Mültecileri taşıyan ahşap tekne, dün Midilli açıklarında Yunanistan'a ait sahil güvenlik botuyla çarpıştı. Batan teknede aralarında 1 bebek ile 3 çocuğun da bulunduğu 7 kişi hayatını yitirdi. Yunan sahil güvenlik ekipleri kurtarma operasyonu başlattı. Reuters ajansından Giorgos Moutafis'in cansız çocuk bedenlerinin denizden çıkarılışını gösteren fotoğrafları, akıllara 2 Eylül'de ölü bedeni Bodrum sahiline vuran Aylan bebeği getirdi.
BABA ŞEFKATİ
Jandarma Astsubay Kıdemli Üstçavuş Mehmet Çıplak, Aylan bebeğin cansız bedeninin kucağında bir baba şefkati içinde taşırken Doğan haber Ajansı Muhabiri Nilüfer Demir'in objektifine yakalanmıştı. Çıplak, daha sonra o anı anlatırken şunları söylemişti:
"Bizim için öncelik insan hayatı. Bununla birlikte, ben de her şeyden önce bir insan ve 6 yaşında oğlu olan bir babayım. Aylan bebeği görür görmez hemen aklıma oğlum geldi ve bir an kendimi Aylan bebeğin babası yerine koydum. Bu tarif edilemeyecek kadar acı ve trajik bir durumdu.
Bazen insan cansız bedenlere yaklaşmaktan çekinir. İnanın aklıma hiç öyle bir şey gelmeden, görevini yapan bir kolluk personelinden öte, yavrusuna sarılan bir babanın hissedebileceği duygular içerisindeydim."
AYLAN BEBEK KURTULABİLİRDİ
Sahil Güvenlik Komutanlığı'ndan üst düzey bir yetkili, Türkiye'nin yürüttüğü kurtarma çalışmalarıyla ilgili şu bilgileri verdi:
"Fotoğraf ile simge olan Aylan bebeği eğer bize erken ihbar gelse kurtarabilirdik. Bot battıktan sonra bize haber geldi. 1 deniz karakol uçağı, bir helikopter ve 3 botla anında müdahalede bulunduk. 15 dakika sonra olayın olduğu yerdeydik. Bu operasyonda 7 kişi kurtarıldı.
Aralarında Aylan bebeğin de bulunduğu 6 kişi ölmüştü. Çocuklarda can yeleği yoktu. Can yeleği olanlar kurtarıldı. Aylan bebek bir kaç dakika içinde boğulmuş olabilir. Eğer can yeleği olsaydı onu da kurtarma şansımız olabilirdi.
AVRUPA DUYARSIZ
Biz gerçekleştirdiğimiz operasyonlarla Avrupa ülkelerini yoğun mülteci akınından koruyoruz. Buna karşılık Avrupa ülkeleri ise yalnızca kendilerine yönelik tedbirler almakta, kaynak ve transit ülkelerde yaşanan sorunları ve gösterilen çabayı göz ardı etmektedir.
AVRUPA'NIN ÖNÜNE GEÇTİK
Denizde bu yıl içinde 54 binin üzerinde mülteciyi kurtardık. Fedakar personelimiz, bot, deniz uçağı, helikopter ve radarlar ile 24 saat hiç arama vermeden denizde faaliyet içinde. Büyük bir özveri içinde çalışıyorlar. Biz denizde görev yapan personelimizle gurur duyuyoruz, onlara minnetarız. Yeni bir kaygımız ise deniz suyunun soğuması ile denizde sağ kalma süresinin düşecek olması. Denizde sağ kalma süresi, suyun sıcaklığına göre 2 saat ile 40 saat arasında değişiyor. Türkiye, denizdeki kurtarma operasyonlarında Avrupa'ya fark attı. Türk sahil güvenliğin kurtarma operasyonlarında ölüm oranı binde 1'e düştü.
Avrupa'da ise bu oran yüzde 1.6."