İzmir’in Urla ilçesi Balıklıova Mahallesi'ndeki 74 ev için Urla Belediye Encümen Üyeleri, evlerin Kıyı Kanunu'na uygun olmadığı ve inşaat ruhsatı bulunmadığı gerekçesiyle boşaltılarak yıkılmasına karar verdi. Balıklıova Mahallesi sakinleri, karar nedeniyle CHP İzmir İl Başkanlığı odalarında yatarak yaptıkları eyleme devam ediyor. Üzerlerine "Evini yıktırma, yuvanı terk etme" yazılı tişörtler giyen mahalle sakinleri, CHP İl Başkanlığı önünde basın açıklaması yaptı. Mahalle sakinleri adına konuşan Yusuf Altun, encümen kararlarının yeninden değerlendirilmesini ve evsiz kalmaları halinde CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun evinin önünde yatacaklarını söyledi.
“AĞAÇ KESERKEN ÇAPULCU, EVLERİMİZDE İŞGALCİ OLDUK”
Altun, yasal olarak kiraladıkları arsalar üzerine evlerini yaptıklarını ve 30 yıldır yaşadıkları evlerin yıkılmasıyla evsiz kalacaklarını belirterek, “Biz Balıklıova Mahallesi’nde oturan ve sürgüne tabi tutulan 74 aile olarak buradayız. Bizler daha önce muhtarlıkla yaptığımız kira sözleşmesine göre kiraladığımız arsalar üzerinde evler yaptık. Ev derken yalılar ve villalar düşünülmesin, 35 metrekare, bir oda, bir mutfak tipiydi. Bazılarına göre kulübe ama bizim gönlümüzün sarayları, yuvamız olan evleri inşa ettik. Orman köyü muhtarlarının yasal yetkisi olan arsaları kiralama ve satma yetkisinden kaynaklanarak arsaları kiraladık. 30 yıldır bu arsalarda oturuyor, üzerine yaptığımız evlerin üzerinde oturuyoruz. Çocuklarımız burada yetişti, gençliğimizin büyük kısmını burada yaşadık, komşuluk ilişkileri kurduk, dostluklar geliştirdik. Emekliliğimizi burada yaşamayı planladık. 2014 seçiminden sonra iş başına geçen CHP’li Belediye Başkanı Sayın Sibel Uyar çıkartmış olduğu encümen kararıyla bizi fuzuli işgal, yani devletin topraklarına zorla gelip oturup, hiçbir bedel ödemeyen işgalci pozisyonunda değerlendirdi. Bizler işgalci olmadığımızı, toprak kiralayarak, topraklar üzerinde oturduğumuz elimizdeki sözleşmelerle gösterdik. Ama evlerimizi yıkmakta ısrarlı olan bir anlayış, yasa tanımaz bir tavırla yuvalarımızdan uzaklaştırmak ve evlerimizin yıkılmasını talep etmiştir. Biz ağaç kesimine karşı mücadele ettiğimizde çapulcu, kendi oturduğumuz evimizde işgalci olduk” dedi.
“SORUNUMUZ ÇÖZÜLENE KADAR BURADAYIZ”
Encümen kararının yeniden gözden geçirilmesini ve verilecek olan yeni kararda kiracı olarak kabul edilmelerini talep eden Altun, şöyle devam etti:
“Evler bizim yuvalarımız, terk etmeyeceğiz diye başlattığımız bu yolda ilçe belediyesine, ilçe teşkilatlarına sesimizi duyurmaya çalıştık. Biz burada misafir olarak kendimizi görüyoruz. Sorunlarımızı çözene kadar burada olacağımızı ifade ediyoruz. Sorunlarımızın çözülmesinin yasal, hukuki ve insani boyutta olduğunu söylüyoruz. Belediyenin mahkeme kararını uygularım anlayışına karşı olarak biz açtığımız davayı geri çekeriz, mahkeme kararı diye bir şey kalmaz. Onlar diyorlar ki hayır biz evlerinizi yıkacağız. Eğer yıkmakta bu kadar iştahlı ve ısrarcıysanız önce Çeşmealtı’ndaki iskeledeki villalardan başlayın yıkmaya, denizin içindeki yalılardan başlayın yıkmaya.”
“EVSİZ KALIRSAK KILIÇDAROĞLU’NUN EVİNDE YATACAĞIZ”
Mahalle sakinlerinin evlerinin yıkılması durumunda sokaklarda yaşamaya başlayacağını belirten Altun, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun evine gideceklerini söyledi. Altun, “Sayın Kılıçdaroğlu’nun evine misafir olarak gideceğiz. Kapısının önünde yatacağız. Çocuklarımızla oraya gideceğiz. Bunun sebebi de şu evlerimiz yıkılırsa biz sokakta kalacağız. Bunun provasını üç gündür il binasında yapıyoruz. Bir farkla yukarı baktığımız zaman gökyüzünü değil, ışıklı ortam ve klimalar görüyoruz” dedi.
Mahalle sakinleri, seslerini duyurmaya çalışmalarına ve CHP’li belediyenin verdiği karara karşı diğer siyasi partilerin duruma sessiz kalmasının da düşündürücü olduğunu ifade ettiler. Ellerinde pankartlarla Urla Belediye Başkanı’na da mesaj gönderen mahalle sakinleri, sık sık “Sibel Uyar şaşırma, sabrımızı taşırma” sloganı attı.
