Siyaset

'İhanetin ilacı yoktur'

Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Bugün bizi tehdit eden gazete, geçen yıl da Ziraat Bankası'nı itibarsızlaştırmaya çalışıyordu. Gafleti tembihle çözebilirsiniz ancak ihanetin ilacı yoktur" dedi.

'İhanetin ilacı yoktur'
29-05-2015 16:59

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Eminönü'ndeki Ziraat Katılım Bankası'nın açılış töreninde yaptığı konuşmada, Ziraat Katılım'ı hayata geçirerek Türkiye'nin finans sektörüne farklı açılım sağlayanları tebrik etti.

Erdoğan, huzur, istikrar ve güven ortamının 78 milyon vatandaşın geleceğe ilişkin umutlarını artırdığını, ancak bazılarının, yüksek faizden rant elde eden tefecilerin, kaos ortamından, gerilimden, belirsizlikten, gençlerin canından, şehitlerin kanından rant sağlayanların bu ortamdan çok ciddi şekilde rahatsız olduğunu söyledi.

Ziraat Bankası'na olmadık iftiralar ve çamurlar atıldığını, Halk Bankası'na aynı şeylerin yapıldığını ifade eden Erdoğan, konuşmasını şöyle sürdürdü:

"Bugün bizi Mursi'nin akıbetiyle tehdit eden gazete, geçen yıl da Ziraat Bankası New York Şubesi'ni itibarsız hale getirmeye çalışıyordu. Olağan, mutat bir denetimi 'Amerika'dan Ziraat Bankası'na büyük darbe' manşetleriyle ve adeta sevinçle verdiler. Gafleti tembihle, cehaleti talimle çözebilirsiniz ancak ihanetin ilacı yoktur. Milletimiz bunların gerçek yüzünü görüyor. Bunların yalanlarına da asla itibar etmiyor. Onlar saldırdıkça Ziraat Bankası gibi kurumlarımıza milletimiz daha güçlü şekilde sahip çıktı. Eski Türkiye artıklarının saldırılarına rağmen Ziraat Bankamız millete hizmet yolunda kararlılıkla yürüyor. Bankamız bilançosunu büyütmek için ihtiyaç duyduğu kaynakların çeşitlendirilmesine önemli mesafeler kaydetti. Güçlü mevduat tabanının yanı sıra yurtdışından temin ettiği fonlarla reel sektörün finansmanı konusundaki kabiliyetini artırdı"

Ziraat Katılım Bankası'nın, katılım bankalarının finans sektöründeki yüzde 5'lik payına ortak olma amacıyla kurulmadığına vurgu yapan Erdoğan, şöyle devam etti:

"Amaç, bu sektörün büyümesine katkı sağlamak olmalıdır. Bilhassa yurtdışında yatırım imkanları arayan, faizsiz bankacılık fonlarının ülkemize çekilmesi hedeflenmektedir. Batı'da 2007'de başlayan finans krizi, katılım bankacılığını güçlü bir alternatif olarak öne çıkardı. Ülkemizde de bilhassa faiz konusunda hassasiyeti olan vatandaşlarımıza katılım bankaları önemli bir alternatif hizmet sunuyor. Katılım bankaları, faiz yerine ortaklığa dayanan iş modelleriyle esnaf ve sanatkarlarımızın önüne yeni ufuklar açıyor."

"İstanbul'un finans merkezi olması için var gücümüzle çalışıyoruz" diyen Erdoğan, "Bugün örneğin Londra, faizsiz bankacılığın önemli bir merkezi konumunda. Neden Londra olsun İstanbul olmasın? Bu işin çoktan İstanbul tarafından organizesi ve bir çekim alanı haline getirilmesi gerekiyordu. Bu, bizim bir eksiğimizdir. Bunu başarmamız lazım. İstanbul bu alanda hak ettiği yeri almalıdır. Komşularımız, yakın coğrafyamız, bölgemizdeki yatırımcılar böyle bir arayışın içindeler. Bu fırsatı layıkıyla değerlendirmeliyiz, diye düşünüyorum. Bunun için hedeflerimizi yüksek tutmamız gerekiyor." ifadelerini kullandı.

SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?
KÖŞE YAZARLARI TÜMÜ
BUNLAR DA İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR
ÇOK OKUNAN HABERLER