Gündem

İstanbul’da doğdu, büyüdü şimdi ise köyünde yaşıyor

ÜNİVERSİTEDEN MEZUN OLDUKTAN SONRA RİZE’NİN ÇAYELİ İLÇESİNDE YAŞAMAYA BAŞLAYAN KAMER AYGÜN KAZANDIĞI TECRÜBELERLE DIŞARIDAN İHTİYACINI KARŞILAMAMAYA ÇALIŞIYOR.

İstanbul’da doğdu, büyüdü şimdi ise köyünde yaşıyor
11-03-2023 09:34

Üniversiteden mezun olduktan sonra 10 yıl önce Rize’nin Çayeli ilçesindeki dedelerinden kalma eve dinlenmeye gelen 33 yaşındaki Kamer Aygün o gün bugündür mecbur kalmadıkça köyünden bir kere bile ayrılmıyor.


İstanbul’da doğup büyüyen ve işletme fakültesini de bitirerek 10 yıl önce köyüne gezmeye gelen Kamer Aygün, Çayeli ilçesinde dedelerinden kalma atıl durumdaki evde konaklamaya başladı. 23 yaşına kadar hiç köy hayatı yaşamadığını belirten Aygün “10 yıldır buradayım ama ben sıfır olarak buraya geldim. Burada tek ninem vardı, bana bir şeyler öğretebilecek. Onun öğretilerine kulak vererek daha sonrasında ben deneyimleyerek, heyecanımı da diri tutarak, buradaki deneyim ve tecrübelerimi arttırdım ve artık buradaki yaşam benim için gayet kolay olmaya başladı” dedi. "Hisseden adam"


Köye geldikten sonra duyularının daha iyi çalıştığını hissettiği için sosyal medyada kendisine ‘Hisseden Adam’ olarak tanındığını belirten Aygün, “Sosyal medya da ‘hisseden adam’ olarak tanınıyorum. Hatta bazıları hisseden bey, hisseden abi, hisseden kardeş diye bahsediyorlar. O da komiğime gidiyor. Aslında hisseden adamın temeli ben köyüme ilk geldiğimde bir his içime doğmuştu. Şehirde doğdum büyüdüm. Üniversiteyi bitirdikten sonra işim de hazırdı. İşime gidecektim ki köyüme bir istirahat etmeye gelmiştim. Biraz kafamı dağıtmaya ve kafamı dinlemeye ancak öyle bir hisler vakıf oldu ki daha iyi görebildiğimi, daha iyi duyabildiğimi, daha iyi koklayabildiğimi hissettim ve bunların peşinden gittim. O yüzden ‘Hisseden adam’ lakabım vardır” diye konuştu. “Elimden geldiği kadar dışarıdan ihtiyacımı karşılamam”


İhtiyacı olan şeyleri doğadan karşılamaya çalıştığını belirten Aygün, “Zamanımın çoğunu çay tarımı işgal ettiği için ondan kazandığım gelirle ihtiyaçlarımı şehre gidip zaman zaman haftalık ya da aylık olarak ihtiyaçlarımı gideririm ama aslında amacım şu elimden geldiği kadar dışarıdan ihtiyacımı karşılamam. Elimden geldiğince ihtiyacımı köyümden karşılarım. Mesela bir ekmek mayalayacaksam, ekmeğin mayasını kendim üretmeye çalışıyorum ya da bir yoğurt mayalayacaksam o mayayı da kendim yapmaya çalışıyorum. İpe ihtiyacım varsa da dışarıdaki bitkilerden nasıl ip yapabileceğimi öğrendim” şeklinde konuştu.


Deneyim ve tecrübe kazandıkça yaşadığın ortamda daha sakin kalabileceğini ifade eden Aygün, “Ben şu anda yaşadığım hayatta en çok önem verdiğim şey, elinde olanı doğru bir şekilde kullanmak ve onu ziyan etmemek. Bolca deneyime sahip olmak çünkü deneyim biraz da olsa insanda güven sahibi kılıyor. Ne kadar çok deneyime ve tecrübeye sahipsen yaşadığın ortamda gayet sakin kalabiliyor ve doğru kararlar alabiliyor. Bu da yaşamı güzelleştiren bir unsur” ifadelerini kullandı.

SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?
KÖŞE YAZARLARI TÜMÜ
BUNLAR DA İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR
ÇOK OKUNAN HABERLER