Yaşam

Her yıl 1 milyon 100 bin kırmızı benekli yavru orman içi sularıyla buluşuyor

Türkiye'nin önemli üretim merkezlerinden mersin'de torosların zirvesine yakın bir noktada bulunan kadıncık vadisindeki tesiste, orman içi sulardan temin edilen damızlık kırmızı benekli alabalıklar sayesinde yılda 1 milyon 100 bin adet yavru üretiliyor. üretilen yavrular ise genlerinin korunması için anaçların alındığı orman içi sularına tekrar bırakılarak doğal yaşama katkı sağlıyor.

Her yıl 1 milyon 100 bin kırmızı benekli yavru orman içi sularıyla buluşuyor
12-10-2024 09:56

Türkiye’nin önemli üretim merkezlerinden olan Mersin’de Toroslar’ın zirvesine yakın bir noktada bulunan Kadıncık Vadisi’ndeki tesiste, orman içi sulardan temin edilen damızlık kırmızı benekli alabalıklar sayesinde yılda 1 milyon 100 bin adet yavru üretiliyor. Üretilen yavrular ise genlerinin korunması için anaçların alındığı orman içi sularına tekrar bırakılarak doğal yaşama katkı sağlıyor.


Mersin’de Doğa Koruma ve Milli Parklar Genel Müdürlüğü 7. Bölgeye bağlı Çamlıyayla ilçesinde Kadıncık Vadisi’nde bulunan Bahçe Alabalık Üretme ve Yetiştirme İstasyonu önemli bir görev üstleniyor. Türkiye’deki 3 istasyondan biri olan tesiste artırılan kapasite ile orman içlerinden alınan kırmızı benekli damızlık alabalıklar sayesinde yılda 1 milyon 100 bin adet yavru üretilerek orman içi sularıyla buluşturulup doğal dengenin korunmasını sağlanıyor. İstasyonda üretilen yavrular, genetik karışımların önlenmesi amacıyla damızlıklarının alındığı aynı su kaynaklarına salınırken, markalama-izleme metodu ile her yıl farklı renkte markalarla da işaretlenerek takip ediliyor.


Türkiye’deki 3 istasyondan biri olma özelliğini taşıyan Bahçe Alabalık Üretme ve Yetiştirme İstasyonu’nda son 14 yılda üretilen yaklaşık 12,5 milyon doğal kırmızı benekli alabalığın Sivas, Kahramanmaraş, Niğde, Adana, Kayseri ve Mersin başta olmak üzere 21 farklı su kaynağına bırakıldığı belirtildi. Kadıncık Vadisi’ndeki istasyonunu gezerek DKMP 7. Bölge Müdürü Faruk Atmaca ve beraberindekilerden bilgi alıp orman içi sulara yavru bırakan Vali Ali Hamza Pehlivan, Türkiye’de bu büyüklükte Mersin, Trabzon ve Bolu’da 3 istasyon oluğunu kaydetti. Orman içi sulardan alınan damızlıklar kullanılıyor


Tesiste doğal alabalık yetiştirildiğinin altını çizen Pehlivan, ”2006 yılında Tarım ve Orman Bakanlığı Doğa Koruma ve Milli Parklar Genel Müdürlüğü tarafından başlatılan ’Doğal Alabalık Yetiştirme ve Orman İçi Suların Balıklandırma Projesi’ var. Bu proje ile bu istasyona da kapasitesini artırma suretiyle önemli bir misyon veriliyor. Orman içi sulardan alınan damızlık balıkların burada üretime sevk edilmesiyle tekrar doğal yaşama kazandırılması hedefleniyor. 2009 yılında da Mersin Üniversitesi ile bir protokol imzalanarak bilimsel çalışmalara ağırlık verilmiş. 2015 yılında ise istasyonun kapasitesinin daha da artırılması kararlaştırılmış, 12’si yavru 8’i damızlık olmak üzere havuz sayısı 20’ye çıkarılmış” dedi. “Yılda 1 milyon 100 bin yavru yetiştiriliyor”


Orman içi sulardan alınan damızlık balıklarla yetiştirilen balıkların bugün olduğu gibi doğal yaşama kazandırıldığına dikkat çeken Vali Pehlivan, ”2010 yılından buğuna kadar yaklaşık 12,5 milyon alabalık bu sulara kavuşturuldu. Burada şöyle bir ayrıntı var. Balıklar, alındıkları suya tekrar döndürülüyor. Örneğin Kadıncık Vadisi’nden alınan damızlıklardan elde edilen 300 bin yavru balık tekrar buraya kazandırıldı. Yapılan çalışmalarla kapasitesi artırılan istasyonumuzda yılda 1 milyon 100 bin yavru yetiştiriliyor, sulara kavuşturuluyor. Gerçekten burada yetiştirilen kırmızı alabalığın değeri çok yüksek. Bu çalışmalarla doğal dengenin korunması ve sürdürebilirliği hedefleniyor” diye konuştu. “Markalama sistemi ile takibi yapılıyor”


Bırakılan balıkların takibinin de yapıldığına değinen Pehlivan, ”Bununla ilgili özel bir markalama sistemi uyguluyor uzman arkadaşlar. Süreç içerisinde doğal yaşama ne kadar uyum sağlayıp sağlamadıkları takip ediliyor. Bir şeyi de vurgulamak istiyorum. Doğal yaşam için balıklar bırakılıyor. Tabii belli av yasak dönemleri var. Vatandaşlarımızın da bu yasak ve kısıtlamalara rivayet etmeleri doğal yaşamın sürdürülebilirliği ve korunması açısından önem arz ediyor” diyerek sözlerini tamamladı.

SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?
KÖŞE YAZARLARI TÜMÜ
BUNLAR DA İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR
ÇOK OKUNAN HABERLER