Geçtiğimiz günlerde hemşireler haftası vesilesiyle mesleki anlamda sorunların dile getirildiği platformda konuşan Prof. Dr. Aytolan Yıldırım, "Sayısal anlamdaki yetersizlik meslekte ciddi sorunlara neden oluyor. Ayrıca dünyada 28 milyon hemşireden söz ediliyor fakat bu rakamın yüzde 80’i dünyanın sadece yarısına hizmet ediyor" dedi.
Mayıs ayı içerisinde kutlanan Dünya Hemşireler Günü dolayısıyla düzenlenen etkinlikte İstanbul Atlas Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Aytolan Yıldırım, hemşirelik mesleği ile ilgili mevcut sorunları dile getirdi. Geleceğin sağlık sektörünü şekillendirmede hemşirelerin çok önemli bir rol oynadığını vurgulayan Prof. Dr. Aytolan Yıldırım ayrıca rakamsal anlamda da hemşirelerin verdiği hizmetin dünya çapında adaletsiz olduğunun altını çizdi. Yıldırım, "Küresel ölçekte bakıldığı zaman hala çok önemli ölçüde sayısal bir yetersizliğin olduğunu görüyoruz. Dünyada 28 milyon hemşireden söz ediliyor fakat bunun yüzde 80’i dünyanın yarısına hizmet ediyor. Bunlar daha çok gelişmiş ülkelerde. Bu çok önemli ve sayısal yetersizlik büyük ölçüde hemşirelerin iş yükünü ağırlaştırıyor ve tabi ki buna bağlı olarak tükenmişlik, stres, işten ayrılma niyetlerini etkileyen en önemli sorunlardan bir tanesi olarak karşımıza çıkıyor" dedi. "Mesleğin desteklenmesi ve güçlenmesi için çalışmalar gerekiyor"
Uluslararası Hemşirelik Konseyi’nin de küresel ölçekte hemşirelik mesleği ile ilgili önemli çalışmalara imza atmak istediğini aktaran Prof. Dr. Yıldırım, "Uluslararası Hemşirelik Konseyi küresel ölçekte hemşirelerin sayısal anlamda mevcut potansiyellerinin toplum sağlığına yönelik hizmetleriyle geleceğin sağlığını şekillendirmede çok önemli sorumluluklar alacağını söylüyor. Bu anlamda bütün hükümetlere ve karar vericilere hemşirelik personelinden mevcut yapıyı korumak, hemşireleri elde tutma, güçlendirmek ve desteklemek amacıyla gerekli yatırımların yapılmasına ve desteklerin verilmesini istiyor. Bu bağlamda doğum-doğum öncesinden, ölüm-ölüm sonrasına kadar giden süreç içerisinde yaşamın tüm evrelerine tanıklık eden hemşirelerden daha çok sağlığı koruma geliştirme ve hastalıkları önleme dediğimiz temel sağlık hizmetlerinde de yararlanılırsa daha güçlü bir şekilde katkı verebilecekleri ve sağlığı çok daha güçlü bir şekilde geliştireceklerine inanılıyor" şeklinde konuştu. "Geleceğin sağlık sorunları için hemşirelik eğitiminde ve donanımında değişimler yapılmalı"
Önümüzdeki yıllarda farklı sağlık sorunları yaşadıkça hemşirelik mesleğinin de öneminin artacağını ifade eden Yıldırım, "Geleceğin sağlık sorunlarına baktığımız zaman artık günümüzden çok daha farklı sağlık sorunları bekleniliyor. Örneğin iklim değişiklikleri, toplumun demografik değişimleri, afetler, savaşlar, göçler, sağlık teknolojilerindeki gelişmeler, dijitalleşme hem insan gücünün niteliklerini hem de sağlık sorunlarının içeriğini değiştiriyor. Örneğin Türkiye için yaşlılık şu anda çok büyük bir problem değil çünkü ortalama yüzde 9’luk bir oranı oluşturuyor. Fakat gelecekte ciddi bir sorun olacak. Her yaşlı eğer sağlıklı yaşlanmıyorsa ve en az 3 tane kronik bir hastalık ona eşlik ediyorsa Türkiye için gelecekte gerçekten örneğin bir yaşlı hemşireliği, ekonomisi ya da beslenmesi gibi konular çok gündeme gelecek. Yine hemşireliği teknoloji de şekillendireceği için gelecekte özellikle sağlık hizmetlerinin de içine girecek olan teknolojileri anlamaları, tanımaları ve bu teknolojiyi kullanmaları yönünde de bir yetenek geliştirmeleri gerekiyor. O halde geleceğin sağlık hizmetlerine mademki hemşireler destek verecek buna yönelik yeniden bir donanım gerekiyor. Bu yüzden eğitimlerimizin içeriklerini ona göre geliştireceğiz ki ona hizmet verecek şekilde yetkinlik, bilgi ve beceri kazandıralım" dedi. "Sağlık çalışanlarının yüzde 60’ını hemşireler oluşturuyor fakat sayı yine de yetersiz"
Sağlık çalışanlarının yüzde 60’ını oluşturan hemşirelerin yine de sayısal anlamda yetersiz olduğunu ve bu yüzden sorunların baş gösterdiğini vurgulayan Prof. Dr. Yıldırım açıklamalarını şöyle sonlandırdı:
"Tüm sağlık çalışanlarının en yüksek oranını hemşireler oluşturuyor yani küresel anlamda sağlık iş gücünün yüzde 60’ını hemşireler oluşturuyor. İşte bu yüzden hemşirelerin bu potansiyelinden yararlanılmalıdır. Bu potansiyeli daha etkin kılmalıyız ki sağlığın geleceğini güvence atına alalım. Küresel ölçekte bakıldığı zaman hala çok önemli ölçüde sayısal bir yetersizliğin olduğunu görüyoruz. Dünyada 28 milyon hemşireden söz ediliyor fakat bunun yüzde 80’i dünyanın yarısına hizmet ediyor. Bunlar daha çok gelişmiş ülkelerde. Bu çok önemli ve bu sayısal yetersizlik büyük ölçüde hemşirelerin iş yükünü ağırlaştırıyor ve tabi ki buna bağlı olarak tükenmişlik, stres, işten ayrılma niyetlerini etkileyen en önemli sorunlardan bir tanesi olarak karşımıza çıkıyor. Bu geniş çerçeve içerisinde işinin ağırlığı ve manevi yükü bir taraftan, bir taraftan da yeterince sosyal, ekonomik ve eğitsel anlamda desteklenmediği zaman bu yük daha da ağırlaşıyor. Bu yüzden de mesleğe karşı ilgi azalabiliyor. Pandeminin çökerttiği sağlık sistemini yine canlandıracak olan hemşirelerdir. Yeter ki ülkeler tarafından desteklensin, hemşirelik eğitimine, nitelikli insan gücüne yatırım yapılsın, yeterli sayıda sistemde barındırılsın."