakanın (dermis) temel yapısını oluşturan kollajen lifler, hyaluronik asit ve mukopolisakkaritler zamanla azalır. Elastik liflerde yapısal olarak bozulma meydana gelir.Yüz hareketleri de çizgi ve kırışıklıkların ortaya çıkmasına neden olur. Kırışıklıkların oluşumunu hızlandıran diğer faktörler ise sigara ve alkol kullanımı, genetik faktörler, hormonlar, stres, uykusuzluk, yanlış ve kötü beslenme, az su tüketimi, güneş ışınlarına maruz kalmak gibi.
Kahverengi Lekeler: Kırışıklıklardan sonra, koyu renkli lekeler muhtemelen cilt yaşlanmasının en belirgin işaretidir. Lekeler ciltteki melanosit hücrelerinin salgıladığı melanin pigmentinin ciltte birikmesi sonucu meydana gelir. Bu lekelerin en büyük nedeni çok fazla korunmasız olarak güneş ışınlarına maruz kalmaktır. Bu cilt lekelerinin bazıları zararsız olup sadece kozmetik olarak rahatsızlık verir. Ancak bazıları da önemli sağlık sorunlarına neden olabileceği için uzman dermatoloji doktorları tarafından takip edilmeleri gerekir.
Kuruyan Cilt: İlerleyen yaşla (30 yaş sonrası) birlikte ciltte nem kaybı oluşmaya başlar. Cilt daha hızla nem kaybeder, cildin elastikiyeti ve canlılığı kaybolur. Cildin parlaklığı da azalır. Derinin su tutma ve ısıyı koruma özelliği azalması nedeniyle derinin dış ortama karşı koruyuculuk özelliği de azalır. Derinin alt tabakalarında kollajen ve elastin miktarının azalması deride gevşeme, sarkma, ince ve derin kırışıklıkların oluşumuna yol açar.”
(İHA)