Avrasya Gastroenteroloji Derneği Başkanı Prof. Dr. Hasan Özkan, dünya çapında 10'a yakın merkezde hepatit B virüsünü vücuttan temizlemek için yapılan araştırmaların üçüncü basamağa geldiğini söyleyerek, "En geç 5 yıl içerisinde şifa yapabilecek ilaçlar geliyor, müjde kapıda. Türkiye'deki gibi görülme sıklığı çok olan bir hastalığı yakında tarihe karıştırabiliriz." dedi. Belek Turizm Merkezi'nde düzenlenen 14. Ulusal Hepato-Gastroenteroloji Kongresi'ne katılan Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Öğretim Üyesi ve Avrasya Gastroenteroloji Derneği Başkanı Prof. Dr. Özkan, AA muhabirine yaptığı açıklamada, karaciğer hastalıklarındaki en büyük sorunun hepatit B olduğunu dile getirdi.
Hepatit B'nin, iltihabi bir hastalık olduğunu vurgulayan Özkan, "Türkiye'de hepatit B'nin görülme sıklığı yüzde 4 civarında. Bu sıklık da yaklaşık 3,5 milyona denk gelmektedir. Bu, kamu sağlığını tehdit etmektedir." diye konuştu.
Özkan, hepatit B'de eskiden tam tedavinin hiç konuşulmadığını, taşıyıcı sağlıklı kişilerle ise övünüldüğünü bildirerek, "Halbuki hepatit B taşıyıcılığı masum bir şey değil. Taşıyıcılığın akıbetinde hasta ya siroz oluyor ya da hepatit B virüsü kanserojen bir virüs olduğu için hastalar siroz olmadan da kansere yakalanabiliyor. Siroz olan hastaların da yüzde 25'i kansere doğru ilerliyor. Bu arada siroz bugün tedavisi mümkün olmayan hastalıklar grubundadır." ifadelerini kullandı.
TEKRAR EDEN HEPATİT RİSKİ
Hepatit B'de taşıyıcılığı yok edecek, hastalığı en alt seviyeye indirecek, kanser veya siroza gidişi engelleyecek tedavilerin son 10 yılda geliştirildiğine değinen Özkan, sözlerini şöyle sürdürdü: "Kullandığımız ilaçlar yüzde 25 oranında hastalara şifa veriyor. Bu şifa, tıp dilinde klinik şifa. Hepatit antijenleri, antikorları negatif olduğu halde vücudun derinliklerinde, karaciğer hücrelerindeki ccc dediğimiz izi yok edemiyoruz. Günün birinde taşıyıcılar veya iyileşmiş hastalar güçlü kortizonlu tedavi gerektiği zaman, immün sistemini yok edebilecek anti kanser ilaçlar kullanılması gerektiği zaman bu hastalık yeniden nükseder. Buna da 'de novo hepatit' deniyor. Yeniden, tekrar hepatit anlamına geliyor. İnsanlar yaşlandıkça bu tip romatolojik hastalıklar ya da kanser rahatsızlıkları insanlarda mutlaka çıkıyor. Bu hastalıklarda kullanılan ilaçları gastro hepatoloji hekimleri dışında birileri başlıyorsa onların da farkında olması gereken şu, hastaya hepatit B analizi tümüyle yapılmalı. Tek başına belli tetkikler değil, gerekli alt tetkikler de yapılmalı. Bunlar negatif ise başlanmalı, negatif değilse tedaviden önce bunları önleyici antiviral ilaçlara başlanması gerekir." - Araştırmalar sürüyor Hepatit B hastalığının bir toplum sağlığı sorunu olduğunu ve günümüze kadar şifasının sağlanamadığını anlatan Özkan, hepatit C'de ise artık kullanılan ilaçların hastayı yüzde 98 oranında iyileştirdiğini, vücuttaki virüsü tamamen ortadan kaldırdığını dile getirdi.
Batılı yatırımcıların, bilim adamlarını da teşvik ederek dünya çapında 10'a yakın merkezde hepatit B virüsünü vücuttan temizlemek için araştırma başlattığını anlatan Özkan, şunları söyledi: "Bu araştırma bugün için üçüncü basamağa geldi. En geç 5 yıl içerisinde şifa yapabilecek ilaçlar geliyor, müjde kapıda. Türkiye'deki gibi görülme sıklığı çok olan bir hastalığı yakında tarihe karıştırabiliriz. Bu ne demek? Bir enfeksiyon hastalığında aşı varsa o enfeksiyon hastalığı tarihe karışır. Çocukları aşılarız, yeni vaka gelmez, eski vakalara da bu ilaçları verir tam şifa oluştururuz. Bu, Türkiye'deki doktorlar için bir kamu hizmeti olacak. Sonucunda da bu hastalık yok olunca ülkemizin ekonomisine de katkısı olacak."