İkinci Dünya Savaşı’nın son evresinde tarihin akışını değiştiren dünyanın ilk nükleer saldırı felaketi 75. yıl dönümünde anılırken, saldırıların hedefi olan Japonya ve tarihin tanığı dünya kamuoyunda acılar hala taze. Kimilerinin Japonya’nın ABD’yi kalbinden vurduğu "Pearl Harbour" saldırısının rövanşı olarak gördüğü, kimilerinin ise gövde gösterisi olarak yorumladığı atom bombası saldırıları insanlık tarihi üzerinde silinmez izler bıraktı.
Felakete adım adım
ABD’nin Japonya’ya karşı nükleer silaha ilk kez başvurmasıyla sonlanan süreç, Japonya’nın savaştan çekilmeyi reddetmesiyle başladı. Japonya, 10 Temmuz 1945’te Almanya’nın Potsdam kentinde müttefiklerin o dönem liderleri ABD Başkanı Harry Truman, Sovyet lider Josef Stalin ve İngiltere Başbakanı Churchill’in de katıldığı toplantıya Soyvetler Birliği aracılığı ile bir elçi göndermek istedi, ancak müttefikler bunu reddetti. 2 hafta sonra 26 Temmuz 1945’te bu kez müttefiklerden Japonya’ya gelen "savaşı sonlandırma" çağrısı da Japonya tarafından reddedildi. Japonya’nın bu tavrı, yaklaşık 10 gün sonra ülkeye düzenlenecek atom bombası saldırılarında belirleyici rol oynadı.
Hedefler seçildi
ABD Devlet Başkanı Franklin Delano Roosevelt’in 12 Nisan 1945’te ölmesiyle başkanlık koltuğuna oturan Truman, zaman kaybetmeden atom bombasının atılması için gerekli süreci başlattı. 27 Nisan 1945’te düzenlenen Hedef Tetkik Komitesi’nin ilk toplantısında 17 bölge hedef olarak seçilmek üzere incelemeye alındı. İddialara göre 1945’in Mayıs ayı itibariyle olası nükleer saldırı hedefleri arasında olan 4 kente hava saldırıları sonlandırılarak savaştan kaçan Japon halkının asıl hedef olacak şehirlere göç etmesi sağlandı. 14 Haziran 1945’te Tokyo ve Yokohama hedef şehir adaylarının arasından çıkarılarak yerine Nagasaki seçildi. Yapılan seçimlerde coğrafi, askeri, iklimsel ve demografik birçok etken rol oynadı.
İlk darbe: Hiroshima
Uranyum-235 tipi atom bombası "Little Boy"u taşıyan "Enola Gay" adlı uçak, 6 Ağustos 1945 Pazartesi günü Hiroshima semalarına ulaştı. Atom bombasını taşıyan uçaktan önce şehrin semalarına gözlem amacıyla gelen "Straight Flush" adlı uçak Japon Hava Kuvvetleri tarafından fark edilse de "Enola Gay" Hiroshima hava sahasında ciddi yol kat etti. Saatler 08.13’ü gösterdiğinde atom bombasını taşıyan "Enola Gay" Japon Hava Kuvvetleri tarafından fark edildiğini anlayınca vakit kaybetmeden düğmeye bastı. 6 Ağustos 1945 saat 08.15’te Hiroshima’ya bırakılan atom bombası, 43 saniye sonra 08.16’da yeryüzüne 600 metre mesafede patladı. Yaklaşık 140 bin kişinin hayatını kaybettiği Hiroshima saldırısı, yüz binlerce kişinin de yaralanmasına ve radyasyon kaynaklı hastalıklara maruz kalmasına neden oldu.
Aksilikler engel olamadı
Japonya atılan ilk atom bombasının şokunu henüz atlatamamışken, tarihler 9 Ağustos 1945’i gösterdiğinde bu kez "Şişman Adam" adlı atom bombasının neden olduğu yıkımla yüz yüze geldi. 9 Ağustos 1945’te sabaha karşı 03.47’de ABD hava kuvvetlerinin B-29 tipi bombardıman uçağı Bockscar Tinian adasından havalandı, "Centerboard II" adı verilen ve ikinci bir atom bombasının bir Japon şehrine atılmasını hedefleyen operasyon başlamış oldu. Taşıdığı 5 tonluk bombanın üzerinde Amerikan askerleri tarafından yazılan "Size bir hediye daha" ve "Hirohito’ya ikinci öpücük" notları da bulunan Bockscar adlı uçak, atom bombasının gücünü ölçmesi için görevlendirilen "Mükemmel Artist" ve görüntüleme görevi verilen "Büyük Kokuşuk" ile gökyüzünde buluşmayı hedeflediyse de işler yolunda gitmedi. 50 dakikalık bekleyişin ardından "Büyük Kokuşuk" adlı görüntüleme uçağıyla buluşamayan iki uçak, Kokura şehrine doğru yola çıktı.
Şehrin kaderini değiştirdi
178 bin nüfuslu şehir, ABD ordusunun komutanları tarafından "Japonya’nın en büyük silah depolarından birisi" olarak tanımlanıyordu. Bockscar mürettebatına verilen emirler ise radar sistemini kullanmadan, hedefi gördükten sonra bombanın bırakılması yönündeydi. Bu emrin gerekçesi, o dönemde radar sistemlerinin büyük sapmalara neden olmasından kaynaklanıyordu. Bockscar sabah 10.45’te Kokura’ya ulaştığında kentteki askeri yapıların üzerinde büyük bir sis bulutu olduğunu gördü. Nedeni hala belli olmayan bu sis bulutu Kokura’daki hedeflerin vurulmasını neredeyse imkansız hale getiriyordu ve bu durum şehrin kaderini değiştirecekti. "Şişman Adam"ı Kokura’ya atamayan ABD uçağı, daha önce 17 olası hedeften biri olarak belirlenen fakat ardından hedefler arasından çıkarılan Nagasaki’ye yöneldi. Her ne kadar Nagasaki’de büyük bir liman ve Japon donanması için torpidolar imal eden tesisler olsa da kentte aynı zamanda ABD’li savaş esirlerinin tutulduğu bir kamp da yer alıyordu. Fakat bu, şehrin kaderini değiştirmeye yetmedi. Saat 11.50’de 8 saatlik uçuşun ardından Nagasaki’ye ulaşan Bockscar, 2 saatten az yakıtının kaldığını da göz önüne alarak düğmeye bastı. Şehrin üzerinde bulutlar olmasına rağmen mürettebat bulutların izin verdiği aralıklardan Mitsubishi silah fabrikasını görmüştü. "Şişman adam" saat 12.02’de Nagasaki’ye düştü. On binlerce kişinin öldüğü saldırının ardından, Japonya teslim olduğunu açıkladı.
Saldırıların etkileri
ABD tarafından gerçekleştirilen saldırılar 200 bin civarında insanın direkt olarak hayatını kaybetmesine, binlerce insanın da nükleer kaynaklı hastalıklara maruz kalmasına neden oldu. Ağustos ayının sonlarına doğru Truman günlüğünde, "Atom bombası askerlere, askeri tesislere ya da donanmalara yönelik olarak kullanılmalı. Sivillere, kadınlara ve çocuklara karşı değil" yazıyordu. Truman’ın Ticaret Bakanı Henry Wallace da günlüğünde Başkan Truman’ın büyük vicdan azabı çektiğini ifade ederek, "100 bin insanı bir anda öldürme fikrine katlanamıyordu. Sürekli kendi kendisine ’onca çocuk’ diyordu" ifadelerine yer verdi.
Nagasaki’den sonra Truman atom bombasının kullanımına dair ilk kararını açıkladı. Açıklamada, "Başkanın doğrudan izni olmadan hiçbir atom bombası kullanılmayacak" denildi. 9 Ağustos 1945’ten bu yana savaşlarda bir daha atom bombası kullanılmadı.
Anma etkinliklerinin Covid-19 gölgesinde düzenlenecek
Nükleer saldırılar ardından büyük darbe alan Japonya’da acılar halen tazeliğini koruyor. İkinci Dünya Savaşı sonrası kültürel ve politik anlamda büyük değişim yaşayan ülkede, kurbanlar her yıl anılıyor. 6 Ağustos 1945ten sonra bir “barış şehri” olarak yeniden inşa edilen Hiroshima, her yıl “Hiroshima Barış Anıtı”nda düzenlenen ve saldırılarda hayatını kaybedenlerin anıldığı bir törene ev sahipliği yapıyor. Nagasaki’de de her yıl anma etkinlikleri gerçekleştiriliyor. Ancak bu yıl anma etkinliklerinin yeni tip korona virüs (Covid-19) salgını gölgesinde bir dizi tedbir altında gerçekleştirilmesi bekleniyor.
Törenlere Covid-19 kısıtlaması
Covid-19 tedbirleri kapsamında, her yıl 6 Ağustos’ta Hiroshima Barış Anıtı’nda geniş kitlelerin katılımıyla düzenlenen törene bu yıl kısıtlı katılımcı kabul edilecek. Sosyal mesafe uygulamasının katılımcı kapasitesini azaltması nedeniyle genel davetli kabul edilmeyecek. Böylece sınırlı kapasitenin büyük kısmı atom bombası kurbanlarının aileleri ve saldırıdan sağ kurtulan savaş mağdurlarına ayrılacak. Ayrıca her yıl farklı ülkelerden davet edilen temsilciler de törene video mesaj yoluyla katılım gösterecek. 9 Ağustos’ta Nagasaki’de düzenlenecek anmada ise katılımcı sayısı 500 ile sınırlandırılacak. Törenler sosyal medya üzerinden de canlı yayınlanacak.
Dünya
Japonya’da 75 yıldır dinmeyen acı
Amerika Birleşik Devletleri (ABD) dünya tarihinde ilk kez 75 yıl önce Japonya’ya karşı atom bombası kullandı. Yüz bini aşkın kişinin hayatını kaybettiği nükleer saldırılardan geriye dünyanın unutamayacağı acılar ve gözyaşı kaldı. Saldırıların yıl dönümünde kurbanların anıldığı törenlerin ise bu sene Covid-19 tedbirleri altında gerçekleştirilmesi bekleniyor.