Liverpool'un nefes nefese kalmış oyuncuları sevinçle ellerini gökyüzüne kaldırdılar. Çok önemli bir engeli geride bırakmışlardı. Anfield'da Manchester City'yi 3-2'lik skorla deviren Kırmızılar 24 yıllık şampiyonluk hasretine son vermenin eşiğindeydi artık. O esnada kaptan Steven Gerrard takım arkadaşlarını topladı ve şu sözleri sarf etti: "Bu maç geride kaldı. Norwich'e gideceğiz ve aynı şeyi yapacağız. Bunun elimizden kayıp gitmesine izin vermeyeceğiz."
Fakat öyle olmadı. Liverpool Norwich'i yendi ama bir sonraki hafta, ligin sondan üçüncü maçında Chelsea'ye kendi evlerinde kaybettiler. Bir puan bile onları zirvede tutmaya yetecekti ama kaybettiler. O maçtan akılda kalan görüntü ise, ilk yarının sonuna doğru kontrol Liverpool'dayken kendisine atılan pası ayağının 'kayması' nedeniyle alamayan ve Demba Ba'nın kaleciyle karşı karşıya kalıp topu filelere yollamasına sebebiyet veren Gerrard oldu. Kayıp gitmesine izin vermeyeceklerdi ama kayan Gerrard oldu. Şehrin kırmızı yakasının kalbi kırıldı. Manchester City kalan maçlarını kazanıp şampiyonluğu kucakladı.
İşte Brendan Rodgers bir Liverpool efsanesi olmaktan, sadece, Gerrard'ın zeminde kayan kramponları kadar uzaklıktaydı. Bugün ise artık Liverpool'un menajeri değil.
BU DEFA BÜYÜK BİR İSİM
Rodgers, Liverpool'u 2013-14 sezonunda beklenmedik şekilde şampiyonluğa oynatırken KOP tribününün sevgilisi haline gelmişti. Fotoğrafları Shankly, Paisley, Fagan, Dalglish, Benitez beşlisinin yanına eklenmişti. Her şey çok güzel gidiyordu. Merseyside devini yeniden tüm ülkenin devi yapacak isim Kuzey İrlandalı menajerdi. Takım Luis Suarez ve Daniel Sturridge ikilisinin öncülüğünde o sezon inanılmaz bir hücum futbolu oynadı ve herkesin beğenisini kazandı.
Fakat bugün Rodgers, Liverpool'dan ayrıldığı için üzülen tek bir Liverpool taraftarı ya da sempatizanı bile yok.
2010'da takımı batmaktan kurtaran Boston merkezli Fenway Sports Group bu defa elini çabuk tuttu. Takım Rodgers önderliğinde iyiye gitmiyor, tam aksine, her geçen hafta değerini ve gücünü kaybediyordu. 1-1'lik eşitlikle tamamlanan Merseyside Derbisi sonrasında harekete geçildi. Sonradan ortaya çıktığı üzere maç 5-0 kazanılmış bile olsa, Rodgers'ı kovma kararı maçın öncesinde verilmişti.
Kulübün sahbi FSG, genç teknik adama teşekkürünü sundu ve işe koyuldu. 2010'dan beri iki defa göreve getirmek istedikleri tek bir isim vardı. İki denemede de başarısız oldular ama yılmadılar. Üçüncüsünde turnayı gözünden vurdular. Hayallerindeki isim Jürgen Klopp, birkaç gün içerisinde John Lennon havalimanından şehre giriş yaptı. Artık büyük kalibrede isimleri kendisine çekme fırsatı kalmadığı söylenen Liverpool, dünya futbolunun zirve hocalarından birini cezbetmeyi başarmıştı.
Alman teknik adamilk basın toplantısında kameraların karşısına geçti ve Jose Mourinho'nun kendisini Özel Biri olarak adlandırmasıyla ilgili soruya "Ben Normal Biri'yim" yanıtını verdi. Mucizeler yaratamayacağını belirtti. Liverpool'un tartışmalara konu olan Transfer Komitesi'ne ihtiyaç duyduğunu vurguladı. "Aptal değilim, bu insanlar bana lazım" dedi ama ekledi: "Transferde ilk ve son söz bana ait olacak."
İŞLER KOLAY DEĞİL
Borussia Dortmund'u ligin dibinden zirvesine taşıyıp iki Bundesliga şampiyonluğu yaşayan Klopp'un takımı 2013'te Şampiyonlar Ligi finaline kadar taşıması, tahtından uzun süre önce indirilen ve bir türlü o tahtı yeniden alamayan Liverpool için mükemmel bir aday olduğunu söylüyor. Benzer bir görevi daha önce bir kulüpte başarmış biri, diğerinde neden başaramasın? Hem de iki takım taraftarı birbirine benziyor ve hatta maç başlarında aynı şarkıyı söylüyorlarken?
Fakat iş göründüğü kadar kolay değil. Klopp'un kontra-pres olarak adlandırdığı futbol sistemini Liverpool'da uygulayabilmesi için zamandan öte doğru personele ihtiyacı var. Daniel Sturridge, Christian Benteke, Philippe Coutinho, Roberto Firmino gibi takımın hücumdaki yetenekli ayakları henüz bu seviyede bir pres oyununa hazır değiller. Coutinho, Rodgers döneminde pres oyununda başarılı işler yapmış olsa da fiziken aynı tempoyu 90 dakika boyunca sırtlanamıyordu. Diğer üç isim ise henüz bu yoğunlukla karşılaşmadılar bile.
"Heavy Metal" tarzı futboldan hoşlandığını ısrarla vurgulayan Klopp'un oyun planında takımın sahada fark yaratacak hücumcularının her zamankinden çok daha fazla efor sarf etmelerinin gerekliliği, bu isimler bazında kafadaki en büyük soru işaretini oluşturuyor. Orta alanda ise bu hususta bir sorun yaşanacağını beklemek zor. Jordan Henderson, James Milner, Emre Can gibi oyuncular alan paylaşımı ve daraltımı konusunda enerjik ve çalışkan bir yapıya sahipler.
Takımın kanat beklerinin hızlı oyunculardan oluşuyor olması Klopp adına son derece önemli. Joe Gomez'in milli arada ACL yırtığı geçirmesi nedeniyle uzun süre formasından uzak kalacak olması sol bekteki görevin Alberto Moreno'ya ait olacağının habercisi. Sağ bekte Nathaniel Clyne ve solda Moreno, Klopp'un Dortmund'daki kanat hücumlarının bir benzerine rahatlıkla uyum sağlayabilecek iki oyuncu. Fakat savunmaya dönüşlerde ve ters kademelerde kendilerini geliştirmeleri bir zorunluluk.
Başarılı teknik adamın Dortmund'daki ileri uç tercihi tek bir isme destek sunan iki hızlı hücumcu orta saha ile şekilleniyordu. Bu durumda Sturridge ve Benteke'nin aynı anda sahada yer alacağı maçların sayısının fazla olmayacağını varsayabiliriz. Fakat Klopp dogmatik bir teknik adam değil ve klasik tercihi 4-2-3-1'i Liverpool'da tek seçenek olarak görmeyecektir.
Diğer yandan, Klopp, bu sezon büyük değişiklikler yapılmayacağının sinyallerini veriyor. Dolayısıyla taktik formasyonlarda her hafta radikal oynamalar yapması uzak ihtimal. Brendan Rodgers'ı koltuğundan eden şey, uzun vadede bu oldu. Bir noktadan sonra, çözüm ararken yaptığınız her büyük değişiklik takımı başka bir çözümsüzlüğe iten etmen haline gelebiliyor.
Jürgen Klopp'un Liverpool'u ilk sınavını zorlu Tottenham Hotspur deplasmanında verecek. O maçta ligde şu ana dek gösterilen enerjinin çok daha fazlasının Liverpoollu oyuncular tarafından ortaya konacağından şüpheniz olmasın. Fakat çok enerjik ve çok duygulu oynamak, başarıyı garanti etmiyor. Klopp'un hem zamana, hem de 2010'dan beri izlenen transfer politikasının terk edilmesine ihtiyacı var.
Liverpool taraftarı üst düzey bir teknik adamla yoluna devam edecek olmalarından dolayı heyecanlanmakta haklı. Ancak 25 yıldır yaşadıkları hayal kırıklıklarının tekrarını istemiyorlar ise ihtiyatlı olmalarında fayda var.
Goal
