Kastamonu’da yaşanan kuvvetli yağışların tarım arazilerine etkileri ile ilgili konuşan Kastamonu Ziraat Odası Başkanı Mehmet Butur, son yağışlardan tarım alanlarının ciddi zarar gördüğünü belirterek, yasal düzenleme yapılarak dere yataklarının genişletilmesi gerektiğini ifade etti.
Kastamonu’da son iki haftadır etkili olan kuvvetli sağanak yağışlar, dere ve çayların debisinin yükselmesi ile taşkınlara sebep oldu. Bazı ilçelerde yaşanan taşkınlar sebebiyle ev ve iş yerlerini sel suları basarken, tarım alanları da olumsuz etkilendi. Su baskınlarının ve kuvvetli yağışların tarım arazilerine etkisi ile ilgili değerlendirmelerde bulunan Kastamonu Ziraat Odası Başkanı Mehmet Butur, çiftçilerin TARSİM sigortası yaptırması gerektiğini kaydetti. Yağış sebebiyle bazı tarımsal ürünlerde verim kaybının yaşandığını kaydeden Butur, dere yataklarının genişletilerek sel taşkınlarının önüne geçilebileceğini kaydetti. “Dere yataklarının rahatlatılması gerekiyor ve bu çalışmaların ivedilikle yapılması lazım”
İklim değişikliğine ve yağışlara dikkat çeken Butur, yağışların devam etmesini beklediklerini ifade ederek, “Uzun zamandan beri yağışlar alıyoruz, yağışlarımız devam ediyor. Bir anlamda kar eksik yağdı, tam anlamıyla kış mevsimini yaşamadık. Yağmurların yağması güzel ama çok fazla yağış oldu. Cenab-ı Allah’tan gelen bir durum, buna yapacak bir şeyimiz yok. Toprak artık suya doydu. Toprak artık suyu kabul etmiyor. Dolayısıyla yağan yağmurlar dere yataklarına gidiyor. Dere yatakları da ne yazık ki zaman içerisinde çok fazla daralmış. Dere yataklarının rahatlatılması gerekiyor. Dere yataklarında iyi bir çalışmanın olması lazım. İvedilikle bunun yapılması çok çok önemli. Geçen yıl da dere yatakları taştı, aynı şeyleri tekrar yaşadık. Tarım alanlarımız zarar gördü, bir sürü ürünlerimizde verim kaybı oldu. Çiftçilerimiz bu ürünleri yetiştirebilmek için bir yıl boyunca uğraşıyor. Ama bir anda bir yağış oluyor ve kayboluyor. Bunu önlemenin çaresi de var. TARSİM sigortasını yaptırmamız gerekiyor. Burada biraz eksikliklerimiz var. TARSİM sigortası artık yapılması lazım. Çünkü artık bilim adamları da bunu söylüyor, iklim değişikliğinden kaynaklı farklı afetleri yaşayabiliyoruz. Bizim ürünlerimiz açık alanlarda, bunun tedbiri de TARSİM sigortasıdır. Ayrıca dere yataklarının da rahatlatılması gerek, genişletilmesi ve önünün açılması lazım. Çok fazla yağış olduğu zaman dere yataklarının taşmaması gerekiyor” dedi. “Hasar tespit çalışmaları komisyonlarımızca devam ediyor”
Zarar gören tarım alanlarında hasar tespit çalışmalarının devam ettiğini söyleyen Butur, “Yağışların ardından Tarım İl Müdürlüğü ve ilçe müdürlüklerimiz komisyonların marifetiyle çiftçilerimizin zarar gören yerlerdeki ürünlerinin hasar tespitini sürdürüyorlar. Bu da ardından Tarım ve Orman Bakanlığına sunulacak” diye konuştu. “Toprak yağışlardan ötürü suya doydu ve bundan sonra da yağarsa ürünlerimiz zarar görür”
Yağışların önümüzdeki süreçte de devam etmesinin beklendiğini ifade eden Butur, “İnşallah afaki bir durumu tekrar yaşamayız. Su baskınları sebebiyle tarım alanlarımız zarar görüyor. Çok fazla yağış olunca özellikle buğdayda pas hastalığı görülüyor. Bundan sonraki süreçte yağışların ne derecede olacağı da önemli. Artık toprak yağışlardan ötürü suya doydu. Yağarsa ürünlerimiz daha çok zarar görür, inşallah bu durumda afaki bir duruma gelmez” şeklinde konuştu. “Yasal düzenleme yapılarak dere yataklarının açılması, genişletilmesi lazım"
Özellikle tarım alanlarının dere yataklarındaki taşkınlardan ötürü olumsuz etkilendiğini belirten Butur, “Dere yatağında olmayan pancar ile sarımsak ürünlerinden çok fazla bir sıkıntımız yok. Karadeniz Bölgesinde dere yatakları bir hayli çok. Bunu bir anda yapmak kolay bir iş değil. Kastamonulu hemşehrimiz, yeni Bakanımız İbrahim Yumaklı Bey, yakından bu durumu takip ediyor. Dere yataklarından DSİ sorumlu, İl Özel İdaresi de yapabilir. Ekskavatör denilen iş makineleri biraz daha güçlendirilerek dere yataklarının açılması gerekiyor. Şu anda dere yataklarından çalışma yapılamaz. Dere yataklarındaki su seviyesi çok yüksek. Makineler çalışamaz ama ileriki zamanlarda dere yataklarındaki su azaldığı zaman mutlaka makinelerle bu dere yataklarının açılması gerekiyor. Bu işin başka bir yolu yok, çünkü geçen yılda aynı tablo ile karşılaştık. Dere yatakları açılması lazım, genişletilmesi lazım ve bu durum insanlarında inisiyatifine bırakılmaması lazım. Bu duruma belki de yasal düzenleme de gerekebilir. Dere yataklarının genişletilmesiyle ilgili vatandaşların tapulu arazileri de bulunuyor. Bunun bir ölçümü Tapu Kadastro ya da DSİ, artık hangi kurum sorumlusu ise bir yasal düzenlemeye konularak dere yataklarının mutlaka ve mutlaka genişletilerek açılması gerekiyor. Çok fazla su geldiği zaman dere yataklarının artık taşmaması gerekiyor. Karadeniz Bölgesi engebeli bir arazi, bir anda bunun yapılması kolay bir iş değil ama makine gücünün çoğaltılarak bu dere yataklarına hız verilerek kalıcı bir çözüm oluşturulması gerekiyor. Bir de lokal yerlerden değil de örneğin dere yatağının en üstünden başlayarak en sonuna kadar gidilmelidir. Aralardan başlanarak değil baştan ucuna kadar dere yataklarının temizlenmesi gerekiyor” ifadelerini kullandı.
