Hemşire ve hekimler depremzedelerin sağlıklarına kavuşması için mücadele ediyor. Kahramanmaraş merkezli depremde 10 ilde binlerce kişi hayatını kaybetti, 10 binlerce kişi ise yaralandı. Türkiye’yi derinden yaralayan depremin yaralarının sarılması için devlet tüm imkanları dört bir koldan mücadele ediyor. Depremin etkilediği Adana’da da hem saha da çalışma yapılıyor hem de çevre illerden gelen yaralılar başta Şehir Hastanesi olmak üzere bir çok hastanede tedavi altına alındı.
Özellikle bebekler ve kimlikleri belli olmayan depremzedeler özel ilgiyle takip edilip korunuyor. Depremde kardeşlerini kaybeden ve enkaz altından kurtarılan 16 yaşındaki Yusuf ise hastane odasında kendisine aile olan doktorlara teşekkür ederek "Ben iyiyim ”dedi.
Kimliksiz gelen bebek ve çocukların parmak izleri alındığını ve servislerde yüksek güvenlikle sağlıklarına kavuşturulduğunu belirten İl Sağlık Müdürü Uz. Dr. Halil Nacar, yakınlarını bulamayan vatandaşlar için de özel bir birim kurularak kimlik tespit analizlerinin yapıldığını kaydetti.
Adana Şehir Hastanesi, Üniversite Hastanesi ve tüm sağlık birimlerinde güvenliğin üst düzeyde tutulduğunu ve hastaneye gelen herbir bireyin tüm kayıtlarının alındığını aktaran Nacar, “Öncelikle yüzyılın felaketini yaşadığımız bugünlerde herkese geçmiş olsun dileklerimizi iletiyoruz. Bir vatandaşımız ya da daha da geniş bir çerçeveyle, herhangi bir insan bizim hastanelerimize girdikten sonra onlar bize emanettir. Bu hem manevi olaraktan kurduğumuz bir cümle hem de resmi olaraktan onlar bizim sorumluluğumuz altındadır. Tüm sistemlerimizle bu hastalarımızı, bu sahipli, sahipsiz, kendinde olan olmayan hastalarımızı korumak üzerine kurgulanmıştır. Biz burada sadece Sağlık Bakanlığı ya da sağlık teşkilatı olaraktan değil aynı zamanda Aile Sosyal Politikalar Bakanlığı, Emniyet Müdürlüğü iş birliği içerisinde çalışanlarımız güven içerisinde ilerlemekte” diye konuştu.
“Kimliksiz bebek ve çocuk ve yetişkinler güvenle hastanedeler”
Hastaları kurdukları sistemlerle koruduklarına değinen Nacar “Bebeklerimiz buraya geldiğinde tek başına gelse de geldikten sonra her bebeğimiz için mutlaka, mutlaka bir sağlık profesyoneli ve aynı zamanda Aile Sosyal Politikalar İl Müdürlüğü tarafından görevlendirilmiş ekip ile kayıt ve girişleri yapılıyor. Burada hiçbir bebek, hiçbir çocuk ya da sahipsiz şuuru kapalı kendini anlatamayan hiçbir hasta yalnız değildir. Burada hepimiz olağanüstü bir gayretle onların bir an önce sağlıklarına kavuşması için gayret ediyoruz. Hem de onların güvenliğini sağlayıp bir an önce sevdikleriyle, aileleriyle buluşmaları için bir gayret sarf ediyoruz. Biz de burada kimliği belirsiz kimlik alamadığımız kişiler için özel çalışmamız var. Bizde hem fotoğraflıyoruz hem de parmak izi ve bir çok analiz verisi havuzu oluşturduk. Yaptığımız çalışmalarla parmak izi çalışmaları yapıyoruz. Ondan sonra bu kişileri iyileştikten sonra taburcu edeceğimiz zaman Aile Sosyal Politikalar İl Müdürlüğü ile irtibatlı bir şekilde sadece onlara devletin kurumlarına, çocukları sevgi evlerine ve gözetmenler eşliğinde teslim ediyoruz. Onun için hastanemize gelen hiçbir hastamız böyle bir riske açık değildir” şeklinde konuştu.
“Yakınlarını arayanlara özel birim”
Sevdiklerini arayan ve bulamayan kişiler için özel bir birim kurduklarına dikkat çeken Nacar “Onun için ben mümkün olduğunca tabii ki insanların sevdiklerini aramalarını, onu bulmak istemelerini çok iyi anlayabiliyorum. Biz de onlar için çalışıyoruz bu arada kendimiz de, Adana İl Sağlık Müdürlüğümüz bünyesinde bu vatandaşlarımızın bilgi alabilmesi için kendi çağrı merkezimizi kurduk. Çağrı merkezimiz 24 saat çalışıyor. Biz de sürekli sahadan dinamik bilgi topluyoruz. Şu anda sahada arkadaşlarımız var. Acil servislerde, yoğun bakımlarda ve servislerde. Kimlik tespitleri yapıyorlar. Hastaların her hastaya özel kimlik tespit analizi yapıyoruz. Yaşı, cinsiyeti, özellikleri eğer konuşuyorsa, ve bir çok bezer veri ile kayıt altına alıyoruz” diyerek sözlerini tamamladı.