Ekonomi

İnşaatçı bahar havası yaşıyor

Türk ekonomisinin lokomotif sektörlerinin başında gelen inşaat sektörü, 2017 yılına yeni projeler ve yüksek hedefler ile başladı. Bursa’da konut yapımı anlamında son derece hızlı bir sürecin içine girerek konut satışlarındaki canlanmayı mevsimselliğe bıraktı. İnşaatçılar demir fiyatlarının yüksekliğinden de şikayetçi olduklarını ifade ettiler.

İnşaatçı bahar havası yaşıyor
05-12-2017 12:37

Elif Didem DANACIOĞLU / EKOhaber

Bursalı inşaatçılar konut satışlarındaki azalmayı mevsimsellik olarak yorumladı. Görüşler, doların yükselmesi iç piyasada alım anlamında durgunluk oluşturduğu gibi yabancıya konut satışında yabancılar anlamında avantajlı bir durum ortaya çıktığı izlenimi veriyor. İnşaat sektörü yatırımlarını sürdürürken bu yansımanın uzun soluklu olup olmayacağını önümüzdeki süreçte göstereceğini ifade eden inşaatçılar, son dönemde yaşanan belirsizlik yeni yatırımların ertelenmesine neden olduğu da vurgulanıyor. İnşaat sektöründeki güven endeksindeki gerileme de buna bağlı olarak gerçekleştiği ifade edildi.  Müteahhitler, projesi tamamlanan yatırımların ardından yeni yatırımlar için bu sürecin geçişini beklenmeye başladı. Maliyetleri önemli ölçüde etkileyen ekonomik güven ortamının yeniden sağlanmasının beklendiğinin ifade edildiği gibi, inşaatçının derdinin yükselen demir çelik fiyatları olduğu da belirtiliyor. İnşaat sektöründe yaşanan gelişmelere cevap veren inşaatçılar, iç piyasanın canlanması ile konut sektörünün yeni yıl ile beraber hızlanacağını ifade ettiler Görüşler, satışlardaki düşüş karşısında umudunu yitirmeyen inşaatçılar sürecin geçici olduğunu belirtti. Konut satışlarındaki azalmanın, inşaat istihdam endeksinin azalması ve inşaat demirinde yaşanan fiyat yükselişinin nedeninin maliyetlerdeki artış ve döviz kuru olarak değerlendirilmesinin nedenlerini incelediğimiz sektör dinamikleri ile  ‘olumlu görüş’ politikası izlemelerinin yansımalarını inceledik.

İşte görüşler...

Adil Gökçadır – İMSİAD Başkanı

‘Ciddi reformlara ihtiyaç var’

İnşaat sektörü,  diğer sektörler gibi Ülkelerin genel ekonomik hareketlerinden paralel etkilenmesi doğal olan bir sektördür. En fanatik tarafı da hiçbir ayrıma tabi tutmadan istisnasız her bireyin, futbol kadar bildiği, yorumladığı bir sektördür. İnşaat sektörü,  “Herkesin bildiği işi yapması ve işini iyi yapması “ doğrusundan çok çok uzaklarda,  ülkemiz insanının şahsına münhasır bir yapıya sahiptir.  Müteahhit olmanın hiçbir kriterinin olmadığı, parası, aklı, kariyeri olan olmayan her cesur erimizin inşaat yaparak Müteahhit diye anıldığı ülkemizde, doğal olarak hiçbir araştırma geliştirme planlama çalışması olmadığından ve acaba arz fazla mı, eksik mi,  ihtiyaç nedir diye bakılmadan içine balıklama dalınan sektörde, ciddi dalgalanmaların olması da yine doğal bir sonuç olarak algılanmalıdır. Ürün kalitesinin, kalitenin ve fiyat politikasının haksız rekabet nedeniyle alt üst olduğu ve denetlenemediği sektörün gidişatına, ülkemiz siyasetinde son 1 yıldır yaşanan, ne yaptıklarının farkında olmadığını düşündüğümüz yıkıcı kavga ortamı da eklenince özetle sonuç şudur: Konut satışlarında, son 11 aylık dönemde, geçen yılın 11 ayına göre artış hızı azalmış, bu durum sektördeki istihdam rakamlarına da yansımıştır. Bu geçiş döneminde kayıplar buralarda tutulabilirse, sektörün önünün açık olduğunu düşünüyorum. Ancak ciddi reformlara ihtiyaç var.

İnşaat demirinde yaşanan fiyat yükselişinin nedeni maliyetlerdeki artış ve döviz kuru olarak değerlendiriliyor. Siz nasıl değerlendiriyorsunuz?

İnşaat demiri fiyatlarının yüksekliği konusundaki değerlendirmeler doğrudur. Ancak 1,5 yılda demirin fiyatını bin 350 lira / ton’dan 2 bin 650 lira / ton’a hangi maliyet artışının getirdiğini anlamış değilim. Bu fiyat piyasa şartlarının belirlediği balon bir fiyattır. Kentsel dönüşümler ve ülkemizin mega projelerine gereken demire yapılan ihracatları eklerseniz, demircinin satma sorunu yoktur. Talep ne kaldırıyorsa demir fiyatı oraya gitmektedir. Denetimsiz piyasa nedeni ile sektör ciddi zarar görmektedir. Bunun acısını önümüzdeki günlerde hissedeceğimizden kuşkunuz olmasın. Demirde piyasa belirleyen dernek için bugünkü demir fiyatının adı,  fırsatı nakite dönüştürmektir.

Mehmet Albayrak - İMO Bursa Şube Başkanı

‘Yatırımcıların teşvik edilmesi gerektiğini vurguluyoruz’

Eylül ayında konut satışları bir önceki yılın aynı ayına oranla yüzde 28,8 oranında artarak 140 bin 298’e çıktı fakat Ekim ayında yüzde 5,8 düşüş yaşayarak 122 bin 882’ye indi. Konut satışlarındaki bu dalgalanma inşaat sektörüne yansıyan ekonomik sorunların sonucu olarak karşımıza çıkıyor. Ekonomik güven ortamının bozulması, kredi faizlerinin artması, konut fiyatlarında devam eden artışlar yeni konut sahibi olmak isteyenlerin de yatırımlarını ertelemelerine sebep oldu. Yıl sonu yaklaşırken 2018 yılında bu sorunların ortadan kalkarak yerini güvene ve istikrar ortamına bırakmasını istiyoruz. Türkiye genelinde işsizlik oranı çift haneli rakamlara ulaşarak yüzde 10, 6 seviyesine ulaşmış durumda. Bu tüm iş kollarına yansıdı. İnşaat sektörünün büyümesi veya daralması 250’ye yakın sektörü de etkisi altına almaktadır. Sektördeki istihdam endeksinin daralma nedeni ise Türkiye ekonomisinde son dönemde yaşanan sıkıntıların yansıması diyebiliriz. İnşaat sektörü yatırımlarını sürdürürken bu yansımanın uzun soluklu olup olmayacağını önümüzdeki süreç bizlere gösterecektir. Son dönemde yaşanan döviz kurlarındaki artışla oluşan belirsizlik yeni yatırımların ertelenmesine neden olmaktadır. İnşaat sektöründeki güven endeksindeki gerileme de buna bağlı olarak gerçekleşmektedir. Müteahhitler, projesi tamamlanan yatırımların ardından yeni yatırımlar için bu sürecin geçişi beklenmeye başlamıştır. Maliyetleri önemli ölçüde etkileyen ekonomik güven ortamının yeniden sağlanmasını diliyor ve yatırımcıların teşvik edilmesi gerektiğini vurguluyoruz.

İnşaat demirinde yaşanan fiyat yükselişinin nedeni maliyetlerdeki artış ve döviz kuru olarak değerlendiriliyor. Nasıl değerlendiriyorsunuz?

Türkiye ham demiri ihraç ederek yurt dışından işlenmiş demiri ithal etmektedir. Döviz kurundaki değişim bu nedenle işlenmiş demir fiyatlarını arttırmaktadır. Oranlardaki bu yükselme inşaat sektöründeki maliyetleri de belirli oranda arttırmaktadır fakat bu durum özellikle konut fiyatlarındaki artışa henüz yansıtılmamıştır. Girdileri arttıran etkenler yükselmeye devam ettiği sürece, müteahhitlerde fiyatlarda artışa gidecektir.

İNŞAAT SEKTÖRÜNDE İSTİHDAM AZALDI

İnşaat istihdam endeksi, bu yılın üçüncü çeyreğinde geçen yılın aynı çeyreğine göre yüzde 7,9 azalarak 70,3’e geriledi. Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), 2017 yılının üçüncü çeyreğine ilişkin İnşaat İşgücü Girdi Endekslerini açıkladı. Buna göre, takvim etkilerinden arındırılmış inşaat istihdam endeksi, bu yılın üçüncü çeyreğinde geçen yılın aynı çeyreğine göre yüzde 7,9 azaldı. Mevsim ve takvim etkilerinden arındırılmış inşaat istihdam endeksi ise bir önceki çeyreğe göre yüzde 1,2 gerileyerek 66,8’e indi. Söz konusu dönemde, takvim etkisinden arındırılmış inşaat sektöründe çalışılan saat endeksi, 2016’nın üçüncü çeyreğine göre yüzde 5,8 gerileyerek 65,5 oldu. Mevsim ve takvim etkilerinden arındırılmış inşaat sektöründe çalışılan saat endeksi de bir önceki çeyreğe göre yüzde 2,1 azaldı ve 62 değerini aldı. Takvim etkilerinden arındırılmış brüt ücret-maaş endeksi, üçüncü çeyrekte geçen yılın aynı çeyreğine kıyasla yüzde 6,1 artarak, 188’e yükseldi. Mevsim ve takvim etkilerinden arındırılmış inşaat brüt ücret-maaş endeksi ise bir önceki çeyreğe göre yüzde 1,7 artış gösterdi ve 181,6’ya çıktı.

SEKTÖREL GÜVEN ENDEKSİ...

Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), kasım ayına ilişkin sektörel güven endekslerini yayımladı.

Buna göre, inşaat sektörü güven endeksi yüzde 2,1 gerileme gösterdi. Mevsim etkilerinden arındırılmış inşaat sektörü güven endeksi ekimde 84,2 iken, kasımda 82,4 değerine düştü. İnşaat sektörü güven endeksindeki bu azalış, “alınan kayıtlı siparişlerin mevcut düzeyini” mevsim normalinin üzerinde değerlendiren ve gelecek üç aylık dönemde “toplam çalışan sayısında” artış bekleyen girişim yöneticisi sayısının azalmasından kaynaklandı. İnşaat sektöründe bir önceki aya göre, alınan kayıtlı siparişlerin mevcut düzeyi ve toplam çalışan sayısı beklentisi endeksleri sırasıyla yüzde 0,5 ve yüzde 3,2 azaldı.

Ömer Kumova – Kumova İnşaat

‘Baharla birlikte satışların eski haline döneceğine inanıyorum’

İnşaat sektöründe enflasyonun üzerinde bir maliyet artışı var. Bir yandan da arsa rezervlerinin tıkanması konusunda da çok ciddi maliyet artışımız var. Her geçen gün arsa maliyetlerimiz yükseliyor, diğer yandan da ana hammaddelerde inanılmaz bir yükseliş var. Döviz kurunun yükselişi inanılmaz bir şekilde negatif yönde etkiledi. Faizdeki yükselişte bunları destekleyince inşaat sektöründeki satışlarda da bir düşme yaşandı. Bunların dönemsel olduğunu düşünüyorum. İnşaat sektöründe bu dönemlerin durgunluk olarak geçirilmesinin normal karşılanması gerektiğini düşünüyorum. Baharla birlikte satışların eski haline döneceğine inanıyorum.

Murat Evke - Evke Grup

‘Son 5 yılda inanılmaz projeler üretildi’

Konut satışlarındaki düşme, faizlerin kendi içendeki artışından kaynaklanıyor. Faiz artışlarının nedeni de piyasalardan geliyor. Konut satışlarının düşüşüne bende katılıyorum. Banka kredilerindeki faizlerin artışı ve iç ve dış piyasalardaki beklentilerin ters yönde oluşması sebepleridir. Piyasalar iş yeri yatırımlarının biraz fazlalığından bahsediyor. Son 5 yılda inanılmaz projeler üretildi. Projeler fazla, satışlarda azalma olduğunu düşünüyorum. 

Alparslan Şenocak - MÜSİAD Bursa İnşaat ve Çevre Sektör Kurulu Başkanı

‘Mevsimsel olduğunu düşünüyorum’

Konut satışlarındaki azalmanın nedeninin mevsimsel ve doların yüksekliği sebep olduğunu düşünüyorum. Mevsimsel olarak durgun bir dönemdeyiz. Dolar, demir, çimento fiyatlarının yükselmesi müthiş derecede inşaat piyasasını sıktı. Buna bağlı olarak tedirginlik yaratırken konut satışlarında azalma oldu. Bu tedirginliğinde önümüzdeki zaman içerisinde biraz süreceği fakat yıl başından sonra biraz daha rahatlayacağını düşünüyoruz.  

Mustafa Altın – Altın İnşaat

‘Düşüş güven endeksi ve fiyat endeksine bağlı’

Öncelikle ülkemiz zor günlerden geçiyor içeride ve dışarıda bir çok mesele ile mücadele edilmektedir. Siyasal krizler ister istemez ekonomiyi etkiliyor diğer sektörlerde olduğu gibi inşaat sektöründe de sıkıntılar hissedilmeye başladı. Bunda ana etken ise maliyetlerdeki artışlar etkili oldu özellikle demirdeki artış bir çok firmayı özellikleri taahhüt firmalarını zor durumda bıraktı. İş durduran iş bırakan firmalar oldu, dolayısıyla istihdamdan geçen yıla göre bir azalma söz konusu oldu. İnşaat istihdam endeksinin geçen yılın aynı aylarına göre gerilemesini buna bağlıyorum. Ekonomik güven endeksinin gerileme sebebiyle tamamen siyasal gelişmeler ve bunların ekonomiye olan etkileri olarak görüyorum. Siyasal gelişmeler döviz kullarını döviz kurları da inşaattaki maliyetleri etkiliyor bunları bağımsız düşünemeyiz bu artışlar doğal olarak son tüketiciye kadar yansıyor o oda ekonomi güven noktasında gerilemeye sebep oluyor. Demir artışı inşaatlarda ki maliyetleri doğrudan etkiliyor ve şuan yılbaşından itibaren yaklaşık %8 civarında maliyetle etkisi var. Bu özellikle taahhüt firmalarını zorda bırakmaktadır dünyanın en fazla demir üreticisi dört ülke olmamıza rağmen bu artış normal değil ihracat ayağı da olduğu için bu artışın olduğunu düşünüyorum. Hükumetimizin vergisel anlamda buna bir önlem almalıdır diye düşünüyorum. Yoksa sektöre sıkıntı daha da büyüyecektir konut satışlarında düşüş güven endeks ve fiyat endeksine bağlı, ama ben bu bunun uzun süreli olacağına inanmıyorum. Başta da ifade ettiğim gibi ülkemiz zor günlerden geçiyor biz özel sektör olarak yatırımlarımızı ara vermeden devam etmeli elimizi taşın altına koymalıyız. Ülkemiz bu zor günleri atlatacak güçtedir yeter ki herkes üzerine düşen görevi layıkıyla yapsın. 

Naci Şahin - Burçin İnşaat

‘Arsa payı inşaatta çok büyük bir neden’

Kentsel dönüşüm istenildiği şekliyle Bursa imar planına göre yapılmıyor. Hangi bölgede yapılması gerekiyorsa konutun tam olarak araştırılmıyor. Bazı bölgelerde bir yoğunluk oluyor. Arz var talep yok gibi ya da o bölgelerde öyle. Bursa genelinde o kadar çok söz konusu değil. İki üç bölge var ki, o bölgelerde konut yoğunluğu olmamalı iken, var. O bölgelerde insanlar, konutu tercih etmiyor ve düşüş oluyor. Gereksiz yere yüzde 40 olması gereken kat karşılığında arsa malikleri, yüzde 50 alışkanlık haline getirildi. Yüzde 50 kat karşılığı Bursa için çok fazla. En iyi rant olan yerler bile yüzde 45’i geçmemeli. Kat karşılığında arsa sözleşmelerinde yüzde 40- 45 olmalı. Dolayısıyla yüzde 50 rakamı arsa payı olarak çok pahalı. Konutun en büyük artış maliyeti arsa payı. İnşaat ürünlerindeki maliyetlerde zamlandı. Gereksiz yere konut fiyatlarında artış var. Bursa’nın stok inşaatı olduğunu düşünemiyorum. Bursa’nın yenilenmiş inşaat oranı yüzde 42,  henüz yüzde 50 bile değil. Bursa’da yeni inşaat oranının yüzde 60’ları geçmesi lazım. Piyasalara olan güvensizlik de söz konusu. Arsa payı inşaatta çok büyük bir neden. Dolar ve Euro’nun yükselişi inşaat maliyetlerinin artışını ve yükselişini ciddi olarak etkiliyor. En büyük etki Bursa’da imarlı arsa üretimi zayıf. Belediyelerin imarlı arsa üretmesi de gerekiyor. Sadece şehir içinde mevcut inşaatlara kentsel dönüşüm, metrekare artışı ve yoğunluk kazandırma ile cazip haline getirilmeyip, imarlı parsellerin ve arsaların üretilmesi önemli. Bu nedenlerin de etken olduğunu düşünüyorum.   

Ali Tuğcu - Tuğcuoğlu Mimarlık

‘Kurun belirsiz oluşu olumsuz etkiliyor’

İnşaat sektörü açısından baktığımızda özellikle kur baskısından dolayı inşaat maliyetlerinde ciddi artışlar var.  Maliyet ile alım gücü arası açılıyor. Daha çok belli seviyenin altındaki konutlara ilgi devam ediyor. Belli seviyenin üstündeki konutlarda bazı sıkıntılar var. Kurun belirsiz oluşu olumsuz etkiliyor. Dış politikalarda yaşanan gelişmelerin sektöre etkisi var. Maliyetlerdeki ciddi artış, dövizde yaşanan belirsizlikler ve faizlerin yüksekliği sektörümüzü etkileyen unsurlar.

Hüseyin Kıratlı – Kıratlı İnşaat

‘En büyük sorun yükselen demir çelik fiyatları’

Konut satışlarındaki düşüşün mevsimsel ve ortamın gerginliğinden kaynaklandığını düşünüyorum. Demir çelik fiyatları inşaatçılar için ciddi bir sorun. 6 ayda yüzde 40 civarında demir fiyatlarında bir artış oldu. Bu artışın birebir döviz kuruna bağlı olduğunu düşünmüyorum. Demir fiyatını belirleyen tek etken döviz kuru değil, hurda fiyatları, Çin’in arzı ve talebi, üreticilerin arz ve talep dengesi. Maalesef, inşaatçının en büyük sorunu yükselen demir çelik fiyatları. Demir, inşaatçı için çok büyük sorun haline geldi.

Cihat Bakgör – Gör Yapı

‘Kararsızlık söz konusu’

Konut satışlarındaki azalmanın birinci unsuru piyasada kararsızlığın hakim olması. Sebebi ise, sektörde sınıflar oluşmaya başladı. Şuan alt segment hariç, orta ve üst segmetteki herkes satın almada kararsızlık yaşıyor. Piyasada konut üretiminde artış var. İnşaat ruhsat sayısı artmış fakat müşteri grubu kararsızlık yaşıyor. Çeşitliliğin ve ürünün çokluğundan doğru olanı bulmakta zorlanıyor. Bence satışın düşmesinin birinci sebeplerinden biri kararsızlık söz konusu. Piyasada şuanda balon fiyatlar var. İnşaat sektörüne değil, balon fiyatlarla çalışan firmalara güven endeksinin azaldığını düşünüyorum.

TÜRKİYE GENELİNDE EKİMDE 122 BİN 882 KONUT SATILDI

Türkiye İstatistik Kurumu  (TÜİK), ekim ayına ilişkin konut satış istatistiklerini açıkladı. Buna göre, ülke genelinde ekimde satılan konut sayısı, bir önceki aya göre yüzde 12,4 düştü. Konut sayısı geçen yılın aynı ayına göre ise yüzde 5,7 gerileyerek 122 bin 882 oldu.

3,4 PAY İLE BURSA İZLEDİ

Konut satışında en yüksek payı 20 bin 906 konutla (yüzde 17) İstanbul aldı. Satış sayılarına göre İstanbul’u, 12 bin 130 konut satışıyla (yüzde 9,9) Ankara, 7 bin 258 konut satışıyla (yüzde 5,9) İzmir, 5.394 konut satışı ve 4,3 pay ile Antalya, 4.295 konut satışı ve 3,4 pay ile Bursa izledi. 4.295 konut satışının gerçekleştiği Bursa’da en çok konut satılan ilçe Nilüfer oldu.

YABANCILARA KONUT SATIŞI

Yabancılara yapılan konut satışları ekimde geçen yılın aynı ayına göre yüzde 70,9 artarak 2 bin 677 oldu. Yabancılara konut satışlarında ilk sırayı 1321 konutla İstanbul aldı. İstanbul’u 465 konutla Antalya, 121 ile Bursa, 108 ile Yalova, 93 ile Aydın izledi. Geçen ay Suudi Arabistan vatandaşları Türkiye’den 528 konut satın aldı. Bunu 344 konutla Irak, 278 konutla Azerbaycan, 154 ile Kuveyt, 125 ile Rusya takip etti.

SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?
KÖŞE YAZARLARI TÜMÜ
BUNLAR DA İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR
ÇOK OKUNAN HABERLER