Yüksek Seçim Kurulunun genel seçimin 1 Kasım'da yapılmasına ilişkin kararının Resmi Gazete'de yayımlanmasının ardından, seçim çalışmaları da başladı. Seçime az bir süre kalması nedeniyle siyasi partiler, kampanyalarına 7 Haziran'da yapılan genel seçimdeki gibi hazırlanamayacak. Seçim kampanyalarının seçmen üzerindeki etkilerini AA muhabirine değerlendiren uzmanlar, bu genel seçimde çok radikal bir değişiklik beklemiyor. Bu seçimde kampanyaların seçmen üzerinde çok büyük bir etkisinin olmayacağını belirten uzmanlar, siyasi liderlerin alacağı pozisyonların seçmenin kararında "asıl belirleyici" olacağının altını çizdi.
"Seçim sonuçları radikal bir değişiklik göstermez"
Stratejik Düşünce Enstitüsü (SDE) Başkanı Prof. Dr. Birol Akgün, "Siyasi partiler, 7 Haziran'daki var olan mevcut stratejilerini kısmi revizyonlarla uygulamaya koyacaklar. Bunun için de bir anlamda 7 Haziran seçimlerinde uygulanan uzun siyasi tiyatronun biraz daha kısaltılmış bir versiyonunu izleyeceğiz" diye konuştu.
Seçmenin 7 Haziran'da duyduğu söylemleri ve önüne gelen kadroların revize edilmiş halini yeniden değerlendirme imkanı bulacağını belirten Akgün, "Seçim sonuçlarının çok radikal bir değişiklik göstermeyeceğini, propagandanın da siyasi partilerin var olan pozisyonunu tekrar etmelerine imkan veren bir fırsat olarak görülebileceğini düşünüyorum" dedi.
İletişimci Ali Saydam da, "Az bir zaman kaldığı için ciddi bir stratejik değişiklik ve bu stratejik değişikliğe bağlı taktik bir seçim iletişim yaklaşımı sergilemeleri mümkün değil. Böyle bir şey yapabiliyor olsalar dahi seçmen tercihleri üzerinde ciddi bir etkisi olacağını zannetmiyorum" değerlendirmesinde bulundu.
"Liderlerin açıklamaları seçim kampanyalarının parçasıydı"
MAK Danışmanlık Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Ali Kulat, partilerin seçim kampanyası yürütecek kadar vakitlerinin olmadığını belirterek, "Liderlerin hükümet kurma sürecindeki açıklamaları seçim kampanyalarının parçasıydı" diye konuştu.
Aday belirleme sürecinin, partilerin seçim kampanyalarının önemli kısmını oluşturduğunu anlatan Kulat, "Siyasi partiler, kampanyalarının çok önemli bir bölümünü oluşturan aday tespiti meselesinde farklı bir yol takip ediyorlar bu sefer" dedi.
Kulat, konuya ilişkin şu görüşleri paylaştı:
"AK Parti'deki seçim kampanyalarının büyük kısmını temayül yoklamaları oluşturuyordu. Aday adayları çıkıp bölgelerinde yoğun bir tanıtım kampanyası yapıyorlardı parti teşkilatlarına yönelik ve bu AK Parti'nin seçim kampanyasının üçte ikilik bir bölümüydü. AK Parti bu dönemde seçim kampanyası içerisinde temayül yoklamasını aday belirlemede kullanmayacak.
CHP ile yaptığım görüşmelerde onların da seçim kampanyasında ifade ettikleri ön seçim meselesinin YSK'ya bildirerek yapmayacaklar. MHP'de büyük ölçüde 7 Haziran'da aldıkları oyları kendileri için bir başarı olarak görüyorlar. Bütün endişeler bu yüzde 16'nın altına düşürülmemesi olacak. HDP'de de aday önemli değil, parti ve ideoloji önemli. HDP, kampanyasını bunun üzerine yapıyor."
Kulat, MHP'nin de AK Parti'yi "Çözüm Süreci" ile eleştireceğini ifade etti.