TBMM'de milletvekili kayıtları devam ediyor. Kaydını yaptırmasının ardından basın mensuplarının sorularını cevaplandıran MHP İstanbul Milletvekili Murat Başesgioğlu, koalisyondan korkmamak gerektiğini söyleyerek, Türkiye'nin sorunlarının çözümünü ön plana alan bir koalisyon ihtiyacı olduğunu belirtti. Başesgioğlu, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın açıklamalarına yönelik olarak, "Bir hükümet kurulması büyük ihtimaldir. Ama kurulmazsa da dünyanın sonu değildir. Ülkemizin bir toplumsal uzlaşmaya ihtiyacı var. Hatta siyasi matematik dayatmasa bir gönüllü koalisyonun ülkeye katacağı çok şey var. Türkiye bunu denemek zorunda. Provoke etmemeye ihtiyacı var bu sürecin. Ülke bir çözüm iktidarına kavuşacak" ifadelerini kullandı.
Rıza Zarrab'a ödül verilmesiyle ilgili olarak Başesgioğlu, "Bu bir talihsizlik oldu diyelim. Sayın bakanlar da açıklama yaptı son ana kadar ödül vereceğimizi bilmiyorduk diye. Böyle kritik günlerde buna dikkat edilmesi lazım. Bakan arkadaşların da muhtemelen dahli yoktur. Görülmemesi gereken bir fotoğrafı Türkiye'nin" şeklinde konuştu.
CHP Genel Başkan Yardımcısı Sezgin Tanrıkulu ise, CHP'nin seçim vaatleri ile ilgili, "Biz bu sözleri verdik. Vermeden önce de hesabını kitabını yaptık. Hepsinin karşılığı var. CHP hükümetinde bu vaatlerimiz öncelikle yerine getirilecektir" dedi.
Rıza Zarrab'a ödül verilmesine ilişkin olarak Tanrıkulu, "Bir akıl tutulması. Veren bakanlar bakımından da bir akıl tutulması. Büyük bir ayıp, rezalet" değerlendirmesini yaptı.
“YETKİLERİ PARLAMENTER SİSTEME UYGUN DEĞİL”
HDP Mersin Milletvekili Dengir Mir Mehmet Fırat, Cumhurbaşkanının yetkilileri ile ilgili, "Yetkileri parlamenter sisteme uygun değil. Yetkileri daraltılmalıdır, sembolik hale getirilmelidir. Bunu AK Parti de dile getiriyordu. Bunu nerede görebiliriz; 2002, 2007, 2011 AK Parti seçim beyannamelerinde var. 2007 yılında yapılmış Anayasa çalışma taslağında var. Ama ne olduysa 2011 seçimlerinden sonra bir başkanlık sevdasıdır gidiyordu. Ama umut ediyorum Türkiye Türk usulü bir başkanlık sistemi, bana göre Suriye usulü başkanlık sistemiyle veya Irak'taki Saddam dönemi başkanlık sistemiyle farklı olmaz. O bakımdan inanıyorum ki Türk halkı da şunu söyledi; biz başkanlık istemiyoruz" ifadelerini kullandı.
Fırat, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın erken seçimle tehdit edip etmediğine yönelik bir soru üzerine, "Bu bizim için tehdit noktası değil. Yüzde 13 ile geldik, yüzde 20 ile döneriz. İddialıyız. Biz o tehdit önemli değil. MHP ile AKP'yi bir araya getirip tabandaki geçirgenlikten de istifade ederek AK Parti'nin oyunu yükseltmek ve MHP'yi de 2002'deki duruma getirmek. Amaç kesinlikle bu. Bunu görmemek mümkün değil. Bu oyuna gelir mi; çünkü bu oyunu daha önce bir kez seyrettiler, bu oyuna da geldiler. Ümit ediyorum ki bir daha gelmezler" cevabını verdi.
“HERKESİN AZAMİ ORTAK NOKTALARDA BULUŞMAYI ÖĞRENMESİ GEREKİR”
CHP Genel Başkan Yardımcısı ve Aydın Milletvekili Bülent Tezcan da şunları kaydetti:
"Koalisyonlar uzlaşma kültürünün en önemli örnekleridir. Herkesin azami ortak noktalarda buluşmayı öğrenmesi gerekir. Gerginleşen siyaseti aşmak için de fırsat olabilir. Siyasetçiler arzularını ifade edebilirler ama ortaya koyduğumuz 14 ilke vardır. Siyasi partileri isimlendirmekten ziyade ilkeleri ortaya koyuyoruz."
Tezcan, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın açıklamalarıyla ilgili olarak, "Sayın Erdoğan'ın yetkilerini Anayasa belirlemiştir. Cumhurbaşkanı'nın yetkilerinin ne olduğu Anayasa tarafından belirlenmiştir. Sayın Erdoğan'ın bu kadar aktif, ikide bir seçimi de ima ederek bu sürecin içine girmesi çok uygun bir yaklaşım olduğunu düşünmüyorum. Türkiye bu dönemde dilini ve üslubunu normalleştirmek zorunda. Yetkilerin sınırları belirli. Temel problemlerden birisi Cumhurbaşkanı'nın Anayasal sınırlar içine çekilmesi diyoruz. Bu kendiliğinden çıkmış değil. Sayın Cumhurbaşkanı'nın da bu sürece katkıda bulunacak pozisyon almasında yarar var. Bu yaklaşımları doğru bulmuyoruz" ifadelerini kullandı.
Rıza Zarrab'ın ödül almasıyla ilgili olarak Tezcan, "Zarrab'ın cari açığı da ne kadar hızlı azalttığını anlatıyorlardı. İbret verici bir tablodur. Türkiye'nin yolsuzlukla mücadelede ne kadar ısrarlı olması gerektiğinin açık örneğidir" dedi.
“SÖZ KONUSU VATAN OLDUĞU ZAMAN GERİSİ TEFERRUATTIR”
CHP İzmir Milletvekili Zekeriya Temizel ise şunları dedi:
"Uzlaşma söz konusu olacaktır. Söz konusu vatan olduğu zaman gerisi teferruattır. Herkesin böyle bir beklentisi vardır. Ama olmadığı zaman da dünyanın sonu değildir. Türkiye'nin sonu hiçbir zaman değildir, yeniden bir seçime gidilir, bu defa kararı halk verir."
CHP Başkanı Kılıçdaroğlu'nun yüzde 60'lık açıklamasına ilişkin olarak Temizel, "Yüzde 60'ın yorumlanması farklı bir yorum. Belli söylemlerle ortaya çıkan yüzde 60'lık bir gruptan bahsediliyor. Aynı söylemleri dile getirenlerin bir birliktelik göstermeleri doğaldır. Ama görüldüğü kadar böyle birliktelik olmuyor. Yüzde 60'lık blok yine var. Ama birlikteliklerini sergiliyor mu, belli değil. Görüşmelerde ortaya çıkar" dedi.
Rıza Zarrab'a ödül verilmesiyle ilgili olarak ise bir fıkra anlatarak cevap veren Temizel şunları kaydetti:
"Adamın biri gümrükten geçiyormuş, bavulunu sürüye sürüye. 'Ne var' demişler, 'kuş yemi' demiş. 'Aç' demişler, açılmış, içi mücevher ve saat dolu. 'Bu ne' demişler? Valla ben onları kuşların önüne koyacağım, ister yerler ister yemezler. Bu kadar."
MHP Manisa Milletvekili Zeynel Balkız, "Baro başkanlığım döneminde Soma davasının sürüncemede kalmaması, hasıraltı edilememesi için çok ciddi mücadeleye verdik. Şehit ailelerinin davalarının hakkının savunabilmesi adına hukuki örgütlenmeyi yaptık. Soma davası bir takım şirket yöneticilerinin üstüne bırakılmak suretiyle örtbas edilemeye çalışılıyor. Biz Soma davasının siyasi ve kamu ayağının ortaya çıkarılmasında Türkiye Büyük Millet Meclisi'nde Manisa ve Somalıların avukatı olarak burada bulunuyorum" ifadelerini kullandı.
CHP'Lİ ROMAN VEKİL PURÇU KAYDINI YAPTIRDI
İlk Roman vekil olan CHP İzmir Milletvekili Özcan Purçu, tarihi bir an yaşandığını söyleyerek, "Milletvekili olarak yarın yemin edecek. Cumhuriyet Halk Partisi demokrasinin ayıbını sona erdirdi. Hem Türkiye'de hem Avrupa'da hem de dünyada Cumhuriyet Halk Partisi büyük prestij kazandı. Çünkü ilk defa Roman bir vekili olacak" ifadelerini kullandı.
En genç milletvekillerinden HDP Van milletvekili Tuğba Hezer, Türkiye'de Gençler'in ve kadınların dezavantajlı durumda olduğunu belirterek, "Kadın sorunu kanayan yaramız. Gençlik de toplumun kamburu gibi. Her ikisinin sorunlarını da üstlenip yola çıkmak mutluluk ve gurur verici bir durum" ifadelerini kullandı.
AK Parti İstanbul Milletvekili Hüseyin Yayman, koalisyon kurulmasına ilişkin olarak, partinin kurullarınca konunun değerlendirmelerin yapılacağını kaydederek, "Yapılan anketler var. Bir yol haritası belirlenecek. AK Parti çözümün tarafı olacak" şeklinde konuştu.
CHP İstanbul Milletvekili Dursun Çiçek, 30 Nisan 2010 tarihinde yakalama kararı ile Meclis'in 50 metre ötesindeki Deniz Kuvvetleri Karargahı’ndan tutuklanarak İstanbul’a gittiğini hatırlatarak şunları dedi:
“Hasdal’a hapsedilmiştim. Yaklaşık 6 yıl sonra bugün bu Meclis'te demokrasimizin merkezinde Atatürk’ün en büyük eserim dediği yerde bulunmaktan ve milletvekili olarak milletimize hizmet etmekten onur duyuyorum, gurur duyuyorum. İnşallah yıllardır aradığımız adaleti yasama organında, yürütme organında, burada bulacağız."