Milliyet'ten Tolga Şardan'ın köşe taşıdığı bilgilere göre bu yeni sistem, güvenlik uzmanlarınca PKK’nın önümüzdeki süreci için önemli bir yol haritası olarak değerlendiriliyor.
İşte Tolga Şardan'ın "Kıra dayalı şehir savaşçılığı" başlıklı o yazısı:
Yeni taktik değişiklikte, örgütün kullandığı en belirgin argüman ‘Kıra dayalı şehir savaşçılığı’ modeli olarak adlandırılıyor.
PKK yönetiminin kadrolarına açıkladığı ‘kıra dayalı şehir savaşçılığı’ talimatlarında, yeni taktik değişikliğin kodlarını şöyle özetlemek mümkün:
‘Devrimci halk savaşı’ olarak belirtilen mücaledede öncelikle KCK sisteminin örgütlenmesi sağlanacak. Buna bağlı olarak KCK sisteminin örgütlendiği oranda örgütün mücadelesi geliştirilebilecek.
Kırda ve şehirde yürütülecek dengeli bir mücadele, demokratik konfederalizmi örgütleme, sömürgeci soykırım rejimini zayıflatma, geriletme ve sınırlandırma imkânına sahip. Bu nedenle devrimci halk savaşının zemini olarak ‘kırda ve şehirde yürütülecek dengeli bir mücadele’ esas alınacak.
Mücadele, güvenlik güçlerinin hazırlıklı olduğu yerlerde değil, örgütün hazırlıklı olduğu yerde yapılacak. Bu durum başarı şansını artırırken, ‘Kim ne kadar çok arazi denetler, kendisini kırda sağlam üslendirirse, şehir savaşında da güçlü olacaktır’ ilkesi uygulanacak.
Karakollar kuşatılıp ordu karakollardan çıkamaz hale getirilecek. Böylelikle karakol dışındaki tüm coğrafya örgütün etkinliğinde olacak.
Saldıran hedefler vurulacak, mücadele etmek istemeyen, sabit olan, operasyon yapmayan hedefler vurulmayacak, bu şekilde birlikler pasifize edilecek.
Güvenlik güçlerinin örgüt üzerine gelmediği, operasyon yapılmadığı durumlarda, adım adım araziye üslenilecek ve ‘Alan Hakimiyeti’ genişletilecek.
Önemli olan durum, karşı hedefin nasıl etkisizleştirileceğidir. Bir suikastta birkaç kişiyi etkisizleştirerek bir karakolun tahrip edilebilmesi, gerektiğinde büyük şehirlerde 30-40 kişinin çatışmaya girebilmesi, dışarıdan daha profesyonel savaşçı gerekiyorsa, kırdan 3-5 kişinin getirilmesi gerekir.
Öcalan’ın, “Amed’de 2 bin kişi bir gecede polisle çatışmaya girer” derken, örgütlenip hazırlanan ve donatılan örgüt güçlerinin her biri şehirlerin önemli bir kesimini denetim altına alacak.
Devletin polisinin şehirlerde ve sokaklarda toplum üzerindeki denetimi, kontrolü yok edilecek. Polis karakollarının yakıp yıkılacağı, asayişi örgütün kendi kadrolarınca sağlayacağı bir düzeye kadar ulaştırmak gerekir.
Düşman güçlerinin tümden etkisizleştirildiği, polisin yok edildiği, tamamen halkın denetimine geçtiği yerler oluştuğunda artık yerel birlikler asayiş sağlayan güç haline gelebilecek. Böylelikle yerel öz savunma açığa çıkacak, örgütlenecek, kurumlaşacak. KCK sistemi, demokratik toplum örgütlülüğünü koruyan, savunan güçler haline gelecek.
Serhildan halkı ve gençliği iyice ateşleyebilecek, örgütleyebilecek, sokağa dökebilecek, böylece halkın aktivitesini artırabilecek. Bazı kapsamlı yerel birlik eylemlerine daha profesyonel, özel eğitilmiş örgüt güçleri destek verebilecek, bir şehirde birçok mahallede birkaç yüz kişilik iyi örgütlenmiş şehir birlikleriyle şehirler ele geçirilebilecektir.
Şehir güçlerinin eğitim, örgütlenme ve yönetim çalışmaları kırsaldan planlanacak. Böylelikle ‘kırdan planlama ve yönetim’ prensibi uygulanacak, ancak şehirlerin de inisiyatifi olacak. Şehirin etrafında güçlü olunduğu takdirde şehir içindeki savaşın daha iyi yapılacağı düşüncesinden hareketle şehirde yapılmak istenilen savaş dağlara dayandırılacak, şehirlerin etrafı kuşatılacak.
Şehirdeki örgütlenme kırdan farklıdır. Çünkü şehirde gizlilik çok daha önemlidir. Kimse kimseyi tanımamalıdır. Örgütlenmenin kurala/sisteme bağlı olmadığı, sabit ve kesin bir modelin bulunmadığı her eylem grubu kendini bilecek, eylemler bazen bir kişi, bazen iki kişi ya da bir takım tarafından gerçekleştirilebileceği bir yapı esas alınacak.
İşte, PKK’nın halen uyguladığı yeni mücadele sisteminin özü bu tanımlamalar. Şimdi, 7 Haziran’dan itibaren Doğu ve Güneydoğu merkezli yaşanan olaylara bakıldığında, yeni sistemin ipuçları çok rahatça görülüyor.
Bu yeni sistem, güvenlik uzmanlarınca PKK’nın önümüzdeki süreci için önemli bir yol haritası olarak değerlendiriliyor.